29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aydınlık ile ‘gazete’ arasındaki fark

Türk basın tarihi açısından 2016’yı, “On yılda yaşanabilecek olayların 365 güne sığdığı yıl” diye tarif etsek yanlış olmaz sanırım.

Aydınlık ile ‘gazete’ arasındaki fark

Ergün Gedek - Aydınlık Gazetesi Haber Müdürü
ergun.aydinlik@gmail.com

Bir gazeteden ne beklenir?

Belki şöyle sormak daha doğru:

İnsan gazeteye neden ihtiyaç duyar?

Dünyada ve Türkiye’de neler olmuş?

Klasik kısa bir yanıt...

Evet ihtiyacın bir kısmı bu.

Arkasından gelebilecek ikinci yanıt:

“Yaşananların fotografını çekmek.”

Daha çok fotograf makinelerinin işidir ama bunu da ekleyelim.

Ancak ihtiyaç, görünenin ötesindeki gerçeği aramak ve bulmaksa o zaman bir gazeteden fazlası olmak gerek. Hele hele sadece gerçeğe dayanarak geleceği tahlil etmek ve taşları yerli yerine oturtmak ise işte o Aydınlık’ın işidir.

Aydınlık sloganı

Haberde gerçeğin ötesi... 96 yaşındaki Aydınlık, bir yılı daha bu parolayla noktaladı.

Türk basın tarihi açısından 2016’yı, “On yılda yaşanabilecek olayların 365 güne sığdığı yıl” diye tarif etsek yanlış olmaz sanırım. Tabii bu tarif “flaş haber”lerin bolluğundan değil, büyük kırılmaların, hayati seçeneklerin ve hesaplaşmaların bir arada yaşanmasından çıkıyor.

FOTOĞRAF MAKİNESİYLE GAZETE ARSINDAKİ FARK

Kuşkusuz 2016 yılına Fetullahçı gladyonun 15 Temmuz’daki darbe girişimi damgasını vurdu. 40 yıldır neredeyse tek başına Fetullahçı gladyoyla savaşan Aydınlık, yaklaşan darbeyi de haber veren tek gazete oldu. 13 Şubat’ta “Eylülde Saray’a darbe hazırlığı” manşetiyle çıkan Aydınlık, uluslararası finans merkezlerinde Türkiye üzerine konuşulan planları ortaya koydu. İki hafta sonra 27 Şubat tarihli manşetinde de kalkışmayı rengiyle birlikte açıkladı: “Turuncu darbe tezgahı.”

DARBENİN BELGESİ OLUR MU?

İki çok çarpıcı manşetin de tırnak içinde “belgesi” yoktu. Olamaz da.. Uyduruk “darbe planları” dışında hiçbir darbenin belgesi olmaz. Balyoz kumpasında gördük. Eylem planları, darbe hazırlık seminerleri havada uçuşuyordu. Peki belgesi olmayan gerçeğe nasıl ulaşılır? Bunu ancak, Türkiye’nin ve uluslararası güçlerin konumlanışını görerek ve olguları yerli yerinde tahlil ederek tespit edebilirsiniz. Fotoğraf makinesi ile gazete arasındaki fark işte budur.

Konuyu dağıtmadan devam edelim...

ADIM ADIM GELEN DARBE

Adım adım gelen darbeden yalnızca bir gün önceki Aydınlık’ın manşeti darbe girişiminin neden öne çekildiğini de açıklıyordu. “Orduda dev soruşturma” manşetiyle çıkan Aydınlık, “Bin 700 subay hakkında FETÖ soruşturması başlatıldığını” duyuruyordu. Büyük tasfiye yaşanacağını bilen örgüt YAŞ’a günler kala düğmeye basmıştı.

15 Temmuz’un asıl sahibi ABD’yi teşhir ettik. Darbe girişiminin merkezini açıkladık. Daha geçen hafta Başbakan Binali Yıldırım’ın tarif ettiği bu yeri, Aydınlık 3 ay önce manşetinden duyurdu: “Darbenin karargahı İncirlik.” ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 15 Temmuz günü Moskova’da yaşadığı ilginç toplantı trafiği Aydınlık’ın gözünden kaçmadı. “Mekanizma harekete geçti” diyen Kerry, 15 Temmuz günü bizzat mesai yaptı!

RUS UÇAĞININ FAİLİ

Türkiye, diğer yandan Rus uçağının düşürülmesiyle gerilen bölgesel ilişkilerin sancısını yaşıyordu. FETÖ’nün bundaki rolünü darbeden iki gün sonra ortaya koyduk: “Rus uçağını düşüren aynı çete”. Aydınlık’ın manşetindeki gerçek, 3 ay sonra hem Ankara hem Moskova’daki en yetkili ağızlardan açıklandı.

40 YILLIK TECRÜBE

Sürecin ardından başlayan Türkiye’yi FETÖ’den temizleme süreci... Aydınlık, 40 yıllık gladyo ve kontrgerillayla mücadele deneyimiyle FETÖ’yle mücadelede yol gösterdi. “Dokunulmazlara” dokundu. Hiç girilmeyen “siyasi ayak nerede?” sorusuna yanıtlar verdi: “80 vekilden ByLock çıktı”, “Emniyet’te tarikat savaşları”, “Darbecileri MİT aklamış”...

15 Temmuz’un ardından yapılan yanlışlara da cephe aldık. GATA haberlerimiz gündemi belirledi. “Sivilleştirme” adı altında TSK’nın emir-komuta zincirini bozan düzenlemelere karşı kampanya başlattık.

TAM DA MEHMETÇİK YILI OLDU

Tam 1 yıl önce bugün, elinizdeki gazetenin manşetinden “2016 Mehmetçik yılı olacak” demiştik. Tam da öyle bir yıl oldu. Teröre karşı amansız bir savaş... Sayısız kahramanlık... Güneydoğu’da PKK’yı hendeklere gömen Mehmetçik, 15 Temmuz’da aldığı darbeye rağmen Fırat Kalkanı’nı başlattı. ABD’nin PYD eliyle kurmaya çalıştığı koridoru dağıttı. Hâlâ süren bu savaşta Aydınlık, cephe gerisinde Mehmetçiğin su taşıyıcısı oldu. Cephe hattında silah arkadaşı...

İçerde PKK’ya, Suriye’de IŞİD’e, toplamında ABD’ye karşı verilen büyük savaşta biz de haberlerimizle kurşun sıktık. ABD’nin büyük planlarının, patlayan bombaların hedeflerini açıkladık. Terörün kaynağını işaret ettik. Gelecek saldırıların şifrelerini çözdük.

KIRMIZI ÇİZGİMİZ: ATATÜRK

Cumhuriyet devrimine karşı en küçük bir kıpırtıya kalemimiz çok keskin oldu. Atatürk’e laikliğe dokundurtmadık. Eğitimi gericileştirme adımlarına, çocuklarımızı ateşlerde yakanlara, tarikat ağlarına düşürenlere aman vermedik. Laik, bilimsel eğitim için ayağa kalkan liselilerin hep yanıbaşındaydık. Öğretmen mülakatlarında çevrilen dolapların, “Reis kimdir?” sorularının iki kişi arsında kalacağını sandılar. Yanıldılar! Türkiye haftalarca Aydınlık’ın ortaya çıkardığı mülakat haberlerini konuştu.

GÜNDEME EL KOYAN EMEKÇİLER

Metal Fırtına’nın sesi olduk. Direniş çadırlarını haber merkezlerine çevirdik. Özelleştirmeye karşı Cumhuriyet’in fabrikalarını savunan TPAO (Türk Petrolleri) işçileri Aydınlık’ın manşetlerinden gündeme el koydu. Antalya’da isyan edip hal basan sebze meyve üreticisi, sütünü yollara döken besici, buğdayını ateşe veren çiftçi... Fabrikada, atölyede, tarlada çalışan, hakkı için direnen bir tek emekçi dahi sesini duyuramadıysa bizim suçumuzdur. Yaklaşmakta olan sıcak para krizine karşı uyardık. Üretim Ekonomisi’ni savunduk. Milli sanayiciyi, Türk Lirası’nı kolladık. Çözüm için reçeteler sunduk.

LİMANDAN DÖNEN HESAPLAR...

Yılın ilk günlerini başkanlık sistemi tartışmalarının gölgesinde karşılıyoruz. 150 yıllık Meclis geleneğimiz tehlike altında. Milleti ayrıştıran dayatmalarla karşı karşıyayız. Aydınlık başından beri hem uyarıyor hem mücadeleye çağırıyor. Ancak her zaman evdeki hesap çarşıya uymaz. ABD’nin 2003’teki Irak tezkeresi İskenderun Limanı’ndan dönmüştü. Her şeye muktedir olduğu kibirliğiyle tezkereye kesin gözüyle bakan ABD, bütün baskılara rağmen Meclis’e “evet” dedirtememişti. O yüzden iş referanduma kalmazsa şaşırmayız. Türkiye 330’dan büyüktür!

DOĞUM SANCILARI

Kurulan yeni dünyanın doğum sancıları içinde yerini arayan Türkiye’nin rotasını yıllardır ısrarla çizdik. Adımız bu yüzden yükselen yeni uygarlık seçeneğinin adıyla birlikte anıldı: Avrasyacılar! Türkiye artık Şanghay İşbirliği Örgütü’nü tartışıyor. NATO’yu sorguluyor. Dünya savaşı burada veriliyor.

1 YIL ÖNCEKİ MANŞET TARTIŞMAMIZ

Tam 1 yıl önce, yazı kurulu toplantısında “2016 yılının ilk manşeti ne olmalı?” diye saatlerce tartışmıştık. Yeni yılın ilk günü Türkiye’ye ne mesaj vermeliydik?

Yoksa en çok duymak istediğimiz haberi mi manşet atmalıydık? En çok hangi habere sevinirdik? Uzunca bunu konuştuk. Üzerinde hemfikir olduğumuz, en güzel öneri “İncirlik Üssü kapatıldı” olmuştu. ABD emperyalizmiyle büyük kapışma içinde olduğumuz o günlerde en çok sevineceğimiz haber ittifakla buydu. Aynı zamanda en radikali... Aradan geçen bir yılın ardından bakıyorum da 2017 için hafif bile kalır!

Tarih o kadar hızlı ilerledi, saflaşmalar o denli hızlı netleşti ki, 1 yıl öncesinin en radikal beklentileri yıl sonuna doğru sıradanlaşmaya başladı. Bütün parmaklar hem devlet hem halk katında açık açık ABD’yi göstermeye başladı. Göstermekle kalmadı “vekalet savaşı”ndan sıcak savaşa geçildi.

Hem dünya hem Türkiye, 2017’ye büyük bir doğum sancısı içinde giriyor. Yeni bir dünya kuruluyor.

Peki bu yıl için en çok atmak istediğimiz manşet ne mi? Onu da siz atın...

Son Dakika Haberleri