Dış politika ve anayasa uzlaşma ile yapılır
Astana görüşmeleri hakkında halk yeterince bilgi sahibi değildir. Burada çıkan harita doğru mudur değil midir, Meclis’in bunları konuşup tartışması gerekirken; maalesef anayasa konusu ile ilgileniliyor.
Ertuğrul Yalçınbayır - Eski Başbakan Yardımcısı ve AKP Kurucusu
Astana görüşmeleri hakkında halk yeterince bilgi sahibi değildir. Burada çıkan harita doğru mudur değil midir, Meclis’in bunları konuşup tartışması gerekirken; maalesef anayasa konusu ile ilgileniliyor. Halkın yeterince bilgilendirilmediği ve halktan kaçırılarak yapılan dış politika hamleleri ve anayasa değişikliği demokratik olamaz.
BÖLGEMİZDEKİ REKABET
Astana görüşmeleri de gizlilik içinde ve kapalı olarak sürdürülüyor. Astana olsun Cenevre olsun hepsi aynı, fark etmez. Meclis’in bilgilendirilmesi lazım ve Meclis’te bunların konuşulur olması gerekirken konuşulmuyor. Ne uluslararası teamüller, ne de demokratik teamüller var. Bunlar hep çıkar çatışmalarıdır. Bunlar barışa ve demokrasiye fayda sağlamaz. Maalesef bizde her şey çıkarlar üzerine inşa ediliyor. Bu yapılan çalışmalarda, ABD ve Rusya gibi ülkeler kuvvetleri dolayısıyla kendi çıkarlarını düşünerek çalışırlar; ancak Türkiye gibi ülkeler hukukun üstünlüğünü ortaya koyması ile çıkar sağlayabilirler. Aksi takdirde figüran olurlar. Dünyada da Türkiye şu anda oyun sahasında bir oyuncu değil sadece figürandır.
KAZAKİSTAN’DAKİ YENİ ADIM
Kazakistan 1989 yılında bağımsızlığını kazanmış bir ülkedir. Dünyada güçlü tek adamlık işlemeyen bir sistemdir ve eskimiştir. Bu tek adamlık yerine Devlet Başkanları Nursultan Nazarbayev’in yaptığı gibi. yetkilerini parlamento ile paylaşmaya başlamışlardır. Bu, demokratik ülke olmanın bir gerekliliğidir. Maalesef bizde ise bir Amerikan özentiliği vardır. Bunun temelinde de gücü belli bir zümrenin, parlamentoya karşı elinde tutma isteği vardır. Artık dünyada güçleri meclislerle paylaşma anlayışı vardır. 1920’de getirdiğimiz meclis hâkimiyetinden, 100 yıl sonra geriye doğru gittiğimiz açıktır. Dünyada herkes ileriye doğru bir gelişme gösterirken, maalesef bizde durum geriye doğru işlemektedir. 100 yılda geldiğimiz noktaya bir bakın. Yasama, yürütme, yargı, yerel yöneticiler ve basın bir kişinin bu kadar yetkiyi tek bir elde toplaması son derece tehlikeli ve demokrasi dışıdır. Hadi başka ülkelerden ders almıyoruz, bari zamanında bizden geri olup bize gıpta ile bakan; ancak şuanda bizden daha ileri doğru giden Türki cumhuriyetlerinden ders çıkartalım!
ÇÖZÜM
İçinde bulunduğumuz zaman, anayasa yapma zamanı değildir. Olağanüstü hal vardır. Yapılması gereken bu olağanüstü hali olağan duruma ulaştırmaktır. Buraya ulaşmamızın yöntemleri bellidir. Bu şartlarda yapılacak anayasa, baskıcı ve milli beraberliği bozan bir anayasa olacaktır. Yapılacak bir anayasanın her kesimi kucaklaması ve kapsaması gerekmektedir. Demokrasi şeffaflık ve açıklık ister.
Dış politikada çözüm uluslararası hukuktadır. Türkiye gibi ülkeler bu sıkıntılı dış politika süreçlerinden ancak hukukun üstünlüğünü ortaya koyması ile çıkar sağlayabilirler. Dış politika ve anayasa görüşmeleri toplumsal uzlaşma ile yapılır.
