MHP’de kriz derinleşiyor

Çankaya Seçim Kurulu, Asliye Hukuk Mahkemesinin koyduğu tedbir kararından dolayı MHP’nin 10 Temmuz’daki kurultayını yapamayacağını açıkladı.
Açıklanması gereken husus Çankaya Seçim Kurulunun MHP’nin Tüzük Kurultayı kararı sonrasında YSK’ya görüş sormasıydı ki böyle bir kural ve uygulama yok. MHP’deki muhalifler bu durumu mahkemeden gelecek tedbir kararının beklenmesi diye açıklıyorlar.
Bu arada Asliye Hukuk Mahkemesinde hükmü veren hakimin geçici olması ve hiçbir done olmaksızın böyle bir hükmü vermesi sorgulanıyor.
Yoksa MHP’de değişim olmasın ve parti baraj altında kalıp AKP baskın seçimle 400 milletvekili çıkarsın hesabında olanlar devrede midir?
Görüldüğü gibi MHP alt-üst edilmiş ve parti kaosa sokulmuştur.
Dün Ümit Özdağ’a MOSSAD ajanı diyen Bahçeli bugün Paralel çamuru ile MHP’yi yukarılara taşıyacak kadrolara set oluyor ki bu gidişat ülkücüleri yeni arayışlara iter.

Hem katil, hem haram!
Diyorlar ki yargıya müdahale edilmesin!
Yahu yargı’da 4 bin FETÖ’cü casus var, düzenleme yapılmazsa nasıl def edilecek onlar?
Bakın delilli ispatlı, FETÖ çetesinin polisleri kendileri hakkında kitap yazdığını öğrendiği gazeteci Haydar Meriç’i katletti.
Sadece o olay değil, himmet adıyla toplanan haracı vermeyen iki ismin kurşunlandığı, diğerlerine komplolar kurulduğu yine delilli ve ispatlı ki bunun adı devlet eliyle haramilik değil midir?
Yargı ve Emniyet’in bu katillerden kurtarılmasına karşı çıkmak katillerle bir olmaktır...

Dündar ve PKK
Açın bakın, Pazar günkü Cumhuriyet Gazetesindeki haberin başlığı şudur:
-”Lice’yi yakıyorlar.”
Yapılan malum, güvenlik güçlerimizin Lice’de PKK’ya ait uyuşturucu hammaddesinin yetiştirildiği tarlaları imha etmesidir ki kamuoyu bu operasyonu günlerdir fotoğraf ve görüntülerle zaten biliyor.
Öyle iken Can Dündar’ın yönettiği Cumhuriyet olayı saptırıp uyuşturucu tarlalarının imhasını bir şehri yakmak gibi sunuyor ve PKK lehinde algı oluşturmaya çalışıyor.
Bu yayıncılığın adı terör örgütüne yardım ve yataklık değil midir?
Görüyorsunuz operasyon sadece Türkiye’ye değil, hem CHP hem de Cumhuriyet Gazetesine yapılmış!

İki utanmaz!
Biri Hüsnü Mahalli, diğeri Ayşenur Aslan!
Yaşar Nuri Hoca vefat ettiği gün onunla açıktan dalga geçtiler.
Hüsnü, “Hoca benden Suriyeli göçmen bir kadınla tanıştırmamı istedi. Evlenecekmiş” dedi.
Ayşenur ise muzip bir gülümseme ile, “Hoca zaten önceki hayatında üç kere evlenmiş, bir komutan bana kendisi öyle anlattı” deyiverdi.
Bunun adı utanmazlıktan ötedir zira muhtemelen yapılan şakaların öldüğü gün bu şekilde çarpıtılıp sunulmasının başka izahı olamaz.
Ayşenur ile Hüsnü kına yakın, Akitçiler ve bilumum ecmainler sizi alkışlıyor!

Casus örgütün yazarları!
FETÖ sadece katil ve harami değil aynı zamanda casus bir örgüt ki MGK’nın kararı ortada.
Öyle ise soru şudur:
Böyle bir alçak örgütün gazete çıkarmasına hâlâ nasıl izin verilir ve bunlar parayı nereden buluyor?
Bu arada FETÖ’nün yeni çıkardığı Yarına BAKIŞ, Özgür DÜŞÜNCE ve Yeni HAYAT gibi mevkutelerde yazı yazanlar örgüte yardım ve yataklık etmiş olmuyorlar mı?
Savcılığı bu isimler için göreve çağırıyoruz: Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ergun Babahan, Tarık Toros, Erhan Başyurt, Yavuz Baydar, Ahmet Turan Alkan, Hilmi Yavuz, Orhan Kemal Cengiz, Ali Bulaç, Ümit Kardaş, Şahin Alpay, Mümtazer Türköne, Mustafa Ünal, Bülent Keneş, Ahmet Kurucan, Sevgi Akarçeşme, Ali Ünal ve Murat Aksoy!