23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Otoimmün hastalıklara karşı yeni bir pencere

Bilim insanları, bir bakterinin bağırsak dışına sızarak dokulara gidebildiğini ve otoimmün tepkileri tetikleyebileceğini gösterdi.

Otoimmün hastalıklara karşı yeni bir pencere
A+ A-
Doç. Dr. Şehime Temel

Yale Üniversitesi bilim insanları bağırsak bariyeri zayıfladığında, Enterococcus gallinarum adlı bir bakterinin bağırsaklardan dışarı sızarak karaciğer ve diğer organları istila edebileceğini ve lupus benzeri otoimmün reaksiyonları tetikleyebileceğini bildirdi. Ayrıca aynı araştırmayı yapan bilim insanları, vücudun kendi hücrelerini düşman görmesiyle oluşan otoimmün reaksiyonun bir antibiyotik veya aşı ile baskılanabileceğini de keşfetti.

Yeni bulgular Science dergisinde 9 Mart’ta “Farelerde ve İnsanlarda Gut Patojeninin yer değistirmesi otoimmünetiye yol açıyor” başlığıyla yayımlandı. Makale, Yale bilim insanlarının önemli bir gözlem ile bu araştırmaya başladıklarını gösterdi. Bağırsakta bulunan Enterococcus gallinarum bakterisi, lupus benzeri otoimmüniteye genetik yatkınlığı olan farelerin başka organlarına gidebiliyordu. Daha sonraki takip eden çalışma, bakterinin başka organlara gittiğinde, karaciğer ve diğer sistemik dokuları işgal edebildiğini ortaya çıkardı. Bilim insanları, bağırsak bariyerinin parçalanmasına ait moleküler imzaları ve bağırsak, karaciğer ve lenfoid organlarda patojenik yardımcı T hücrelerini tespit ettiler.

Yale araştırma ekibi çalışmalarını fare modelleriyle sınırlandırmadı. Bilim insanları Enterococcus gallinaruma özgü DNA’yı, otoimmün hastalığa sahip kişilerin karaciğer biyopsilerinden izole ettiler. İnsan hepatositleri (karaciğer hücreleri) ile yapılan birleşik doku kültürü sonuçları farede gözlenen bulguları teyit etti. Benzer süreçler, hassas insanlarda da gözlemlendi. Esasen, Yale çalışma ekibi, otoimmün hastalığı olan hastaların karaciğerlerinden şüpheli bakteriyi izole ettiler. Bilim insanları, fare modelindeki yangı mekanizmasının, sağlıklı insanların kültürlenmiş karaciğer hücrelerinde gözlemlenen ile aynı olduğunu doğruladılar.

Daha ileri deneyler yapan araştırma ekibi, farelerde otoimmüniteyi bir antibiyotik veya E. gallinarum’a yönelik bir aşı ile baskılayabileceklerini keşfetti. Her iki yaklaşımda da araştırmacılar, bakterilerin dokulardaki büyümesini baskılayabildiler ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri yok ettiler.

HEDEFLİ AŞI

Makalenin kıdemli yazarı Martin Kriegel, yangıya yol açan yolu bloke ettiklerinde, bulguların otoimmünite üzerindeki etkilerini tersine çevirebileceklerine dikkat çekti. Dr. Kriegel E. gallinarum’a karşı geliştirdikleri özel aşı yaklaşımı gibi araştırdıkları diğer bakterilere karşı olan aşıların mortalite ve otoimmüniteyi engellemediğini vurguladı. Aşı uygulaması bağırsakta bulunan diğer bakterilerin hedeflenmesinden kaçınmak için kas içine enjeksiyon yoluyla iletildi.

Science dergisinde, “Bağırsak bariyerleri hastalığa karşı koruyor” başlıklı bir başka makalede, Cenevre Üniversitesi’nde bir hücre biyoloğu olan Dr. Sandra Citi, Yale çalışmasına ve ilgili konuya dikkat çekerek, geçirgen bağırsak bariyerinin arkasında yatan moleküler mekanizmaların aydınlatılması ile olası tedavi protokolleri üzerinde durdu.

Science dergisinde yayımlanan “Hiperglisemi Bağırsak Bariyer Disfonksiyonunu ve Enterik Enfeksiyon Riskini Tahrik Ediyor” başlıklı farklı bir çalışmada Weizmann Bilim Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Christoph Thaiss ve ekibi bağırsak bariyerini değerlendirdi. Diyabet ve obezitede görülen yüksek kan şekeri seviyelerinin bağırsak bariyeri disfonksiyonuna sebep olduğu ve farelerde enfeksiyona yatkınlık ile ilişkili olduğu biliniyor. Araştırmacılar çalışmalarının, ön verilerinin bu bulguyu insanlarda da desteklediğini ve bu çalışmaların hepsi birlikte değerlendirildiğinde hastalığın önlenmesinde sağlıklı bir bağırsak bariyerinin önemini vurguladığına dikkat çektiler.

Özellikle, Yale çalışması bağırsak bariyerinin sistemik lupus ve otoimmün karaciğer hastalığı ile ilişkisini vurguluyor. Dr. Kriegel, “Antibiyotik ve aşılama gibi diğer yaklaşımlarla tedavi, otoimmün hastalığı olan hastaların yaşamlarını iyileştirmek için umut verici yollar olabilir” dedi.

Son Dakika Haberleri