20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Muhalefet boşluğu mu yoksa iktidar boşluğu mu

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

AKP iktidarına karşı mevzilenen cephede herkesin dilindeki saptama şudur: “Muhalefet boşluğu var, hadi dolduralım.”

Öngörülen hedef de bu söylemle bağlantılıdır: “Barajı aşmak”.

AKP İKTİDARI 2016 YILINI GÖREMEYECEK

Oysa önümüze bakarsak muhalefet boşluğu değil, iktidar boşluğu var.

Son bir ayda, Diyarbakır’dan başlayarak, Mardin, Urfa, Trabzon, Balıkesir, Edremit, Ayvalık, İzmir, Niğde, Nevşehir, Kayseri, İstanbul ve Ankara’da, her menzilde önemle vurguladık: AKP iktidarı 2016 yılını göremeyecektir! İki nedenle:

Bir: Borçlanma ekonomisi artık sürdürülemez. Sıcak Para Diktası, en çok bir yıl dayanabilir.

İki: Tayyip Erdoğanların BOP Eşbaşkanlığı görevinin de sonu gözükmüştür. ABD’nin Türkiye’yi bölme planı duvara dayandı.

MUHALEFETTE MUHALEFETE MAHKUMİYET

Bu durumda Türkiye, şimdiden bir iktidar arayışı dönemine girmektedir. Ne var ki, hükümet olma olanağının doğduğunu, muhalefet saflarında pek gören yok. Elbette İşçi Partisi dışında.

Önümüzde sert bir bunalım var. Hem ekonomik bunalım, hem de güvenlik bunalımı!

1980’den bu yana yürürlükte olan Mafya-Tarikat rejiminin halk hareketleriyle sorgulanacağı bir döneme giriyoruz. Türkiye, büyük karara, büyük çözüme gidiyor.

Bunu göremeyen muhaliflerin hayalleri barajı geçmekle sınırlı. İktidarı daha bugünden AKP’ye teslim etmiş bulunuyorlar. Daha doğrusu, beyinleri AKP tarafından teslim alınmıştır.

CHP’nin de MHP’nin de ufkunda, ellerindeki koltukları mümkün olduğu kadar korumak dışında bir beklenti bulunmuyor. Hatta yapılan anketlerin yarattığı hayal kırıklığıyla bu partilerin yönetimleri, önlerine ancak barajı aşma hedefini koymaktadırlar. Bu partilerin yönetimlerine muhalif olanların içinde de, barajı aşacak bir çare ötesinde başarı umudu olmayanlar var.

TARİHSEL ÇÖZÜME KİLİTLENMEK

Bugün muhalefet cephesinin öncelikli sorunu, zihinleri muhalefete mahkumiyetten kurtarmaktır. Önümüzdeki süreçte millî güçlerin hükümet kurma olanakları bulunuyor.

ABD’nin parlamenter zeminde iktidar seçeneği yoktur. Artık biricik iktidar seçeneği, Millî Hükümettir. Üretim ekonomisi ve vatan bütünlüğü, bir zorunluluk olarak Türkiye’nin yakın gündemindedir. Bu tarihsel göreve kilitlenen Muhalefet Partisi, yarının hükümetini kuracaktır.

Toplumlar, kriz dönemlerinde olağanüstü çözümlere yönelirler. Tutucu olduğu sanılan kitleler, var olan rejimin çarkı dönmez olunca, geçerli çözümlerde çıkış ararlar. İşte öyle bir dönemin eşiğindeyiz.

Bu nedenle iktidar seçeneği oluşturmak için kilit sorun, Türkiye’nin önündeki çözümü kararlı olarak ortaya koymak ve halka götürmektir.

Önümüzdeki aylarda, muhalefet boşluğunu doldurmayı amaçlayan girişimler değil, iktidar boşluğunu saptayan İşçi Partisi güç toplayacaktır. Hem de büyük bir hızla.

HALKIN SORUNU VE KİMİLERİNİN SORUNLARI

Barajı geçmek, milletvekili olmak isteyenleri bir çatı altında toplayacak yeni oluşumlar için bir çözüm olabilir, ancak halkın sorunu şu veya bu grubu milletvekili yapmak değildir.

Dışalımda daralma sonucu fabrika kapatmaların, iflasların, işsizliğin, pahalılığın yükseleceği koşullarda, halk iş isteyecektir, aş isteyecektir, üretim koşullarının devamını isteyecektir, çarşılarda hareket isteyecektir, güvenlik isteyecektir, ülke bütünlüğü ve huzur talebi daha da güçlenecektir.

Bu taleplere geçerli yanıtlar üretmek, bu çözümleri güçlü bir örgütle topluma sunmak, halka güven vermek, iktidar mücadelesinin başlıca eylemleridir.

SINANMIŞ ÖRGÜTLÜ KENETLENME

Hiçbir deneyimden geçmemiş, sınanmamış, başarısı olmayan, yeni oluşturulacak milletvekili şirketleriyle iktidara yürünemez, baraj da aşılamaz.

İktidar boşluğunu dolduracak parti, öncelikle köklü çözümleri uygulayacak bir hükümet programına sahip olmalıdır. Düzen içi çözümler geçersizdir.

İkincisi o köklü çözümleri uygulayacak kenetlenme ve disiplin olmalıdır.

Birbirimizi milletvekili yapalım yolundaki sözleşmelere bu süreç hiçbir başarı vaat etmiyor.

Türkiye’yi kurtarma kararlılığında ve örgütsel tecrübede birleşenler, iktidar boşluğunu dolduracaktır.