Ermeni terörist serbest bırakılamaz

Sean Patrick Smyth - Araştırmacı Yazar

Bundan tam 44 yıl önce 27 Ocak 1973 tarihinde, Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir bir Ermeni terörist tarafından alçakça düzenlenen bir tuzak sonucu öldürüldü. 35 yıl önce ise 28 Ocak 1982’de Los Angeles Baş konsolosu Kemal Arıkan Ermeni terörist Hampig Sasunyan tarafından hunharca katledildi. Bu her iki olay da uzun sürecek olan bir cinayetler ve saldırılar serisinin başlangıcı oldu. Bu kanlı ve seri cinayetler sadece Türk oldukları için birçok değerli Türk diplomatının ve insanının hayatını kaybetmesine neden oldu. Onları saygı ve tazim ile anıyoruz...

1915 olaylarına gerekçe gösterilerek işlenen bu cinayetler, aslında, bütün bu iddiaların ne denli maksatlı ve insanlık dışı olduklarının da ispatı!

Mağdur ve masumlar her zaman dürüsttür. İlahi ve gerçek adaletin tecelli etmesine yardımcı olur ve bunu beklerler. Hiç bir zaman bu ilkeleri dışındaki yöntemlerle yani cinayet ve alçakça komplolarla intikam almaya, masum ve günahsız insanları katletmeye kalkmaz. Burada da görüldüğü gibi iddiaları gerçek dışı olanların savunma mekanizmaları da riya, yalan ve insanlık dışı yöntemlerden oluşuyor.

KÖKLERİ 1900’LERDE

Yazımda bu saldırıların nasıl tezgahlandığına, intikamcılık ve şiddet öğeleri taşıyan bu hastalıklı ruh halinin Diaspora Ermeni toplumunda ne şekilde geliştiğine ilişkin bilgiler vereceğim.

Taşnak Cemiyeti 1973 yılında Türk diplomatlarını hedef almak ve öldürmek üzere Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları (ESAK) isimli silahlı bir örgüt kurma kararı almıştır. Geçmişte Taşnakların adeta uzmanlık alanı olan suikast yöntemleri, 22 Ekim 1975’te Avusturya Büyükelçisi Daniş Tunalıgil’in katledilmesiyle bir kere daha ortaya çıkmış ve iki gün sonra Fransa Büyükelçisi İsmail Erez ve şöförü de aynı yöntemle kurban edilmiştir.

Tarih bilgisi olanlara, Taşnaklı teröristlerin insan öldürme ve suikast yöntemleri oldukça tanıdık gelecektir. Taşnaklar, 1913 yılında Osmanlı Devlet büyüklerine suikast teşebbüsünde bulundular ve Birinci Cihan Harbi sonrasında Talat Paşa, Cemal Paşa, Said Halim Paşa ve diğer Osmanlı liderlerini katletmeyi başardılar. Ayrıca bu teröristler Osmanlı’nın son yıllarında sadece Türkleri değil kendilerine muhalefet eden masum sivil Ermenileri de hedef aldılar. Taşnaklara karşı çıkan Van Belediye Reisi Bedros Kapamciyan’ı 1912 yılında katlettiler. Lozan Antlaşması’nı imzalayan yabancı devlet adamlarının Ermenilere ihanet ettiklerini öne sürerek, onlara suikast düzenlemeyi dahi tartıştılar ve planladılar.

1970’li yıllarda ortaya çıkan şiddetin ilham kaynağı Gurgen Yanikyan isimli Erzurum doğumlu bir Ermeni’dir. Yanikyan, 27 Ocak 1973’te Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir’i bir otele çağırdı, Osmanlı’dan kalma bir takım antika eşya iade etmek istediğini belirterek kurduğu pusuyla diplomatlarımızı katletti. Bu olaydan tam dokuz yıl bir gün sonra, 28 Ocak 1982’te Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan da katledildi.

Aynı tarihlerde, ABD güvenlik güçleri, Los Angeles Üniversitesi öğretim görevlisi, Osmanlı tarihçisi ve Türk tezlerinin savunucusu Profesör Stanford Shaw’a da Ermeni teröristlerce saldırı düzenlenebileceği yönünde ihbarlar aldı. Önce Shaw’ın evi Ermeni saldırganlar tarafından bombalandı. Ölümle tehdit edilen Shaw, Kaliforniya’dan ayrılarak Türkiye’ye yerleşmek zorunda kaldı.

Başkonsolos Arıkan’ın katledilişine gelince, saldırgan terörist Hampig Sasunyan bir Taşnak mensubuydu. Sasunyan’ın kardeşi de daha önce Arıkan’ın evine silahlı saldırı düzenlemişti. Bu terörist yargılanmış ve sekiz yıl hapis cezasına mahkum edilmişti. Sasunyan’ın mensup olduğu Ermeni Gençlik Federasyonu’nun yayın organı Kemal Arıkan cinayetinden sonra Sasunyan’ı kahramanlaştırarak “Sasunyan gibiler bizim için terörist veya katil değildir, şehit, kahraman, geçmişin unutulmuş ruhun temsilcisidir” yorumunda bulundu. Babasının ilk tepkisi “Bir Türk öldürüldüğü için gurur duyuyorum” şeklindeydi.

Sasunyan’ı savunma fonu adı altında, 1982 yılında 250 bin doları aşkın para toplayabildiler ve 2002 yılında bu miktar 700 bin doları buldu.

Bu arada önemli olan bir konunun altını çizmek istiyorum. Sasunyan’ın mensup olduğu Ermeni Gençlik Federasyonu (EGF) Garegin Njdeh tarafından kuruldu. Taşnak mensubu olan Njdeh, 1912 Balkan Harbi sırasında Bulgaristan ordusu bünyesinde bulunan Ermeni birlikleri saflarında savaştı. Ardından Birinci Cihan Harbi yıllarında Doğu Cephesi’nde Türklere karşı savaştı. Njdeh daha sonra Nazi işbirlikçisi oldu ve İkinci Dünya Savaşı yıllarında Yahudi Soykırımı’na katıldı. Bu adam tarafından kurulan EGF’a katılan pek çok Ermeni genç Sasunyan gibi burada ve diğer Taşnak gençlik örgütlerinde radikalleşti.

2002’DEN BERİ GÜNDEMDE

2002 yılından itibaren Sasunyan’ın terörizmi reddetmesi ve suçlu olduğunu kabul etmesi üzerine tahliyesi zaman zaman gündeme geldi. Ancak, ABD’deki Türk dernekleri bu güne kadar başarılı bir şekilde bu olası tahliye kararını engellediler. Bu dernekler tarafından Mahkemeye sunulan belgelerde Taşnaklar’ın yakın zamanlara kadar ABD’li Ermeni gençlere silah eğitimi verdiği kanıtlanarak, Sasunyan’ın tahliyesinin son derece olumsuz bir örnek teşkil edeceği savunuldu.

Ancak, 2016 Aralık ayında gelindiğinde bu teröristin tahliyesi tekrar gündeme geldi. Kaliforniya bölge mahkemesi tarafından Sasunyan’ın tahliye talebi ilk etapta kabul edildi. Onaylanması Kaliforniya Valisi’nin takdirine bağlı olsa da, henüz nihaî bir karar alınmış değil. Bu süreçte ABD’deki Türk dernekleri ve Türkiye’den Talat Paşa Komitesi, Kaliforniya Valisi, eski ABD Başkanı Obama ve yeni Başkan Trump’a gönderdikleri mektuplarla af kararının uygun olmayacağını ve mahzurları açık bir şekilde dile getirdiler. Süreç halen devam ediyor. Umarım böyle bir yanlış karar gerçekleşmez. Bir teröristin serbest bırakılması anlamına gelecek böyle bir yanlış karar, kesinlikle üzücü sonuçlar doğuracaktır.

Şehitlerimiz Baydar ve Demir’i 44. ve Arıkan’ı 35. ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyoruz. Ayrıca bir Türk dostu olan ve Ermeni asılsız iddiaları karşısında Türk tezlerini yazdığı kitap ve yayınlarla bütün dünyaya deklere eden, özellikle Türk diplomatlara yönelik suikastlardan etkilenerek bu yolda ölümsüz eserler veren Avusturyalı yazar, sanatçı, yönetmen sayın Erich Fiegl’ı da ölümünün 10. yıl dönümünde tazimle anıyoruz. Işıklar içinde yatsınlar.