29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

NATO Gladyosu Türkiye’ye el koyacaktı

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

Konu: Elbette yine “darbe” ve Fethullahçılık.
Fakat bir parantez açmak istiyorum.
40 yıllık gazeteciyim.
Ağırlıklı olarak kritik alanlarla ilgilendim.
İllegal hemen bütün sol örgütlerle görüştüm.
Aynı şekilde Kürt örgütleriyle de. Hepsi illegaldi. Yani yasadışı, gizli.
Radikal İslamcı çevreleri de bilirim. Yarı legaldirler.
12 Eylül öncesinin ülkücü liderleri de ilgi alanımdaydı. Birçoğunu yakından tanırım.
***
Bilenler bilir: İpekçi ve Papa suikastlerini derinlemesine inceledim.
İstihbarat örgütlerinin iki tipik komplosuydu.
Ana aktörlerle defalarca konuştum. Tetiği çeken Mehmet Ali Ağca dahil.
Sonuç: Mütevazı olmayacağım.
İllegaliteye, gizli örgütlere biraz aşina sayarım kendimi.
***
Bunların Fethullahçılıkla bağlantısı ne?
Anlatayım.
Birkaç yıldır da Cemaat’i anlamaya çalışıyor(d)um.
Bilenleri dinleyerek, okuyarak, kendileriyle konuşarak.
Ortalama bir görüşe ulaştım elbette.
***
Evet: Fethullahçılık da gizli bir örgütlenmeydi.
Fakat benim bildiğim, incelediğim hiçbir illegal örgüte benzemiyordu.
Gizlilik becerilerine, yöntemlerine bakıyorsunuz. “Devlet” gibiydiler.
İdeolojik bir yapıyı aşan özellikleri, alanları vardı.
Bir İSTİHBARAT örgütü vardı sanki karşımızda.
Gördük: Devlet birimlerine sayısız “koza” yerleştirmişler... 30 yıl, 40 yıl sonrası için.
Klasik istihbarat yöntemi değil mi?
***
15 Temmuz’a kadar neler biliyorduk haklarında?
Tamam: Eğitimde, poliste, iş dünyasında güçlüydüler.
Ergenekon sürecinde öğrendik: Yargının üçte birini ele geçirmişlerdi.
Ya TSK?
O alanda kafalar biraz rahattı.
Sızmaya çalıştıkları biliniyordu.
Alt kademelerde kısmi nüfuzları mümkündü.
Fakat general seviyesinde sayıları fazla olamazdı. 3-5 tane belki.
Sonra: Ergenekon mağdurlarını dinledik, okuduk.
Sızma sayılarını biraz yukarı çektik. O kadar.
***
15 Temmuz süreci geldi çattı.
Aslında: Öğreneceklerimden dolayı şaşırmaya hazırlık yapmıştım.
Fakat bu kadarına değil.
Bakar mısınız devletin düşürüldüğü duruma.
Cumhurbaşkanı’nın baş yaveri Fethullahçı.
Genelkurmay Başkanı’nın yaveri Fethullahçı.
TSK’da 363 general/amiral var. Üçte biri darbeci/Fethullahçı.
***
Kahredecek kadar kabarık bir liste.
112 general gözaltına alınmış. Şimdilik.
Kimler yok ki. 4 yıldızlılar bile yörüngelerinde.
Ordunun çoğu stratejik birimi denetimlerinde. Özellikle Hava, Deniz ve Jandarma’da.
Komando tugaylarının neredeyse tamamı ellerinde. Ben 9 tane saydım.
Sayısız harekat başkanı general.
8 askeri eğitim birimi. Kara Harp Okulu dahil. Sanki kendi “özel” okulları.
İddia: Öğrencilerin yüzde 60-70’i örgütlü.
Manzara: Devlete el koyabilirlermiş. En azından bir süre. Eğer erken davranmak zorunda kalmasalardı.
Sonuç ne olurdu: İç savaşa sürüklenirdik.
Çünkü toplumsal destek bulmaları zordu.
***
TSK’daki duruma devam edelim.
Elbette, generallerin hepsi Fethullahçı değil.
Fakat kesin olan şu: “Darbe”ye rengini verdiler.
Örgütlü “çelik çekirdek” bunların elindeydi. Öncüler de, fedailer de bunlardan.
***
Atatürk’ün ordusu ne hallere düşürülmüş?
TSK, Cumhuriyeti korumakla görevliydi.
Fethullahçılık tarafından neredeyse ele geçirilmiş.
Bizim bazı laik çevreler ne kadar safdildi.
Şeriata karşı nasıl olsa ordu bizi korurdu!
Gerekirse darbe de yapardı!
***
Şimdi olan ne?
NATO’nun Gladyo örgütü Fethullahçılık, devletin tepesine oturtulacaktı.
Hem de ordu adına yapılan bir darbeyle.
***
Burada en kolay tepki belli.
AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı suçlayıp öfkemizi boşaltabiliriz.
Fakat: Kendimizi kandırmış oluruz.
Evet: “Fethullah projesi”nde payları kesinlikle ciddi.
Oysa olay, bugün gördüğümüzden bile daha büyük.
Proje: 1960’ların ortalarından başlıyor.
Sorumluluk zincirinde herkes var.
Bütün hükümetler.
Bütün başbakanlar.
Artı: TSK’nın komutan kademeleri.
***
Devam edeceğim:
Fethullah Gülen projesini yapan ünlü general kimdi?
Önceden ufak bir not: İslamcı falan değildi.