Meydanlar AKP'yi ürküttü, CHP milyonlara sırt çevirdi

29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarında meydanlar doldu taştı. Kalabalıklar geçen yıldan fazlaydı. Kutlamalar bütün illere yayıldı. "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır" durumu ortaya çıktı.

En küçük illerde bile on binler meydanlara aktı. Katılanlar mutlu, umutlu. "Birliği pekiştirelim" diyenler hızla artıyor. İtiraz edeni kenara itip yola devam havası hâkim. Gemiler yakılıyor, geri dönüş kapatılıyor...

Erdoğan yine çok sinirli

Kulislere yansıyan bilgilere göre, meydanlar AKP'yi ürkütmüş. İstihbarattan, illerden gelen haberler tedirginlik yaratmış. Hele eylemlerin gece geç saatlere kadar sürmesi ortamı iyice germiş.

Erdoğan'ın yine çok sinirli olduğu konuşuluyor. Medyanın "Marmaray gazı" bile onu sakinleştirememiş. Yine birçok kişiye bağırıp çağırmış. Bazı valiler de payını almış.

AKP'de durum tespiti

AKP şimdi durum tespiti ile meşgul. Anlatılanlara göre, "Neden böyle oldu? Meydanlar neden doldu?" sorularına yanıt aranıyor. Varılan sonuç özetle şöyle:

"Haziran Direnişi sürüyor. Bayrak ve Atatürk etkili. Sıradan vatandaş da alanlara çıkmaya başladı. Kızıl Meydan'daki komünist gösterilerden farklı bir durum var. Meydanlarda genç ve kadın sayısı hızla artıyor. Bu nedenle de yaşlı oranı düşüyor. PKK'nın olmaması kalabalığı büyütüyor. Katılan gruplar arasındaki farklılıklar azalıyor."

Rövanş kararı

AKP bu kadar beklemediyse de 29 Ekim'de meydanların dolacağını biliyordu. Gelen raporlar bunu net bir şekilde gösteriyordu. Seçim öncesinde psikolojik üstünlüğü kaybetmemek için "Meclise türbanla" girilmesi planlandı. 29 Ekim'in rövanşının Meclise türbanla girilerek alınması hedeflendi. Ama yine de bir kararsızlık vardı. Meydanları "Marmaray'la bastırabiliriz" seçeneği de gündemdeydi.

Ancak hesap tutmadı. Meydanlar Marmaray'la bastırılamadı. Üstelik de "Asrın projesi", "asrın fiyaskosu"na dönüştü. Durum böyle olunca Meclis'e türbanla girilmesi şart oldu.

***

CHP meydanları anlamadı

AKP panikteyken, CHP'liler mutluydu. Ama bu mutluluk kısa sürdü. CHP yönetimi AKP'li kadın milletvekillerinin TBMM'ye türbanla girmesine sessiz kalmayı kararlaştırdı. Bir iki "gaz alma" tepkisiyle, Meclis'te türbana yol verme görüşü benimsendi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, önce "Türkiye'de laiklik tehlikesi yok" dedi. Arkasından türban sorununu kendilerinin çözeceğini söyledi. Anayasa Mahkemesinin kararı ortada iken üniversitelerde türbana onay verdi. Kuran kursları ile ilgili kararın Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesine izin vermedi. Kamuda türban takılmasına ses çıkarmadı. Şimdi de TBMM Genel Kurulu'na türbanla girildi. Milletvekillerine, "Fazla büyütmeyin" dedi.

AKP adım adım uyguladı. CHP adım adım "evet" dedi.

CHP tabanı kızgın. "Nereye kadar?" diye soruluyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda ayağa kalkan, meydanları dolduran milyonlara ihanet edildiğini düşünüyorlar.

Kimle birleşeceğiz?

CHP'de tavan ile taban arasında uçurum giderek büyüyor. Bunu milletvekillerinde de görmek mümkün. Seçmenle doğrudan teması olan milletvekilleri gergin. Halktaki basınç bunaltmış durumda. "CHP'li olmayan, Altı Ok'u bilmeyen yöneticiler" tartışması yaşanıyor.

"Kimle birleşeceğiz?" diye tartışılıyor. "Meydanlardaki milyonlara sırt çevirirsek, onlar da bize sırt çevirir" deniyor. Yöneticiler ise türbanda laf çeviriyor. "AKP'nin tuzağına düşmeyeceğiz" denilerek, "türbana onay" veriliyor.

Özetle CHP meydanlardaki milyonlara sırt çeviriyor.