25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Meğer milletin özlediği konuşmaymış

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Dün, MHP Lideri Devlet Bahçeli “titredi ve kendine geldi”.
TBMM parti grubunda yaptığı konuşma ile partinin AKP ile yaptığı siyasi ittifakı bitirdi.
Bunun açıklanması üzerine MHP’li vekiller ayağa kalkıp Sayın Bahçeli’yi şiddetle alkışladılar. Aralarında ağlayanlar bile oldu. Anladım ki böyle bir tutumu en fazla MHP’liler istiyormuş. Sonraki yansıması gösterdi ki bütün Türkiye’nin beklediği bir konuşma imiş.
MHP bu isyan noktasına boşuna gelmedi.
- 2007’den beri her sıkıştıklarında imdada koşan MHP’nin değerini AKP’liler asla anlamadılar. Buldukları her fırsatta MHP’yi değersizleştirmeye çalıştılar. Cumhur İttifakı süreci bile böyle yürüdü. Üst düzey konumundaki bazı AKP’liler daha en başından beri, ittifakın kendilerine zarar vereceğini söyleyip MHP’yi değersiz göstererek aşağıladılar. AKP Lideri Erdoğan, bunu önleyecek hiçbir söz söylemedi.
- MHP olmasa, Erdoğan’ın son cumhurbaşkanlığı sicimini kazanması asla mümkün değilken (AKP oyu yüzde 42 idi.) bu başarıyı kendi başarısı gibi gösterdi. MHP tabanından gelen yüzde 10’luk oyu verenler adamdan sayılmadı.
- Yetmedi; MHP’nin ceza indirimi teklifini, “MHP, uyuşturucu tacirlerini affedecek!” biçiminde gösterip MHP tabanını kandırmaya bile çalıştılar.
- Yerel seçimlerde MHP, AKP’ye destek vereceğini, İstanbul’dan aday çıkarmayacağını açıkladığı halde, AKP şuan MHP’nin elinde bulunan Adana-Mersin gibi şehirlerde aday çıkaracağını açıklayıp ittifaka uymayacağını ortaya koydu.
- AKP tarafı, Danıştay’ın Andımız’ın yasaklanmasını durdurmasını şiddetle eleştirdiler. Bu yargı kararını neredeyse hükümete darbe gibi göstermeye kalkıştılar. “Türk’üm!” demeyi ırkçılık-faşistlik gibi sunan AKP yandaşı Özgürder, Eğitim Bir-Sen gibi gerici-bölücü kuruluşlar sokaklara inip protesto yaptılar.
Dün konuşan AKP Lideri Erdoğan aynı zihniyette olduğunu gösteren konuşma yaptı.
MHP Lideri Sayın Bahçeli, bunları görerek AKP ile yürüttüğü Cumhur İttifakı’na son verdi.
Türk düşmanları şimdi biraz daha sıkıntıya düştüler...
Biz ise daha mutluyuz.
BUNLARI OKU EY ERDOĞAN!
Cahil dinciler ile Türk karşıtı AKP’liler, yasa ve yönetmeliklerde geçen Türk sözünü ırkçılık olarak gösteriyorlar ya... Bunlar hukuk ve tarih cahilidir. Onlara değil de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyorum; asıl bilgiyi okusun da öğrensin diyerek...
Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan ilk gerçek anayasa, 1924 Anayasası’dır. Bu anayasanın 88. Maddesi’nde Türk’ün kim olduğu açıkça tarif edilmektedir. Madde aynen şöyledir:
“Türkiye ahalisine, din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk ıtlak olunur (denilir).”
Maddeyi yeniden okuyalım: “Türkiye’de yaşayan herkese, dini ve ırkı ne olursa olsun, vatandaşlık yönünden Türk denilir.”
Görüyoruz ki Türk sözü burada herkesi kaplayan ve kapsayan bir üst kimlik olarak tanımlanmıştır. Bu yüzden de içimizde yaşayan Ermeniler, Rumlar, Yahudiler bile kendilerini vatandaşlık yönünden Türk kabul etmişlerdir ve bunu da konuşmalarında açıkça söylemişlerdir. Örneğin Fener Rum Patriği Bartholomeos, sık sık, “Biz Türk vatandaşıyız!” demektedir. Bunu derken de etnik kimliği olan Rum’u inkâr etmemektedir. Aramızda yaşayan Arap, Çerkez, Kürt, Arnavut vb... etnik yapılar bu adlarla anılarak dışlanmamış, aksine Türk sayılarak kucaklanmış ve ortaya kuvvetli bir millet çıkartılmıştır.
Peki AKP’lilere ne oluyor da bu sosyolojik tespite karşı bayrak açıyorlar?
Çünkü, bu Türk sözüne bölücü PKK karşı çıkıyor.
Çünkü, bu Türk kavramına, Amerikan ajanı cemaatler, vakıflar, dernekler, sendikalar karşı çıkıyorlar.
AKP de Türk milletini sanki faşist bir varlıkmış gibi göstererek bu bölücü-gerici yapıların üst çatı örgütü gibi davranıyor.
KÜRTÇÜLERE YİNE DESTEK
Sayın Erdoğan, dünkü konuşmasında yine etnikçilik tuzağına düştü ve Andımız’ı kötülerken bakın ne dedi: “Sizin Türkçülük yapma hakkınız var ama benim Kürt vatandaşımızın Kürtçülük yapmak hakkı doğar.”
İşte bu kavganın özeti bu zihniyette yatıyor.
Sayın Erdoğan’ın bilerek söylediğini sanmıyorum ama bu görüş, özünde PKK elebaşısı Öcalan’ın fikirlerinin bir parçasıdır. Bu söz PKK’ya ideolojik destektir.
Daha önce defalarca yazdım: Erdoğan yine ABD’ye yanaşacak, Çözüm Süreci denilen bölücü politikayı yeniden başlatacaktır. İşaretini de dün vermiştir.
Ulu Tanrı, ülkemizi korusun.