24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özgürleşen Avrupa

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

İki ayrı Avrupa Birliği projesi vardı. Dolayısıyla iki Avrupa vardı. Biri, ABD’nin denetimi dışında olmak isteyen Avrupa’dır. Başını bir zamanlar De Gaulle’ün Fransası çekiyordu, şimdi Almanya çekiyor.
İkinci Avrupa, aslında Avrupa’dan çok Amerika’dır. Köhne İngiltere imparatorluğu, nicedir başka bir imparatorluğun kuyruğundadır. Büyük Britanya, haritada Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyısında görünür, ancak ekonomisi ve siyasetiyle daha çok Kuzey Amerika kıyısındadır. Son referandumla birlikte İngiltere’nin Atlantik’in Amerika yakasında olduğu gerçeğini bütün dünya öğrenmiş bulunuyor.

AVRUPA BİRLİĞİ TUTARLILAŞIYOR
ABD, Avrupa Birliği’ni önleyemezdi, ancak sulandırabilirdi. İngiltere, Washington yönetiminin Avrupa Birliği içindeki temsilcisi görevini yapıyordu. Artık yapamayacak. Bu açıdan kazanan Avrupa’dır ve kaybeden de ABD’dir.
Kimileri, İngiltere’nin ayrılmasını AB’nin dağılması sürecinde bir başlangıç olarak yorumlayacaktır. Ancak AB, hayalî bir girişim değil, gerçeklere dayanıyor. Beş yüzyıl uygarlığa öncülük yapmış olan Avrupa’nın ABD’den bağımsız yaşama iradesinin güçlü bir temeli var. Hele Alman ekonomisi, bu eğilimin küçümsenemeyeceğini hatırlatıyor. O nedenle Spiegel gibi Alman siyasetini temsil eden bir dergi, daha birkaç ay önce Almanya içindeki Amerikancı faaliyeti “Verrat”, yani ihanet diye damgalayan başlıkla çıktı.

AVRASYA GERÇEĞİ
“Eski Kıta” dediğimiz Asya+Avrupa ya da Avrasya’da ekonomiler ve siyasetler yakınlaşıyor. Almanya, enerjide Rusya ile çok sıkı bağlar kurmuş bulunuyor. Merkel’in son gezisinde Çin hayranlığını vurgulaması, kişisel bir açıklamanın ötesinde anlamlar taşıyor. Schmidt’ten tutun Sandschneider ve Merkel’e kadar Almanya siyasetinin sağlı sollu kıdemlilerinin gözleri hep Asya’da, özellikle Çin’dedir. Batı Avrupa, enerji kaynaklarındaki zaafını Asya bağlantılarıyla gidermek zorunda, başka seçeneği yok. Yalnız ekonomi etkeni değil, yükselen Asya uygarlığı, bütün dünya için olduğu gibi, Avrupa için de çekim merkezi oluyor.

ABD’NİN BÜYÜK KORKUSU
Bu dünya tablosunda, Washington yönetiminin en büyük korkusu, Almanya+Rusya+Türkiye birlikteliğidir. Nitekim CIA denetimindeki Stratfor’un 2015 sonunda yaptığı değerlendirmede, ABD için birinci tehdit, “Yeniden Birleşen Almanya” ve ikinci tehdit de “Yeniden uyanan Türkiye” idi. Her iki tehdit, yakın geleceğin başlıca gündemidir.
Türkiye, Rusya ve Almanya’ya Çin ve İran’ı da eklediğiniz zaman, yeni dünyanın ipuçlarını görebilirsiniz.

ETKİN SİYASET İÇİN SORULAR
İngiltere’nin Avrupa Birliği’den ayrılması, bir bakıma Avrupa’nın özgürleşmesidir. AB, Atlantik ötesi bağlantılardan kurtulmaktadır. Türkiye açısından önemli olan budur.
Etkin siyaset, başka ülkelerin siyasetlerini yönlendirme olanaklarını araştıran ve kullanan siyasettir. Bizde bir çokları, başka ülkelerden yakınarak düşmanlar üretmenin yollarını bulmaya çalışıyor. Oysa başka ülkelerin olumsuz yönelişlerinde Ankara’nın payını araştırmak gerekir. Çözüm buradadır, yoksa kadere boyun eğmekten başka çare kalmaz.
Almanya, Rusya, İran ve Suriye, Batı Asya’da hangi nedenlerle bu siyasetleri izliyorlar?
Türkiye ile bu ülkeler arasında kalıcı ve verimli dostluk için zemin var mıdır, bu zemini yaratmak için neler yapmalıyız?
Bu sorular, başka ülkelerin siyasetlerine yön vermek isteyenlerin önlerine koyacakları sorulardır.
Hele uluslararası siyaset, kurnazlıkla, kinle, intikamla, öfkeyle yapılmaz, nesnel zeminlerde, nesnel yönelişleri saptayarak yürütülür.
Biz Türkiye olarak, Batı Avrupa’nın, özellikle Almanya ve Fransa’nın ABD’den bağımsızlaşma eğilimini görmek ve değerlendirmek durumundayız. İngiltere’nin AB’den ayrılması, Türkiye’ye yeni olanaklar sağlayacaktır.
Avrasya ittifakı için zemin şimdi eskisinden daha elverişlidir.

AVŞAR FOTOĞRAFLARININ TARİHİ
23 Haziran 2016 günlü Rota’da yayımlanan Söke Avşar köyündeki fotoğraflar, “30 Mart 1997” değil, 7 Mart 1997 tarihinde çekilmiştir. Sağolsun, bizi Meftun Bulunmaz arkadaşım bilgilendirdi. Fotoğrafları o çekti. Ayrıca teşekkürler. Fotoğrafta Hasan Gök de var. Gök ailesi Beşparmak Dağları’nın sağlam kayalarındandır. Kıdemlileriyle, gençleriyle her zaman millet ve emek davasının en önündeler.