25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

O gencin resmini basan ve ismini yazan gazeteci var

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Merdan Yanardağ arkadaşımızla birlikte kardeş Yurt gazetesini çıkaran Kerem Çalışkan arkadaşım aradı. Kerem benim 1971 tevkifatından arkadaşım. Aydınlık’a yıllar boyu çok emeği geçti. Sabah, Hürriyet gazetelerinde ve en son Yurt’ta deneyim kazandı. Araştırmacıdır. Özellikle yakın tarihimiz üzerine kitapları var. Bir süre Hürriyet’in Avrupa yayınını başarıyla yönetti. Babası Dr. Niyazi Çalışkan da çok sağlam bir aydınımızdı, saygıyla anıyorum.

Konu, bu köşede “Okmeydanı’nda öldürülen o gencin ismini biliyor musunuz” başlığıyla yayımlanan yazı. Kerem Çalışkan arkadaşımın duyarlılık göstermesi beni mutlu etti. Sorumluluk duyuyor. Yönettiği Yurt gazetesinde o gencin, Ayhan Yılmaz’ın resmini de basmış, ismini de yazmış. Haber şöyle:

İSTANBUL Okmeydanı’nda, Berkin Elvan’ı anmak için toplanan lise öğrencilerine müdahale eden polisin silahından çıkan kurşunla cemevi bahçesinde kafasından vurulan Uğur Kurt’un ölümünden sonra çıkan olaylarda, ağır yaralanan bir kişi daha hayatını kaybetti.

Okmeydanı’nda gece boyu devam eden polis müdahalesi, çatışmaya dönüştü. Polisin ara sokaklarda ve Berkin Elvan’ın evinin önünde bekleyenlere biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi ile müdahalesinin ardından başlayan çatışma, sabaha dek sürdü.

Vali: Parça tesirli bomba

Okmeydanı sokakları savaş alanına dönerken, bazı ilçelerde de benzer manzaralar yaşandı. Önceki gece yarısı olaylar sırasında kafasından ağır yaralanan bir vatandaş, kaldırıldığı hastanede dün can verdi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, göstericiler tarafından atılan bir el yapımı bombanın patlaması sonucu önceki gece ağır yaralanan yurttaşın öldüğünü açıkladı. Kafasından şarapnel parçası çıkarılan ve beyin kanaması geçiren kişi ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.

Hastanede can veren şahsın 1972 doğumlu Ayhan Yılmaz olduğu öğrenildi. Okmeydanı ve çevresindeki olaylar dün gece de devam etti.

Haydar Şahin

Haydar Şahin arkadaşımızı dün toprağa verdik. Aslında bir tarihin, yoğun bir emeğin toprağa verilmesidir bu.

İşçi Partisi’ni yarım yüzyıldır, bugünlere getiren Parti emekçilerimiz vardır. Onlar, Türkiye devriminin meçhul askerleridir. Kimseler duymadan, kimselere duyurmadan çalışır çalışır çalışırlar. Partili olmak, onlar için soluk almak ve soluk vermek gibidir. Beyinlerini, ciğerlerini, ellerini, ayaklarını bir ömür boyu Türkiye halkına ve öncü partisine adamışlardır. Eşleriyle, çocuklarıyla, torunlarıyla aile boyu partilidirler. İşte Haydar Şahin onlardan biridir.

Yıllarca Devlet Hava Meydanları’nda çalıştı. Burada çalışırken, kamu emekçilerinin sendikal mücadesinin merkezinde yer aldı ve Birleşik Taşımacılık Sendikası’nın kuruluş sürecinde bulundu. Sendikal mücadele nedeniyle 2 defa sürgün edilmesine rağmen yılmadı, mücadelesine devam etti ve işyerine geri döndü.

Haydar Şahin ayrıca Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin Ankara’daki kurucularındandı. TİKP davasında yargılandı ve beraat etti.

Parti olmak, gelenek yaratmaktır. Uydurma partiler de oluyor. Kökleri yok, gelenekleri yok, Haydar Şahinleri yok.

Bir partinin gelenek yaratması emekle oluyor, programla oluyor, halk içinde kök salmakla oluyor. O zaman o partiyle ilişkiler, kurumlar, örf ve âdetler, tarzlar, üsluplar oluşuyor.

Gelenek, tarih içinde ilerleyen büyük bir maddi güçtür. Tevkifatlar, baskılar, zorbalıklar hep geleneğe yenilmiştir.

“Şehitler ölmez” diyoruz. Aslında ölmeyen, gelenektir.

Gelenek, dün değildir; yarındır, yarınımızdır.

Yarınımıza sağlamlığıyla, tükenmeyen soluğuyla, ölmeyen iyimserliğiyle bir miras bırakan Haydar Şahin, her zaman geleneğimizle ve geleceğimizle soluk alıp verecek.