Niçin Tunceli’ye yükleniyorlar

ABD ve AB emperyalistleri, Tunceli’nin Dersim yapılmasıyla pek ilgililer. Emperyalistler, Dersimci! Bir nedeni olmalı!

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, Atatürk’ü Dersim’den vurma planının merkezindeler. PKK, vurucu güçleridir. CHP’yi ise mayınlı araziye sürmüşlerdir.

AKP, PKK ve CHP, Dersim politikasında birleştiler. Hangisi iktidardır, hangisi muhalefettir? Sistemin Cumhuriyet Devrimine saldırısında el ele veriyorlar.

Atlantik sisteminin efendileri ve Türkiye’deki işbirlikçileri, niçin Dersimciler ve niçin Tunceli’ye yükleniyorlar?

Cumhuriyeti yıkma faaliyetinin en kritik girişimi

Tunceli isminin Dersim olarak değiştirilmesi, Cumhuriyet Devrimini yıkma faaliyetinin en kritik girişimidir. Çünkü Tunceli, yalnız etnik bölünmenin değil, mezhepsel bölünmenin de odağı olarak görülmektedir. Emperyalistler, Türkiye’nin Kürt nüfusunu, Dersim kampanyasıyla bölücülükte birleştirmek istiyorlar. Yalnız bölücülükte değil, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığında da birleştirmek istiyorlar.

Çok önemlidir: Dersim, karşıdevrimci güçler tarafından Kemalist Devrimin zayıf noktası olarak değerlendiriliyor. Tunceli halkını ve genel olarak Alevi kitlesini, katliam suçlamalarıyla Kemalist Devrime düşman konumlara sokmak istiyorlar. Emperyalistler, Alevi yurttaşlarımızı Dersim’den avlayabileceklerini düşünüyorlar. Başka hiçbir alanda avlayamazlar. Bu açıdan Dersim kampanyası, Kemalist Devrime yöneltilen en sinsi saldırıdır. Tunceli’nin Dersim yapılması, bir isim değişikliği değildir; milleti bölme ve Cumhuriyeti yıkma sürecinin söz yerindeyse kesin sonuca yönelik hamlesidir.

Halkı nereye kazanacağız?

CHP yönetiminin omurgası kalmadı. “Kürdümüzü kazanmak için” bölücülüğün peşine takılmak, “halkımızı kazanmak için” dinciliğe özenmek gibi parlak fikirlerden çok etkileniyor.

Kürt yurttaşlarımızı nereye kazanacağız?

Cumhuriyete mi, Cumhuriyet yıkıcılığına mı?

Birliğe mi, bölücülüğe mi?

Dersim politikası, insanlarımızı bölücülüğe ve Cumhuriyet yıkıcılığına kazanıyor.

Denektaşı: Arslanlı Yol

Dersim anlayışıyla bırakalım devrime ilerlemeyi, devrime ilerleyenlerin arasında olmak bile bir süre sonra mümkün olmayacaktır.

Yatağan, Kemerköy, Yeniköy işçilerine soralım. Fırtına Deresi köylülerine soralım. Arslanlı Yol’da yürüyen milyonlara başvuralım. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen tribünlere soralım. Acaba halk ne diyor?

Türkiye’de bir halk oylaması yapalım, Dersim diyenler yüzde 10’un üstünde çıkmaz. AKP, PKK ve CHP’yi bu konuda hiç kimse dinlemez.

Türkiye halkını Dersim’de birleştiremezsiniz, ama Tunceli’de birleştirirsiniz.

Dersim ve Tunceli seçenekleri, Türkiye halkından kopma ya da halkla birleşme seçenekleridir.

Tunceli’ye siper olmak bir Cumhuriyet görevidir

Atatürk yönetiminin Tunceli Harekâtı, Ortaçağ kurumlarını hedef alıyordu ve doğrudan mülkiyet ilişkilerine yönelik sonuçlar getirdi.

Cumhuriyet yönetimi, özellikle Solcular tarafından “Niçin feodalizmin kökünü kazımadı” diye eleştirilmiştir. Ve şimdi Atatürk, feodal ilişkilere karşı köktenci bir uygulamaya giriştiği için en ağır saldırılara hedef oluyor.

Tunceli’ye göğsünü siper edemeyenler, bağımsızlık, özgürlük ve Aydınlanma mücadelesinin kenarına düşerler; hele bugünkü koşullarda!

CHP, Dersim önergesiyle nereye gidiyor

CHP, Dersim önergesiyle intihara gitmektedir.

Dersim konusundaki yanlış, herhangi bir yanlış değildir; Türkiye’nin bölücülükle ve cumhuriyet yıkıcılığıyla savaştığı bir dönemde, en temel yanlıştır.

Bugün Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’e “soykırım celladı” diye saldıranlar, yarınki hezeyanların işaretini de vermiş oluyorlar. Tunceli’yi Dersim yaptıktan sonra atacakları adım, Atatürk’ü “Kürtlerin ve Alevilerin katili” ilan etmektir.

Ancak hemen belirtelim, Tunceli’ye dokunamayacaklardır.

Geçti o devir!

Türkiye bölünmeye değil, birliğe gidiyor.

AKP ve PKK ile birlikte CHP de bu karşıdevrimci girişimin altında kalır.