29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Milli Hükümete doğru büyük bir adım

Mehmet Bedri Gültekin

Mehmet Bedri Gültekin

Eski Yazar

29 Ekim 2013 günü Türkiye'nin her tarafında milyonların disiplin içinde belli bir program ve hedefler dahilinde alanlara çıkması tarihi önemde bir gelişmedir.

Geçen sene 19 Mayıs'ta İstanbul'da 240 bin gencin alanlara çıkması ile başlayan ve Haziran 2013'te ayaklanmaya dönüşen halk hareketinin ulaştığı bu yeni aşama, nihai hedefe emin adımlarla yüründüğünü gösteriyor.

29 Ekim sonrasında herkesin gözlemlediği bazı noktaları, hem bundan sonraki muhtemel gelişmeleri anlamak hem de üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yapmak bakımından vurgulamakta yarar var.

1. Her şeyden önce 29 Ekim'de alanlara çıkan milyonlar kendilerini AKP'ye muhalefetle sınırlamadılar; "iktidar" olmak istediklerini haykırdılar. Bu bakımdan 29 Ekim 2013 ile Haziran ayaklanması arasında bir nitelik vardır.

Kitleler büyük eylemleri ile Türkiye'deki halk hareketinin kronik "muhalefetçilik" hastalığını aşmakta olduklarını gösterdiler.

2. Milyonların alanlarda hep bir ağızdan Türk bayrağı altında birleşerek andımızı okumaları ve "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganını haykırmaları, bugün halkı birleştirecek ve iktidar yürüyüşünde başarılı olmasını sağlayacak programı bir kez daha olanca netliği ile gözler önüne serdi.

3. İşçi Partisi ve CHP başta olmak üzere çok geniş bir siyasi yelpazenin, demokratik kitle örgütleri ve sendikalarla alanlarda buluşması, matematik olarak iktidar olmaya yetecek kuvvetin bir araya gelmesi olarak değerlendirilmelidir.

MHP, Parti olarak alanlarda yoktu ama MHP'liler Türkiye'nin her tarafında bayrakları ile alanlarda idiler. MHP'lilerin İP ve CHP'lilerle birlikte alanlara çıkması milli hükümet yolunda başlı başına önemli bir gelişmedir.

4. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP sözcülerinin güçbirliğini açıkça telaffuz etmeleri, AKP'yi yıkmak ve Milli Hükümeti kurmak yolunda bütün milli güçleri birleştirmede geri dönülemez bir aşamaya geldiğimizi gösterdi.

Bununla birlikte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını yaptıktan hemen sonra alandan ayrılması ve diğer konuşmacıları dinlememesi ise yapılan işin önemine uygun olmayan "hafif" bir davranış oldu.

5. Şimdi Türkiye'nin önü daha açıktır. Mart 2014 yılında yapılacak yerel seçimler başta olmak üzere iktidarın adım adın fethedilmesi yolunda herkes ne yapılması gerektiğini daha net olarak görmektedir.

6. Ankara'da İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye'nin ilk kadın orkestra şefi Sayın İnci Özdil'in yönetiminde alanda konser veren 180 kişilik Atatürk Orkestrası ve Korosu günün en önemli mesajlarından birini verdi.

Devrimci Cumhuriyetin iktidar yürüyüşünde olan güçleri, Türkiye'yi 21. yüzyılda daha ileriye taşıyacak bilgi, beceri ve kadro birikimine sahip olduklarını gösterdiler.

7. Bütün şehirlerde alanlara çıkan kitlelerin önemli bir kısmını kadınlar ve gençler oluşturdu. Önemli bir toplumsal gelişme yasasıdır. Devrim dönemlerinde kadınlar ve gençler öne çıkar.

TGB bugüne kadar izlediği akıllı çizgi ve yüzbinleri seferber etmesi ile Türkiye'nin sevgilisi oldu. 29 Ekim'de TGB'nin yanı sıra Türkiye Liseliler Birliği'nin büyük kitlelerle alanlara çıkması, gençliğin bütün enerjisiyle devrim sürecine katıldığını gösterdi.

8. 60 kadar il merkezinde ve çok sayıda ilçede milyonların katıldığı gösterilerin büyük bir disiplin içinde gerçekleşmesi, tek bir yurttaşın bile burnunun kanamaması, Türkiye'ye barışı getirecek iradenin ve kuvvetin ortaya çıktığının tartışma götürmez kanıtıdır.

AKP, Batı destekli bölücülük ile birlikte Türkiye'yi anarşi ve kaosun içine yuvarladı. Türkiye'ye barış, milli güçlerin iktidarı ile gelecektir.

9. Barselona kulübünden Beşar Esad'a, Bangladeş'ten Brezilya'ya kadar dünyanın dört tarafından antiemperyalist halklar, partiler, kuruluşlar yayınladıkları mesajlarla Türk Milletinin Cumhuriyet bayramını kutladılar.

Milli Kurtuluş Savaşımız ve Cumhuriyet Devrimimiz yüzyıl önce olduğu gibi bugün de emperyalizme ve Ortaçağ karanlığına karşı bütün dünya halklarını heyecanlandırıyor ve birleştiriyor.

Sonuç

Çok önemli bir iş başarıldı. Şimdi önümüz daha açık.

Önümüzde beş ay sonra yapılacak olan yerel seçimler var. Yerel olarak Haçlı İrticanın ve Batı destekli bölücülüğün iktidarına son vermek şimdi artık daha fazla mümkün görünüyor.

Şimdi daha büyük bir ciddiyet ve sorumlulukla bütün milli güçlerin daha sıkı birliğini bütün il, ilçe ve beldelerde gerçekleştirmenin zamanı.