Operasyon kitabı!

Kitap daha çıkmadan Hürriyet ve Cumhuriyet gazetesi tarafından manşete çekildi. 

Abdullah Gül ile 12 yıl imiş! 

Gül’ün basın danışmanı Ahmet Sever tanık olduğu olayları aktarıyormuş! 

Hayır bu açık bir operasyon yani Abdullah Gül’ü parlatma derlemesidir. 

Malum Abdullah Gül’ün yayınlanmadan önce kitabı okuduğu ve ilavelerle çıkarmalar yaptığı açıklandı. Öyle ise söyleyin lütfen Ahmet Sever’in yazdıkları açık bir propaganda broşüründen başka bir şey olabilir mi? 

Bakın yakın geçmişte Cüneyt Arcayürek, 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in danışmanı olarak benzer bir kitap yazdığında Demirel değil yazılan kitabı önceden görmek ve müdahale etmek, yazıldıktan sonra Arcayürek’i aforoz etmişti ki, Ahmet Sever için böyle bir şey söz konusu değil. Dolayısı ile yazılanlar aleni bir PR çalışmasıdır. 

Peki bu kitap ile hedeflenen ne midir? 

Fotoğraf net, bir proje realize safhasındadır. 

Doğan Grubu, HDP’yi Meclise taşıdıktan sonra Abdullah Gül ekseninde yeni bir siyasi hareket örgütlüyor. 

Fethullah Gülen ile Batılı dinamiklerin desteklediği bu proje ile sadece Tayyip Erdoğan’ın tasfiyesi amaçlanmıyor, aynı zamanda yine güdümlü bir iktidarın zeminini inşa gayesi var. 

Yandaş medyadaki Tayyipçilerin, Gül ile avanesine karşı verdiği sert tepkiler bu projenin bir başka teyididir. 

Hayır... Türklük kavramını reddedip Başkomutan sıfatına rağmen TSK iğdiş edilirken susan ve daha vahimi o operasyona omuz veren birinden bu millet adına değil kurtarıcı, masal kahramanı bile olamaz. 

Tayyip elbette gitmeli ve gidecek ama onun alternatifi Exeterli Abdullah değildir. 

TAYYİP LİDERLERİ NİYE ÇAĞIRDI? 

Tayyip Erdoğan kafaya koydu, erken seçime gidecek. 

Bu amacını erken seçim diye açıklamayıp, yeniden seçim diye sunuyor. 

Gidilecek erken seçimde Erdoğan’ın kaybedeceği bir şey yok ama kazanacağı çok şey var, mesela yeniden seçim halinde AKP tek başına iktidar olabilirse çizilen karizmasını onarır ve konumunu sürdürür... Dahası Gül operasyonunu bitirir. Gelelim Erdoğan’ın liderleri davet edeceğim açıklamasının perde gerisine... 

Belli ki amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir! 

Yani “Çağırdım gelmediler, amaçları hükümet kurmak değil istikrarsızlık” demek için gerekçe üretiyor. 

İŞTE BAHÇELİ’NİN DOĞRULARI  

Bazı okurlarım sık eleştirdiğim için Bahçeli’nin hiç mi doğrusu yok sorusunu yöneltiyor. 

Hakkını yemeyelim, var. İşte bunlardan birkaçı: 

-Tayyip Erdoğan’ın liderler zirvesi çağrısına peşinen katılmam demesi ve “Bilal’i versin” ifadesi. 

-Yapılan türlü baskılara karşın HDP’ye net tavır alması ve hiçbir şekilde onlarla ve destekleriyle hükümet olmayacaklarını ilan etmesi. 

-AKP’nin hırsızlıklarına asla göz yummayacağını peşinen duyurup kendini bağlaması. 

-Ve parasal konularda şahsen gerçekten dürüst ve namuslu olması. 

HDP, KRAVATLI PKK’DIR! 

Ilımlı ve hatta milliyetçi çevreler dahil toplumun bazı kesimlerinin HDP hipnozuna girmesi üzücü ve düşündürüdür. 

Yahu HDP dediğiniz kravatlı PKK’dır. 

İşte son örnek: 

PKK Merkez Komite Üyesi Muzaffer Ayata önceki gün yaptığı açıklamada HDP’nin koalisyon şartlarını açıkladı ki sadece o fotoğraf bile HDP’yi anlatmakta zira direksiyonun kimde olduğunu gösteriyor. 

Hal bu iken HDP’yi normal bir siyasi parti gibi görmek akıl alacak şey değildir. 

Ne imiş efendim; HDP ile Tayyip’e ders verilebilirmiş!