Örtülü ödenekten IŞİD'e kaç para?

18 şoförümüz IŞİD'e rehin.

Keza Irak Türkmenleri IŞİD zulmünden kaçıyor.

Peki, bu IŞİD, yani Irak-Şam İslam Devleti isimli katliamcı Selefi örgütün yakın bir zamana kadar Ankara tarafından desteklendiğini biliyor musunuz?

Hayır, bu soyut bir iddia değil, tersine Beşar Esad'a karşı oluşturulan İslami örgütler koalisyonu cephesinde IŞİD ön alsın ve söz sahibi olsun diye Ankara'nın somut katkılar yaptığı özellikle yabancı basına yansımıştı.

Dahası dün çok önemli bir isimden dinlediğime göre, Suriye'deki silahlı muhalif unsurlar içinde etkin olma adına IŞİD'e lojistik destekler ve hatta para yardımı bile söz konusu olmuş.

Sonuç ortada!

IŞİD bumerang misali Türkiye ve çıkarlarına döndü ki yakın gelecekte başka tehditler söz konusu imiş.

Görüyorsunuz AKP iktidarı politikaları ile Türkiye'yi her cepheden çökertiyor.

BAYRAĞI MİT Mİ İNDİRDİ?

Efkan Ala, "Bayrağı indiren 16 yaşında" dedi ama yüzünü gören olmadığı için inanan olmadı. Buna mukabil Kemal Burkay'a göre, bu iş MİT organizasyonudur.

Gerekçeleri ise şunlar:

Kışla duvarı ile dikenli telleri aşmak için cesaret yetmez, yetenek gerekiyor.

Hele bayrak direğine son süratle tırmanıp bayrağı indirip yine hızla inmek ve geri dönüş yapmak ve bayrağı kitlenin önünü atıp çiğnetmek sıradan bir veledin mahareti olamaz.

Evet, Burkay'a göre bayrak indirme işi, KCK'nın içindeki MİT'çilerin organizasyonu.

Peki, MİT böyle bir şeyi niye mi yapmış?

Sebep olacağı sonuçlar için:

Bayrak indirilirse de, indirmeye çalışan öldürülse de Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Erdoğan için istismar konusu olacağı hesaplanmış.

Burkay'ın bu bakışına yorumu size bırakıyorum...

BAYRAK İÇİN ORGENERALLİĞİ GİTTİ!

Tamburalı Paşa diye bilinen emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, Güneydoğu kahramanlarımızdan biridir.

Kıbrıs'taki malum bayrak indirme teşebbüsü onun komutanlığı döneminde vuku buldu.

Kundakçı Paşa hadise kendine intikal ettiğinde zerre tereddüt etmeksizin gereği için emir verdi.

Peki sonrası mı?

Hasan Paşa bunun bedelini Orgeneral olamayarak ödedi ki Orgenerallık için sicili en düzgün isimdi.

Kundakçı Paşa'nın terfisine engel olan ise "Onunla çalışamayız" diye mesaj gönderen NATO karargâhı idi.

Dahası, Tamburalı Paşa yıllar yılı Türkiye'nın dışına çıkamadı; zira İnterpol onu arananlar listesine koydu.

ZARA-AKİF, GÜLBEN-ERHAN VE DİĞERLERİ!

İslamcılar 90'lı yıllarla beraber önce parayı keşfetti.

Ardından gücü ve itibarı.

Peşi sıra arabalarını, evlerini ve hanımlarını değiştirdiler.

Ekrem Dumanlı ve Ali Bulaç gibiler birinci hanımlarını boşadılar ama büyük çoğunluk imam nikâhı ile ikinci evlilik yolunu seçti.

Bazıları ise İslamcı sosyetenin önünü açtılar.

Mesela, Tayyip

Erdoğan'ı Musa

Peygamber ile kıyaslayan Akif Beki türkücü Zara ile evlendi.

Habertürk'ün Haber Müdürü Erhan Çelik üç çocuklu Gülben Ergen'le evleniyor.

Demek ki ne imiş!

Taç giyen başın

değişmesi misali parayı bulan İslamcıların

ölçüleri de değişiyor..

DİYANET VE HADİS İSLAMI

Diyanet son dönem işi zıvanadan çıkardı.

Ne imiş efendim, saç boyanırmış ama siyah haram imiş.

Bunu hadisi şerife dayandırıyorlar.

Yahu ortada hadis diye sunulan pek çok ifade tevatür.

İslamı bu tür şekilciliğe hapsetmek bizzat onun şanlı Peygamberine hakaret!

İslam önce sevgi ve hoşgörü dinidir.

Müslümanlık, "Kalp kırmak Kâbe'yi yıkmaktan daha büyük günahtır" diyen bir Peygamberin yoludur.

Öfkeyi ve kini siyasi stratejisine araç yapanlar rahatsız olmasın diye İslamın bu tarafını gizleyip saç boyası tercihine indirenler bilsinler ki inancımıza zarar veriyorlar.