18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Musul, yeni bir 'van minut' senaryosu mu?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

El Kaide türevi dinci IŞİD Selefileri'nin, "büyük şeytan" dedikleri ABD ve benzer ülkelerin merkezleri dururken, yalnızca Musul'daki Türk konsolosluğunu hedef alması dikkat çekici değil mi?..

Günlerdir düşünüyorum; kafa keserek, infaz yaparak Irak içinde ilerleyen şeriatçı teröristler, Musul'a girer girmez silahlarını neden yalnızca bir Müslüman ülkenin konsolosluğuna doğrulttular acaba?..

Ve neden tek mermi sıkmamak da dahil bir direnişle karşılaşmadılar?..

Esad'ı devirme uğruna Suriye'de dincileri destekleyen AKP ise bırakın IŞİD'in Irak'taki kuşkulu baskınına direnmeyi, rehinelerin bu tuhaf eylemini örtbas için basına yasak bile getirdi!..

Peki; demezler mi "Neyin koruması, neyin gizliliği ve neyin önlemidir ki bu?.."

Hadi; AKP'liler kafalarını kuma gömmüş filmin (!) sonunu bekliyorlar diyelim de muhalefet partileri bu tuhaf oyun karşısında neden suskunlar?..

Oysa Musul konusunda çok ürkütücü ve düşündürücü iddialar var!..

Diyorlar ki; "Musul'daki konsolosluk baskını AKP'nin darbe almış dış politikası ve iç siyaset için yeni bir mizansendir... Konsolusun da aralarında bulunduğu 82 kişi rehin değil, IŞİD kontrolündeki bir otelde misafirdir..."

Türkiye'deki Musul sessizliğinin de iyice kuşkulu hale getirdiği iddialara bakılırsa, "konsolosluk görevlileri bir siyasal mizansende ne yazık ki figüran olarak kullanılıyor!.."

Peki neden?.. Bu senaryo niçin yazıldı ve bu kime yarayacak?..

ÇANKAYA KAHRAMANI!..

Fısıltı gazetesinin bundan sonra dillendirdiği iddialar daha da vahim!..

İddiaya göre; "Erdoğan, cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladıktan sonra, propagandanın kızıştığı dönemde rehine olayı imdada çağrılacak!.. Yani yeni bir 'van minut' senaryosu daha Musul skandalı üzerinden sahnelenecek..."

Yani bir bakmışsınız; "Çankaya mücadelesinin iyice alevlendiği günlerde; bordo bereliler helikopterlerle Musul'da bir baskın yapacak, rehineler müthiş bir operasyonla kurtarılmış gibi, suni bir kahramanlık destanı yazılacak"mış!..

"Sözde operasyon görüntüleri de yandaş medya üzerinden tüm dünyaya servis" edilirse, gerisini artık siz düşünün... Yaratılan algı siyasette kullanılacak;

"Türk rehineleri IŞİD dehşeti, uluslar arası kriz ve çatışma riskine karşı başarıyla kurtaran kahraman Erdoğan!.."

Şimdi bu iddiaları da "senaryo" sayabilecek yandaşlarla Musul skandalı karşısında susan gafillere peşinen soralım da kimse komik savunmalara girmesin;

82 vatan evladı günlerdir kafa kesen militanlarca alıkonulmuşken, iktidar ve devlet neden suskun?..

Ve en önemlisi de şu; çocukları PKK tarafından kaçırılan anneler bile ağlayarak, isyan halindeyken ve Ankara'da yetkili ararken, 82 sözde rehinenin aileleri ve yakınlarından günlerdir neden tek bir ses ve yakınma duyulmaz acaba?..

Hadi size "van minut" değil, saatlerce süre... Düşünün bakalım!..

İHSANOĞLU ANITKABİR'E GİTTİ Mİ?..

AKP'liler onun eski dostu... Her yerde AKP'lilerle kol kola fotoğrafları yayımlanıyor...

2007'deki cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın aklında onu Çankaya'ya oturtmak da varmış...

Yani Milli Görüşçülere göre de en yüksek koltuk için akla gelen ilk isimlerden biri ne ilginçtir ki oymuş!..

Avrupa Birliği; Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde kadınlara yönelik "recm" infazlarına tepki gösterince, karşılarında duran ve savunma yapan isim de işte aynı adammış...

Wikileaks belgelerine göre; Pakistan ve Afganistan'da canlı bomba eylemleriyle terör estiren dinci terör örgütü Taliban'ı ,"Afganistan'ın çocukları" diye sevimli gösterebilecek kadar tuhaf bir zat!..

Üstelik; Atatürk devrimlerine karşı çıkınca soluğu yurt dışında alan bir babanın çok gizemli evladı...

İşte bu zat; yani önceki gün DSP'lilerle bir araya gelen Ekmeleddin İhsanoğlu, "Adaylık başvurusunu yaptıktan sonra ilk olarak Anıtkabir ve ardından Hacı Bektaş'ı, Hacı Bayram'ı ve Mevlana'yı da ziyaret edeceğini" söylemiş...

Şimdi İhsanoğlu'nu neredeyse militan "Atatürkçü" diye yutturmaya çalışan gafillerle bilgisizlik yüzünden dümen suyunda gidenlere sormak lazım;

Çankaya'nın "çatı"sına çıkmaya çalışan Ekmeleddin İhsanoğlu, yaşamı boyunca Anıtkabir'in önünden geçti mi hiç?..

Örneğin; 71 yıllık yaşamında bir gün olsun Aslanlı Yol'da yürüdü mü, Anıtkabir merdivenlerini çıktı mı, mozolenin önünde saygı duruşunda bulundu mu, anı defterine bir şeyler yazdı mı?..

Söyler misiniz; koltuğuna oturmaya çalıştığı Gazi için bir kez olsun ne yaptı "çatı adayı?.."

NEREDESİN TOPBAŞ?..

Çarşamba gününden bu yana; bu köşede, AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş'a çağrılar yapıyoruz...

"Şile ilçesine bağlı Ahmetli köyünde faaliyet gösteren cemaat yurtlarına neden özel hizmetler götürüyorsunuz Kadir Bey?.."

Ve diyoruz ki; "İBB görevlileri, kişiye özel asfalt hizmetini Kopuzlar'a ait cemaat binasının önüne kadar getirdikten sonra, yolun devamındaki sitelerde yaşayan ve çukurlar nedeniyle ulaşım sağlayamayan yüzlerce insanı neden hiçe saydılar?.."

Erdoğan'ın savaştığı cemaate özel hizmet için yarışan Kadir Topbaş üç gündür; "Kopuzlar'dan sonrası Rus ya da Ermenistan sınırı mı" şeklindeki soruya yanıt veremiyor.

Bir kez daha vurgulayayım, yurttaşın ya da bizim derdimiz, herhangi bir yere hizmet götürülmesi değil...

Etik olmayan ve kanunsuz olan şu ki; AKP'li belediye özel hizmeti bir yurt binasının girişine kadar getirmiş ve sonrasında yaşayan yurttaşları kaderine terk etmiştir...

Bu yüzden Tobbaş; adaletsizliği ve işgüzarlığı giderene kadar, Ahmetli'deki ideolojik militanlığın ve partizanlığın gerekçesini açıklayana kadar susmayacağız...