25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Millet ve devlet birikimi yönünü Avrasya’ya döndü

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin.
Petersburg’da el sıkıştılar (09.08.2016).
Ne çıkar?
Olgulara bakalım.
***
Önce Amerika’nın Sesi’nden bir haber.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda günlük basın brifingi.
Sözcü Elizabeth Trudeau konuşmuş.
Gazeteciler, 15 Temmuz’dan beri tüketemedikleri soruyu tekrarlamışlar: ABD, darbeye karşı olduğunu açıklamakta niye geç kaldı?
***
ABD’li sözcü, galiba boş bulunmuş.
Dediği: “O gün olanları sosyal medyadan ve haberlerden izledik, bir süre ne olduğu belirsizdi” (09.08.2016).
Anlamı: Washington kim kazanacak, anlamak istemiş.
Daha doğrusu, kendi adamları kazanır umuduyla beklemiş.
Ne kadar? 7-8 saat kadar.
Onu da itiraf ediyor: “Resmi açıklamayı (Washington saatiyle) akşam 7’de yayınladık ve bu gayet hızlıydı.”
***
Üstelik: Türkiye Dışişleri ABD’ye başvurmuş.
Meşrû hükümete “destek” açıklaması talep etmiş.
ABD ne yapmış: Adamlarının kaybettiği kesinleşene kadar beklemiş.
***
Bir “düzeltme”yle devam edelim.
15 Temmuz’dan beri “darbe”yi konuşuyoruz.
Olay çoğu kez daraltılıyor.
Diyorlar ki: Darbenin hedefi Tayyip Erdoğan’dı.
Özellikle Erdoğan’ın karargâhı bu görüşte.
Oradan üst düzey bir isimle konuştum.
Dediği: “Hedefleri AKP değil, Tayyip Bey’di.”
“Başarılı olsalardı AKP’nin çok azı itiraz ederdi.”
“Geniş çoğunluk darbecilerle çalışırdı.”
(Ara not: Erdoğan partisine tam güvenemiyor hâlâ. Sadakat sorunu yaşıyor.)
***
AKP’nin içini yıllardır izlerim.
Bu tespitin ikincisi doğru görünüyor.
Fakat, birinci bölümü sorunlu.
ABD’nin işi fazla “kolay”dı. Ağırlıklı hedef Erdoğan olsaydı.
Bir “tek” kişi için darbe yapılmaz.
Binlerce “hücre” açığa çıkarılmaz.
On binlerce eleman harcanmaz.
40 yıllık Gladyo örgütü riske atılmaz.
***
Hedef “tek” ise seçilecek eylem de “tek”lidir. Adına da “suikast” derler.
FETÖ’nün buna fırsatı da vardı. Fanatik inanmışları da.
Fakat: ABD mecburdu. Stratejik risk aldı. “Darbe”yi seçti.
***
Niye mecburdu? Çünkü ABD sahaya baktı. Şunları gördü:
Türkiye, ABD’nin Suriye’de “koridor” projesini cepheden karşı çıkıyordu.
Diyordu: “Gerikirse silah kullanırım.”
Kararlılık da göstermişti. Harekat başlatmıştı PKK ‘ya karşı (24.07.2015).
ABD açısından özet: Türkiye kontrolden çıkmıştı.
Kendi ulus devletini silahla savunma çizgisine gelmişti.
***
Washington, Türkiye’nin siyaset sahnesini taradı.
Yoktu: “sivil” seçenek çıkaramıyordu.
Tek çaresi kalmıştı: Müdahale etmek ve devlete el koymak.
Bu yüzden FETÖ’nün düğmesine bastı.
İki stratejik amacı vardı:
Suriye’de koridor.
Türkiye’de federasyon.
***
Niye FETÖ’yü seçti?
Birincisi: Elinde ondan daha güçlü alet kalmamıştı.
İkincisi: ABD farkındaydı. Türkiye’nin devlet ve millet birikimi direnecekti.
ABD’ye bir “demir yumruk” lazımdı. FETÖ en uygunuydu.
Malum: En gerici, en faşist merkez oydu.
Ama: Sonuçta Türkiye’nin birikimi direndi.
NATO Gladyosu başaramadı.
***
Darbe sonrası Türkiye’nin temel bazı dinamiklerine bakalım.
ABD’nin Türkiye planını nasıl okuyor?
En geniş anlamıyla devlet birikimi: Bölünmek.
Millet: Irak ve Suriye’deki gibi iç boğazlaşma.
Cumhuriyetçiler: Vatansız ve devletsiz kalma.
Tayyip Erdoğan: İktidardan düşmek ve öldürülmek.
TSK: Dağılmak ve iç savaş.
CHP: Ana gövde gelişmeleri anlamaya başladı.
Özet: Türkiye batısına bakıyor. “Garbın afakında çelik zırhlı bir duvar örülü.”
***
İşte: Türk heyeti Petersburg’a bu zeminden doğan mecburiyetlerle gitti.
Rus tarafıyla bir görüşme maratonu yaşandı.
Açıklamalar: Beklendiği gibi.
İkili ilişkileri restore etmek sadece bir adım
***
Görüşmeleri içeriden izleyen kaynaklarımla konuştum.
Manzara: Türkiye’nin devlet ve millet birikimi harekete geçti.
Avrasya’ya doğru stratejik bir yürüyüşün başındayız.
Ayrıntıları yazacağım.
Sadece bir ipucu: Türkiye, “Esad gitsin” demiyor artık.