25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Öncü sarsıntılar

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

“Öncü sarsıntılar” saptaması, Uğur Civelek’ten.

Mustafa Pamukoğlu’nun Salı akşamı yolladığı ileti de iki sözcükten oluşuyordu: “Kriz başladı.”

Öncü sarsıntılar, öngörülen zamanda geldi.

BORÇLU MİLLET

Antalya Sanayi ve Ticaret Odası’nı ziyaret ettiğimiz zaman, “Petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye ekonomisini nasıl etkiler” diye sormuş ve tartışmıştık. Oda Başkanımız Çetin Budak da öngörmüştü. İlk bakışta Türkiye’nin dış ödemeler açığının azalması yönünde umutlar belirdi. Ancak Rusya bizim en büyük ticaret ortağımızdır. Onların alım gücündeki düşme, Türkiye ekonomisini de vuracak. Şimdi önümüze dikilen gerçek bu.

Türkiye’de ilk dalgaları önceki gün hissedilen ön sarsıntıların temelinde, elbette dış etkenden önce iç etken var. Özal’la başlayan Borçlanma Ekonomisinin kaçınılmaz sonuçlarını yaşıyoruz. Türkiye, 1980’lerden başlayarak dünyaya açılma adı altında rejim değiştirdi. Artık milletçe borçluyuz.

DERİN UÇURUM

Türkiye’nin önümüzdeki yıl boyunca, başka deyişle kısa vadede ödemesi gereken borcu 134 milyar dolar. Buna 2015 yılının ödemeler açığını da ekleyince, bir yıl içinde 200 milyar doların üstünde bir döviz ihtiyacıyla karşı karşıyayız. Beklenen sıcak para akışıyla bu rakam arasında derin bir uçurum var. İşte AKP Hükümeti, şimdi o uçurumun başındadır. Sıcak Para Diktatörlüğü çatırdamaktadır. Türkiye, üretime yönelmek, ithalatını kısmak, iç pazarı genişletmek ve bunları başarmak için Karma Ekonomi rejimine geçmek zorundadır.

Davutoğlu’nun 6 Kasım 2014’te açıkladığı Yapısal Dönüşüm Hamlesi’ni İşçi Partisi dışında pek anlayan olmadı. Borçlanma Ekonomisi iflas etti. AKP Hükümeti şimdi batakta çırpınma dönemine girmiştir.

TEK SEÇENEK

Durumun elbette herkesten önce AKP iktidarı farkındadır. Bir süre sonra evine ekmek götüremeyenlerle karşı karşıya gelme tehlikesi, Hükümeti yeni siyasetlere zorluyor. Süleyman Yaşar, Hükümetin yeni önlemlerini “Bu kış Komünizm geldi” ve “Devlet kapitalizmine geçtik” başlıklarıyla özetledi.

(Taraf, 12 Aralık 2014).

Ne derseniz deyin, Devlet Kapitalizmi ya da Karma Ekonomi, yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın önündeki seçenektir. Bu süreç, krizin ilk vurduğu ülkelerden başlayacak. Rusya, düştüğü krizi önce kambiyo düzenlemeleriyle aşmaya çalışacaktır. Ancak bunların yetmediği görülecek. Devlet müdahalesi Rusya’nın kaderi olarak görülüyor.

Türkiye de sıradadır. Daha sert sarsıntılar geliyor. Borçlanma Ekonomisi için yıkım sürecine girmiş bulunuyoruz. Başka deyişle Üretim Ekonomisi için yükseliş süreci.

Artık Türkiye’yi hiç kimse sıcak para arayarak yönetemez. Çünkü buldukları onu kurtarmaya yetmeyecektir. Üretime yönelen siyasetler zorunludur.

Bu sürece hazır olan bir tek İşçi Partisi var. Millî Direnme Ekonomisi Programı, artık Türkiye’nin görüş mesafesi içindedir.