Ortadoğu'nun kurtuluş reçetesi

Fırat Üniversitesi (Elazığ) Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı ve Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Müdürü Sevgili hocamız Prof. Dr. Mustafa Öztürk gibi kıymetli ve birikimli uzmanları ulusal televizyonlarda görmemek büyük bir eksiklik. AB Türkiye eski temsilcisi Karen Fogg’un deşifre olan e-postalarında görüldüğü üzere, basınımızın kılcal damarlarına hükmeden gazeteci kimlikli psikolojik harp uzmanı görevliler ülkemizin medarı iftiharı olan akademisyenleri bilerek ve isteyerek ihmal etmişlerdir.

Prof. Öztürk üstadın başında olduğu Ortadoğu Merkezi, Osmanlı arşivlerini en etkin çalışan bir kurum. 2003-2011 yılları arasında Türkiye-Suriye akademik münasebetlerin gelişmesinde öncü bir rol üstlendi. Periyodik olarak yayımlanan dergisinde bölgemiz ülkeleri ve kentlerinin iktisadi, sosyal, kültürel ve askeri tarihi yayınlanıyor. Coğrafyamızın başta Antakya gibi kadim kentlerini Osmanlı arşivlerinden çıkartıp okuyucuya yalın bir dille sunmaktadır.
İlk panel Erzurum'da

Suriye’nin kadim ve modern tarihini anlatan akademik kitapları neşreden Türkiye’nin nadide bir araştırma merkezidir. Osmanlıca ve Arapça uzmanı akademisyen araştırmacıları bünyesinde barındıran bu merkez ile Şam Üniversitesi arasında mükemmel bir ilişki tesis edildi.

Suriyeli akademisyenlerin ilk panellerini yaptığı üniversite Elazığ Fırat üniversitesidir. Türkiye’nin akademisyenlerini Suriye’ye taşıyan Prof. Mustafa Öztürk hocamız ve Fırat üniversitesidir. Şüphesiz merkez ve fakülte öğretim üyeleri Prof. Dr. M. Beşir Aşan, Prof. Dr. Sabahattin Küçük, Doç. Dr. Rıfat Özdemir, Doç. Dr. Enver Çakar, Doç. Dr. Ömer Osman Umar hocalarımızın dışında bu faaliyetlere büyük bir destek veren rektörler Prof. Dr. Ahmet Feyzi Bingöl ve Prof. Dr. Mehmet Hamdi Muz hocaları şükranla anıyorum. Her iki ülkenin milli çıkarlarına büyük katkılar yaptılar. Ülkemizin siyasi sultası hocalarımızın görüş ve önerilerini dikkate almış, Suriye ve bölge konuları hakkında onların istişarelerine başvursaydı bugün belki de farklı bir noktada olacaktık. Türkiye ve bölge halklarının milli değerleri ve çıkarlarını çalışmalarının merkezine oturtmuş hocalarımızın sorun tahlil ve çözümü ekseninde görüşlerine başvurulması hayati önemdedir.

Kurtuluş reçetesi: Bölgesel birlik
Elazığ’da yayınlanan Günışığı adlı gazetede Prof. Mustafa Öztürk hocamızla 18 Eylül’de çok önemli bir mülakat yapıldı. Büyük Ortadoğu Projesinin tarihi, uluslararası aktörleri ve bölge taşeronları ile kullandığı metotları ayrıntılı izah ediyor. Kurtuluş reçetesi olarak başta Türkiye, Suriye ve bölge ülkelerin siyasi-askeri-iktisadi ve kültürel işbirliğini öneriyor. Dış mihrakların bu birliğin sağlanmaması için bütün imkânlarını seferber ettiğini söyleyen Prof. Öztürk hoca, coğrafyamıza enjekte edilen etnik ve mezhepsel zehrin panzehri olarak bu birliğin sağlanmasında görüyor.

Not: Hocamızın birçok makalesinde ve kitaplarında ifade ettiği Batı Asya Birliği formülünün şifrelerini http://gunisigigazetesi.net/h-44578-b-ORTA-DOGUNUN-KURTULUSU-TURKIYE.html adresinden okuyabilirsiniz. Önsözü ile katkıda bulunduğum Mehmet Bedrettin Gültekin hocamızın kaleme aldığı Batı Asya Birliği kitabını da lütfen ihmal etmeyiniz. Medyamızın utanç tarihini ve gazeteci kimlikli “görevlileri” teşhir eden Dr. Doğu Perinçek’in Karen Fogg’un e-postalları, Hasan Yalçın’ın Dönekler, M. Emin Değer’in Oltadaki Balık Türkiye kitaplarını lütfen okuyunuz. Sonbahar ve Kış aylarının neden çok sıcak geçeceğini daha iyi anlayacaksınız.