25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Önce ‘kadro’ sonra özelleştirme

Taşeron işçisinin ‘kadro’sevinci kursağında kaldı.Şeker fabrikalarının satışı devam ederken, belediye şirketleri de özelleştirme kapsamına alındı

Önce ‘kadro’ sonra özelleştirme
A+ A-
DENİZ BİLİCİ

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile belediyelerde taşeron işçisi olarak çalışanların belediye şirketlerinin işçisi olarak çalışma hakkını elde ettiği bugünlerde hükümetin belediye iktisadi teşebbüslerini de (BİT) özelleştirme kapsamına aldığı ortaya çıktı. Aydınlık’ın ulaştığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın, Mayıs 2016 tarihli, kısa, orta ve uzun vadede özelleştirme planlarına yer verilen raporuna göre belediyelerin Halk Ekmek, Otopark İşletmeleri (İSPARK), Otobüs İşletmeleri (İETT) ve yeşil alan ve park hizmetleri uzun vadede özelleştirilecek.

BİT’lerin özelleştirilme planına sendika ve işçiler tepki gösterdi. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, taşeron düzenlemesini hatılatarak “Taşeron işçilerinin belediye şirketlerinde istihdam edilmesinin arkasında demek ki başka niyetler var” değerlendirmesinde bulundu. Belediye işçisi Erdal Büyüktaş da “Belediye şirketlerini özelleştirirlerse işçilerin tepkisi ağır olur” diye konuştu.

ÖZELLEŞTİRME NİYETİ

Belediye-İş Genel Başkanı Yurdakul özelleştirme anlayışına karşı olduklarını vurgulayarak, “Yapılanlara baktıktan sonra BİT’leri de özelleştirebilirler. Bunun çalışanlara bir yararı yok. ‘Taşerona kadro’ dedikleri de kadro değil. Örgütlülüğü, sendiklaşmayı, toplusözleşmeyi ortadan kaldırmak için yapılan uygulamalar bunlar. Örgütsüz toplumları idare etmek kolay oluyor. Anlayış bu. Bütün uygulamalar da bu söylediklerimizi doğruluyor” ifadelerini kullandı.

“Biz Belediye-İş Sendikası olarak eğitimli ve örgütlü toplumlardan çağdaşlık çıkar, adaletli paylaşım olur, adalet ve huzur olur diyoruz. Ülkemiz böyle kalkınır diyoruz” diyen Yurdakul, “Yapılan uygulamalar ise bunlara engel. Sıra belediye şirketlerine gelmiştir. Önümüzdeki süreçte de bir KHK ile böyle bir özelleştirme gerçekleştirebilirler” dedi.

“Kadro” düzenlemesinin başından beri, taşeron işçilerinin neden direkt belediyenin işçisi olarak istihdam edilmediğini sorduklarını belirten Yurdakul, şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte de özelleştirme niyetleri var ki taşeronda çalışanları belediye şirketlerine aktardılar. Hükümetin bugüne kadar yaptıkları belli. Bunlar çalışanlara hiçbir zaman yarar getirmedi. Yapacakları da yarar getirmeyecek. Özelleştirme ancak gözyaşı getirdi. Ülkemizin de cumhuriyet tarihinin birikimlerinin elden çıkmasına neden oldu. Birileri kâr etmiş olabilir ama ne ülkemiz, ne emekçi halkımız bundan bir yarar görmedi. O yüzden emekçilerin, bu uygulamalara karşı demokratik tepkilerini göstermeleri lazım.”

‘İŞÇİ SANDIKTA HESAP SORAR’

Belediye işçisi Erdal Büyüktaş, Ahmed Arif’in Otuzüç Kurşun şiirinden “Vurun ulan, vurun, ben kolay ölmem” dizelerini hatırlatarak “Aynı o durumdayız. Bunlar bize vurmaya devam edecek, hiç acımadan. Zaten amaçları belli, devlet kadrolarını tamemen bitirmek” ifadesini kullandı. “Taşeron işçisine hak gördükleri, ‘kadro’ diye verdikleri şeyin içi boş” diyen Büyüktaş, şöyle konuştu: “Belediyede bana hiçbir hak verilmedi. 3 yıldır, aynı maaşla çalışıyorum. Hiçbir sosyal hakkım yok, hiçbir statüm yok. Düzenlemeyle verdiklerinin kadro olmadığını, yüz binlerce kişinin mağdur edildiğini biz her fırsatta sosyal medyada dile getiriyoruz. Bir de belediye şirketlerini özelleştirme kapsamına alacaklarsa üstüne tuz biber ekilecek. Bunun halkta hesabı olacak. Allah’tan zaten korkmuyorlar belki halktan korkarlar. Halka hesap vermek zorundalar.”

Özelleştirme olursa işçinin tepkisi ağır olacağını vurgulayan Büyüktaş, şunları kaydetti: “Bu tepki sokağa da yansıyacaktır, sandığa da... İşçi bunun için sokağa çıkmayacaksa ne zaman çıkacak? Bugün memleketin her köşesi ihaleye açılmadı mı?

İnsan canının bu kadar ucuz olduğu bir memlekette yaşamaktan utanç duyuyoruz ama illa ki bunlar da geldikleri gibi gideceklerdir. Belediye şirketlerini de özelleştirme kapsamına alıp o insanları daha beter hale getirmeyi düşünenler bunun hesabını verecekler.”

Son Dakika Haberleri