29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Otyam Baba gideli 4 yıl oldu!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

YIL 1978. Günlük Aydınlık’ta gazeteciliğe başlamıştım. O dönemin Ankara temsilcisi Nuri Çolakoğlu bana “İlk işin doğru Gazipaşa’ya gidip Fikret Otyam’ı bulacaksın. İlk dersini ondan alacaksın” demişti.

Otyam emekli olmuş, eşi Filiz Otyam’la Gazipaşa’ya yerleşmişti. Ben de Gazipaşalı olduğum için işim kolaydı. Gittim kapısını çaldım. İlk gazetecilik dersimi ondan aldım. Sonra dostluğumuz ilerledi. Onun deyimi ile “kadim dost” olduk. Gazipaşa’ya her gidişimizde mutlaka yanına uğrardık.

YIL 1991

Eşim Canan, kızım Helin’e hamileydi. Gazipaşa’ya gitmiştik. Tabi hemen soluğu Baba’nın, kalenin dibindeki evinde aldık. Çok sevinmişti. Uzun uzun sohbet ettik. Dönüşte koltuğumun altına bir resim sıkıştırdı. “Senin değil ha!”dedi. Birine gönderdiğini düşündüm. Sahibini resmin altına yazdığını söyledi. Notta, “Kız mı geleceksin, yoksa oğlan bebesi mi? Sağlıcakla gel dünyamıza. Bu resim senin. Şimdiden güzel gözlerinden öperim”yazıyordu. Çok duygulanmıştım. Kızım konuşmaya başlayınca ona “Sakallı Dede” derdi. Öyle de kaldı. Otyam’la kızımın aşkı hep sürdü. Her ziyaretimize gelişinde ona bir resmini hediye etti. Sonra da takılırdı: “Kız sen çirkinsin, alan olmaz. Bu resimler senin çeyizin. Belki bu sayede koca bulursun.”

AYDINLIK YAZILARI

Yazıları daktilo ile yazar, fakslardı. Gazeteye (Daha önce de haftalık Aydınlık’a) aktarılırken yanlışlar olurdu. Yazıyı okuyunca çok kızardı. Sonra Özlem Konur Usta ile iş çözüldü. Özlem onun dilinden anlıyordu. Daha sonra bilgisayarda yazmaya başladı. Sorun kökten halloldu. Tabi eşi Filiz’in katkılarını unutmamak gerek. Aydınlık eve gelene kadar nasıl heyecanlandığını Filiz anlatırdı. Ustaydı. Ama yeni gazeteciliğe başlamış gibi heyecanlı olurdu. Şimdi pek kalmadı. Eski kuşak gazetecileri böyleydi.

HASTALIK İLERLEMİŞTİ

Yaş 90’a dayanmıştı. Sağlık sorunları artmıştı. Ama pek takmıyordu. Bir araya gelince ilk sorduğu şey Ankara’da ne olup bittiği idi. Yazılanları değil, perde arkasını merak ederdi. Ölmeden kısa süre önce ziyaret etmiştim. Ayağa kalkamıyordu. Ama hâlâ ülkenin durumunu merak ediyordu.

FİLİZ OTYAM

Otyam 89 yıl yaşadı. Türkiye koşulları için uzun bir ömür sayılır. Bunda eşi Filiz Otyam’ın rolü büyük. Hem eş, hem dost, hem arkadaş, … Her şey. Baba zaman zaman huysuzlaşırdı. O zamanlarda onu nasıl yatıştırdığına çok şahidim. Son gününe kadar bu değişmedi. Hatta yeni bir görev daha üstlendi. Doktoru da olmuştu.

DOKTORLA PAZARLIK

Şeker hastasıydı Doktoru katı kurallar koymuştu. Perhizde ısrarlıydı. Ama o doktoru ile pazarlık peşineydi. Doktor yasakları sıralarken müdahale etmişti. “Doktor bey bir dakika. Ben günde bir tek atarım. Hesabını kitabını buna göre yap!” Her rakı yudumlayışımızda bunu hatırlardık. Nasıl da gülerdi.

4 YIL OLDU

Ölüm yaklaşıyordu. Son gördüğümde bunu daha net hissetmiştim. Ama insan kabullenemiyordu. 37 yıllık bir dostluk. Filiz’in yüzüne baktım. Çaresizdi. Yakında gerçekle yüzleşecektik. Öyle de oldu. Önce Antalya’da, sonra Ankara’da, son olarak da Hacıbektaş’ta törenler düzenlendi. Otyam Baba’ya yakışan törenler. “Türkülerle gömün beni” demişti. Türkülerle gömüldü. Mezarı başında sabaha kadar türküler söylendi… Her şey istediği gibi oldu. Aradan 4 yıl geçti. Resimleri ile her gün birlikteyiz. Sanki yanımızda, soframızda gibi. Anılarını dinlemeyi, küfrünü, bağırmanı, … Seni çok özledik be Otyam Baba!