20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Öcalan'ın Tayyip Erdoğan'a mektubu açıklanmalı

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye halkını, Türkü ve Kürdüyle devre dışı bırakan bir "Açılım" süreci yaşadık. Artık buna dur diyoruz!

İşçi Partisi, Açılımı kapatıyor, halkın bileğindeki kelepçeleri çözüyor. "Enstrümanla çözüm" sürecine son veriyor, milletin çözüm sürecini başlatıyor.

İmralı'da neler oluyormuş

1999 yılından bu yana "İmralı'da neler oluyor" sorusuna farklı cevaplar verildi. Artık bu sorunun yanıtı, Abdullah Öcalan'ın ağzından kamuoyuna sunulmaktadır.

İmralı'da iki taraf arasında görüşmeler olmadı. Bunu anlamak için aslında bu bilgilere gerek de yoktu. Artık bu tartışmanın zemini kalmamıştır.

O mektupta her şey var

Bu köşede uzun süredir, Abdullah Öcalan'ın Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubun açıklanması çağrılarında bulunduk.

O mektubun varlığını ilk kez İsmet Berkan'ın Hürriyet gazetesindeki yazılarından öğrendik (18 ve 22 Ocak 2013).

Açılan MİT kanalları

Ancak mektubun öncesi var. Abdullah Öcalan İmralı'ya giden BDP heyetine Açılım sürecinin nasıl başladığını anlatmıştı. F örgütüne bağlı savcının 7 Şubat 2012 tarihinde MİT'e yönelttiği "darbeyi sezdiğini" söylüyor ve şöyle devam ediyordu:

"Cezaevi Müdürüne 'MİT Müsteşarı Hakan Bey'i yalnız bırakmamak gerekir' dedim. Sözlü, yazılı iletişime geçtim. 5 ay önce tekrar kanal açıldı, diyalog başladı." (İmralı Tutanakları, Milliyet, 28 Şubat 2013)

Öcalan'ın bu açıklamasından öğrendik ki, MİT görevlileri ile kendisi arasında bir "kanal" varmış ve o kanal 2012 yılı Eylül ayında "tekrar" açılmış.

'Kanal'ı açan mektup

Öcalan, 1999 yılı Şubat ayında İmralı'ya getirilmesinden beri subaylarla ve MİT görevlileriyle görüştüğünü avukatlarına anlatıyordu. Bu anlatımlar, PKK'ya bağlı haber ajansları tarafından kamuoyuna duyuruldu ve kitap olarak da yayımlandı.

Ancak bu yayınlarda, Öcalan'ın Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektuba hiç değinilmedi. Oysa o mektup, "kanalın açılmasını" sağlayan mektuptu.

Görüşmelerin başlaması için, Abdullah Öcalan'dan öncelikle bir taahhütname istendiği anlaşılıyor. Önce Apo, "hizmet" niyetini belgelemeliydi. O mektup açıklandığı gün görülecektir: PKK lideri, kendisinin hangi görevleri yerine getireceğini yazılı olarak verdi.

Zaten Apo'nun kendisi de "araç" görevi yaptığını açık açık söyledi (Özgür Gündem, 18 Ağustos 2013).

Bütün Türkiye halkının bu ilişkileri öğrenmesi, şarttır.

Açılım neyi kapatıyor?

Türkiye halkından ve özellikle Kürt yurttaşlarımızdan gizlenen nedir?

"Demokratik Açılım" perdesi altında, halktan gizli hangi dolaplar çevrilmektedir?

Anadolu'da ve Trakya'da yaşayan bu halkın başına hangi çoraplar örülmektedir?

Açılım, neyi kapatıyor?

Bu soruların cevaplarını, Aydınlık'ta her gün Abdullah Öcalan'ın ağzından sözcüğü sözcüğüne öğreneceğiz.

Mektubu artık gizleyemezler

Ama yazılı belgesi de var. Abdullah Öcalan'ın Tayyip Erdoğan'a yazdığı ve MİT eliyle yolladığı mektup, her şeyi ortaya koyuyor.

O mektubu artık ne Tayyip Erdoğan, ne de Abdullah Öcalan gizleyebilir. Hangisi daha yürekliyse, o açıklamalıdır.

Artık bu süreç halktan gizli götürülemeyecektir. Buna İşçi Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal izin vermeyecektir.

Enstrümanla çözüm girişimini bozguna uğratmakta kararlıyız!

Halkın birleşerek özgür çözümünün önünü açıyoruz!

Herkese çağrı

AKP ve BDP yöneticileri ve üyeleri dahil, Türkiye'de yaşayan herkese çağrımız, halkın bilgilenme hakkı içindir.

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan o mektubu açıklamalılar!

Özellikle Kürt kökenli yurttaşlarımıza sesleniyoruz:

Bu enstrüman ilişkileri kelepçeli ilişkilerdir.

Kelepçe, halkın bileklerine takılmıştır.

Abdullah Öcalan üzerinden halk rehin alınmıştır.

Gerçekleri bilmek, bütün Türkiye halkını, özellikle Kürt yurttaşlarımızı özgürleştirecektir.

Halkla birlikte bütün siyasal partileri, bütün basın kuruluşlarını, gazeteleri, televizyonları ve sosyal medyayı göreve çağırıyoruz!

Öcalan'ın Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektup derhal açıklanmalıdır!