25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Millet hayır diyecek

Anayasa teklifi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla TBMM’den geçti. Yapılan bunca tarihi uyarıya kulak tıkayıp her türlü yöntemle dayatılan ve Anayasa’ya açıkça aykırı olan bu teklifi imzalamayıp geri çekme imkanı sayın Cumhurbaşkanı’nın elinde

Millet hayır diyecek
A+ A-

Nusret Senem
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Binali Yıldırım, Abdulhamit’i anma toplantısında Anayasa teklifinin gerçek amacını açık etti: Orada, “İktidarı Meclis’ten alıp millete veriyoruz” diye övündü. (14 Ocak 2017 TV haberleri) Sayın Başbakan’ın “İktidar” kavramını kullanırken kastının TBMM’nin manevi şahsında vücut bulan “millet egemenliği” olduğu çok açık.
AKP’nin Anayasa değişikliği teklifi ancak bu kadar kısa ve özlü ifade edilebilirdi!
Başbakan, “İktidarı millete veriyoruz” derken neyi kastediyor? İyi niyetle yorumlayalım: “İktidarı kendisi de partili, hatta bir partinin genel başkanı olan, seçilmiş cumhurbaşkanına veriyoruz” diyor. Cumhurbaşkanının seçilmiş olması ve iktidarı mutlak şekilde kullanma tekeline sahip olması, iktidarı millete vermek anlamına gelir mi? Hayır gelmez. Çünkü; cumhurbaşkanı seçiminde bir partinin adayı kazanacaktır. Onun temsil ettiği güç, kendisine oy veren milletin bir parçasıdır, milletin bütünü değildir. Bu nedenle seçimi kazanan bir partinin adayı milletin bir parçasının iradesini, bir zümrenin iradesini kullanacaktır. Partili ve genel başkanı olan kişi, milletin bütününün iradesini, egemenlik hakkını kullanamaz. Kullanırsa ne olur? Anayasa'yı açıkça ihlal etmiş olur. Teklifin getirdiği tam da budur. TBMM Başkanlık kürsünün arkasındaki “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” deyimi “Teklif” yasalaşırsa anlamını yitiriyor. TBMM’nin ismindeki “Büyük” ibaresi değersizleşiyor.
Anayasa'da “Egemenliğin kullanılması hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz” yazar. (Anayasa Md.6) Teklif, Türk milletine ait olan ve yetkili organları yasama, yürütme ve yargı eliyle kullandığı egemenliği, en hafif değimle bir partiye veya zümreye, gerçekte Başkan’a, yani seçilmiş “Sultan”a bırakıyor. Bu nedenle teklif bütün olarak Anayasa’ya aykırıdır.

DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ NİTELİĞİ

Teklif, sadece egemenlik hakkının kullanılması yönünden değil, Cumhuriyet'in temel niteliklerini dolaylı olarak ortadan kaldırması sebebiyle de Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına dokunuyor.

Değişiklik, Bakanlar Kurulu'nu, bakanlıkların tüzel kişiliğini kaldırıyor. Yürütmeyi cumhurbaşkanından ibaret kılıyor. TBMM’nin yasama yetkisini ve yasa yapma tekelini kaldırıyor ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile cumhurbaşkanına fiilen yasa yapma imkanı getiriyor. OHAL ilanı halinde ise münhasıran yasa ile düzenlenen bütün alanlarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yapma yolunu hukuki olarak açıyor. Yargı erkinin Anayasal organı olan HSK’yı ve Yüksek Mahkeme üyelerini dolaylı olarak belirleme olanağı getiriyor. Yargı erki üzerinde çok ağır bir başkanlık vesayeti kuruyor. Sonuç olarak bu düzenlemeler, Anayasa'nın 2. maddesindeki Cumhuriyetimizin “demokratik hukuk devleti” niteliğini ortadan kaldırıyor. Teklif, sözkonusu yönleri itibarıyla Anayasa’nın “değiştirme” ve “değişiklik teklif etme” yasağını çiğniyor. Bu, Anayasa Mahkemesi’nin yerleşmiş kararlarına aykırıdır.
Yeri gelmiş olduğu için buna bir örnek verelim:
2008’de AKP ve MHP yine birlikte benzer bir Anayasa değişikliği yaptılar. Bu değişiklik, Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerine bazı ibareler ekliyordu. Konu Anayasa Mahkemesi’nin önüne gitti. İptal edildi. Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesi hukuki açıdan çok önemli ve yol göstericidir:
“Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen Cumhuriyetin temel niteliklerini dolaylı bir biçimde değiştiren ve işlevsizleştiren bu düzenleme Anayasa’nın 4. maddesinde ifade edilen değiştirme ve değişiklik teklif etme yasağına aykırı olduğundan…iptali gerekir” (05.06.2008, E.2008/16, K.2008/116. Anayasa Mahkemesi Kararı)
Anayasa Mahkemesi kararları; “yargı, yürütme ve yasama organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” (Anayasa Md. 153)

KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ KALKIYOR

Anayasa, “Başlangıç” bölümü ve 175 maddesiyle birlikte bir bütündür. Yasalar, Anayasa’nın başlangıçta belirtilen ilkelerine aykırı olamaz. Başlangıç bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin egemenlik haklarının kullanılmasında “kuvvetler ayırımının” esas alınacağı belirtilmektedir. Başlangıçta, kuvvetler ayırımının “Devlet organları arasında bir üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret” olduğu da vurgulanmıştır. Anayasamıza göre egemenlik hakkını kullanan organlar yargı, yürütme ve yasama organlarıdır. Teklif, Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında düzenlenen başkana neredeyse, egemenliğin kullanılmasında tek yetkili organ statüsü tanıyor. Bu düzenleme, Anayasa’nın başlangıç bölümüne aykırıdır.

İMZALAMAYINIZ GERİ ÇEKİNİZ

140 yıllık Meclis geleneğimizi yok ediyor ve Gazi Meclisi etkisiz ve yetkisiz bir organa dönüştürüyor; Türkiye’nin birinci sorunu olan terörle mücadele ve ekonomik kriz şartlarında milli seferberlik ihtiyacına zarar veriyor, iç cepheyi, milleti bölüyor; Sevr şartları ve Türkiye’nin beka sorununa kulak tıkıyor. Bu eleştiriler sonuç vermedi teklif; AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla TBMM’den geçti. Cumhurbaşkanı onaylarsa halkoyuna sunulacak. Başdanışmanlardan Mehmet Uçum, bayan Zengin ve diğerlerinin TV’lerdeki sözlerinden anladığımız; teklifin hazırlandığı mutfak, Cumhurbaşkanlığı sarayıdır. O halde; yapılan bunca tarihi uyarıya kulak tıkayıp her türlü yöntemle dayatılan ve Anayasa’ya açıkça aykırı olan bu teklifi imzalamayıp geri çekme imkanı sayın Cumhurbaşkanı’nın elinde!
Bizden söylemesi, Türk milleti bu teklife hayır diyecek…!

Son Dakika Haberleri