Ekonomide milli çözümler

USMER RAPORLARI - 2

Can Suntay

Vatan Partisi’nin ‘Milli Hükümet Programı’nda, ekonomiye ilişkin olarak şu görüşler savunulmuştur: “Ekonomide öncelik, halkın refahıdır. Türkiyemizin varlığını tehdit eden dış ve iç güçlere karşı bir millî direnme ekonomisi yapılandırılacak, ülkenin doğası ve kaynakları korunup geliştirilecek, bölgeler arasında dengesizlikler giderilecektir. Kamu kesimi öncülüğünde, özel girişimin dinamik katılımıyla, halkçı, planlı, karma ekonomi siyasetleri uygulanacaktır. Kamu öncülüğü ile özel kesim arasındaki uyumun yol gösterici ilkesi, halkın ihtiyaçları ve millî ekonominin gerekleridir.

Ülke kaynaklarının halkın ihtiyaçları için, verimli ve etkin kullanılmasını sağlamak, böylece ekonomik gelişmeyi kesintisiz sürdürmek amacıyla, Devlet Planlama Teşkilatı yeniden örgütlenecek; beş yıllık genel ve yıllık özel kalkınma planları uygulanacaktır. Millî ekonominin lokomotifi olan kamu kesimi ile piyasa mekanizmaları arasındaki ilişkinin düzenlenmesinde, çalışmanın ve üretimin özendirilmesi, ekonominin etkin işleyişi ve üretim ile hizmetlerin halkın gerçek ihtiyaçlarını karşılaması esasları gözetilecektir.”

YETİŞMİŞ İŞ GÜCÜ

Bu çerçeve içinde ekonomik alanda, ivedi olarak aşağıdaki başlıklarda tedbirlerin alınmasında yarar vardır: Batı sermayeli firmalarda çalışan kaliteli ve yetişmiş beyinlerin, Türk şirketlerinde üst düzey sorumluluk almalarının önünün açılması gerekmektedir.

| Yabancı firmalarda yetişen ve milli duruş sergileme arzusunda olan profesyonel olarak yetişmiş bu iş gücüne ülkemizin bugün ihtiyacı bulunmaktadır. Milli şirketler veya devletin kendisi rahatlıkla bu profesyonellerden faydalanabilir.

KRİZE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

| Devletin bir krize girmesini engellenecek, iç barış ve güvenliğin korunmasına yönelik, tüm partileri ve tüm kesimden vatandaşları kapsayacak şekilde üst düzey tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Mevcut durumda yükselen Batı düşmanlığının, tehlikeli boyutlara gelmesi iç güvenlik bakımından engellenmeli ve gerekli tedbirler ivedi alınmalıdır. Yağma ve suikast girişimleri engellenmelidir.

MİLLİ ŞİRKETLER DESTEKLENMELİ

| Her sektörde milli şirketleri destekleyecek politikaların oluşturulması gerekmektedir.

| Devlet ihaleleri Batılı şirketlere verilmeyerek, ilgili süreçte kaynaklar kısıtlanacaktır. Hangi Batılı şirketlerin ülkede faaliyetlerine devam edeceğine dair karar verilmelidir.

| Devlete değil, bireysel talebe bağlı serbest piyasada görev alan, yabancı şirketler ise ilgili sektörlerdeki milli şirketlerin lehine kanun değişiklikleriyle desteklenebilir.

| Oluşacak darboğazda, muhmetel işten çıkarmaları Türk şirketlerin üstlenerek çalışanları işsiz bırakmayacak bir çözüm üretilmeli ve burada Türk şirketleri, Hazine tarafından mutlaka desteklenmelidir.

YENİ KAYNAKLAR YARATILMALI

| Ek kaynak bulup ekonomiye yeni bakış açıları, teknolojiler ile katkı sağlayacak politikaları hayata geçirmeyi tercih etmeleri de ayrı bir seçenek olabilir. Çin, Rusya ve Türk Cumhuriyetlerden gelecek yatırımın, Türkiye’nin belirleyeceği milli ekonomiyi ve istihdamı destekleyecek alanlara yönlendirilmesi gerekmektedir. Makul bir kâr marjı ile şirketlerin yönetilmesi sağlanmalıdır.

| Modern İnsan Kaynakları politikaları ile yönetilmesi sağlanmalıdır.

| Ülkemize yaptıkları yatırımın karşılığında elde ettikleri gelirin yine ülke ekonomisinde değerlendirilmesi koşuluyla kabul edilmesi seçeneği değerlendirilmelidir.

| Yeni projelerin bu ülkelerce desteklendiği yarışma programları düzenlenebilir.

| Kur savaşları ile mücadele edilmeli.

| Herkesin USD / Euro bozup TL’ye geçmesi bir çözüm ve bir toplu algı oluşturmada faydalı olabilir. Ancak yeterli paranın bozdurulduğu takip edilmelidir.

| Para basılması değerlendirilebilir. Para basılması ile Türk lirasının devalüe edilmesi ve faizlerin artması yönünde baskılar oluşabilir.

| Ucuz olmanın yanında sürekli gelişime yatırım yapılmalıdır, bunun için gerekli kaynak ise para basılması yöntemi haricinde devletin veya Rusya, Çin, Asya sermayeli şirketlerin milli şirketlerimize ortak olması yönüyle de sağlanabilir.