24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Oyun içinde oyun!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Süreç Erdoğan’ın Baykal’la Dışişleri Konutu’nda buluşması ile başladı. Baykal bu görüşme sonrası TBMM Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Erdoğan’dan güvence aldığı konuşuldu.
Bu görüşme teklifinin Erdoğan’dan geldiği söylense de teklifin Baykal’dan geldiğini iddia edenler de vardı. Böyle olsa bile Erdoğan’ın teklifin kendinden geldiği bilgisini yalanlamaması, hatta yakın çevresince doğrulanması da anlamlı!

ERDOĞAN BUNU NİYE YAPTI
Erdoğan 7 Haziran akşamı kendisi için zor günlerin başladığının farkındaydı. AKP içinden de “ihanete” uğrayacağını biliyordu. Partideki önemli isimlerin kimlerle temas ettiğini, ABD, İsrail ve İngiliz istihbaratının faaliyetlerini hissediyordu. “Fidan operasyonu”nun ayrıntılarına ulaştığı ifade ediliyordu.
ABD bir plan yaptı mı zaman zaman geri çekse de eninde sonunda uygulamaya koyacağını görüyordu. “Erdoğansız AKP” formülünden korkuyordu. Bu nedenle Baykal hamlesini yaptı. Bir anda ipleri eline geçirdi.

HAMLEYE HAMLE!
Bu köşede, “Erdoğan’ın ve Baykal’ın öne çıktığı” bir Türkiye’nin ABD ve İngiltere’nin istediği bir durum olmadığını vurgulamıştım. “Bu hamleye yeni bir hamle gelir mi?” sorusunu gündeme getirmiştim. 
Abdullah Gül’ün ortaya çıkışına, Bahçeli’nin tavrına, İngiltere Büyükelçisinin ziyaretlerine, ABD ve İngiliz istihbarat örgütlerinin faaliyetlerine dikkat çekmiştim.

İNGİLTERE’NİN TAVRI
Ben tam bunları yazarken daha önce NATO Parlamenterler Asamblesi’nde görev yapmış eski bir bakan aradı. “İngiliz Büyükelçisi’nin faaliyetlerine dikkat et, önümüzdeki günlerde sürprizler yaşanabilir” dedi. Ayrıntı vermesini istedim. Geçiştirdi. “Ben seni uyarıyorum. Gazeteci sensin. İngiliz Büyükelçisini izle” demekle yetindi. 

BAHÇELİ-GÜL
Aynı günlerde bir başka eski bakan daha telefon etti. Son 15 yılın yakın tanığı. Siyasi gelişmeleri konuştuk. Bir ara sustu ve “Farkında mısın, Bahçeli AKP’den çok Gül’e destek veriyor. Ahmet Sever’in yazdıklarına göre Cumhurbaşkanı seçiminde de Gül’e aday ol seni destekleyelim demiş” ifadelerini kullandı.
Gül’ün şahsından ziyade İngiltere’ye dikkat çektiği belliydi. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu da bu çerçevede değerlendirdi.

SADECE BAYKAL MI KAYBETTİ
Kulislerde iddia çok. Baykal’ın bir kazık yediği ortada. Ama bu kazığın Baykal’la sınırlı olmadığını iddia edenler de var. “Acaba seçim sonrası Erdoğan Baykal’ı aradı mı?” diye soruluyor.
MHP’nin tavrının ortaya çıkması sonrası TBMM’de iktidar kulisinde, “Erdoğan Baykal’a söz vermemiş miydi?” sorusuna, “Davutoğlu da çalışıyor” yanıtının verilmesi dikkat çekmişti. Elbette Erdoğan Baykal için kendini harcamaz. Ama bu işten Erdoğan’ın da yara aldığı konuşuluyor. 
Oyun içinde oyun olduğu görülüyor.

CHP: YOLA DEVAM
Baykal’ın TBMM Başkanlığını kaybetmesi CHP yönetimini fazla etkilemiş değil. Sonuçlar açıklanınca Kılıçdaroğlu, AKP ile koalisyona kapıyı açık bıraktı. CHP’li kimle konuştuysam “TBMM Başkanlığı seçiminin koalisyon görüşmelerini etkilemeyeceğini” söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu dün yaptığı açıklamada ısrarla, “Koalisyon görüşmelerinin etkilenmeyeceği” vurgusu yaptı.
Anlatılanlara göre durumdan memnun olanlar bile var. Özel sohbetlerde, “CHP’de Baykal defteri kapandı” diyenlerin olduğu konuşuluyor. 

BAYKAL!
Baykal’a gelince;
Açık ve net. Baykal zorda. Daha şimdiden linç kampanyası başlatılmış durumda. Önümüzdeki günlerde, hele de CHP koalisyon dışında kalırsa bu kampanyanın daha da artacağı kesin.
Baykal için “Kötü bir final oldu” diyenler var. Kılıçdaroğlu Baykal’ı kalkan yapıp 7 Haziran yenilgisini unutturabilir mi bilemiyorum. Ama işinin o kadar kolay olacağını sanmıyorum.
CHP’de yenilgi büyük. Koalisyonla kapatılacak gibi değil!