25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kürt Ali, Mehmet’in kucağında şehit oldu

Bu hikâye Çanakkale Savaşı ve devamında yaşanan gerçek bir hikâyedir. Kastamonulu Mehmet ile Diyarbakırlı Ali’nin hikâyesini Ali’nin köylüsü olan, bugün Vatan Partisi Diyarbakır İl yöneticisi Mehmet Çaçan aktardı.

Kürt Ali, Mehmet’in kucağında şehit oldu
A+ A-

DİYARBAKIR HİKÂYELERİ-1

Mustafa Dönmez

Bu hikâye Çanakkale Savaşı ve devamında yaşanan gerçek bir hikâyedir. Kastamonulu Mehmet ile Diyarbakırlı Ali’nin hikâyesini Ali’nin köylüsü olan, bugün Vatan Partisi Diyarbakır İl yöneticisi Mehmet Çaçan aktardı. Bizler de bu insanlık ve kardeşlik destanını, bu milleti hala bir arada tutan o ruhu Aydınlık okurlarıyla paylaşalım istedik.

Mehmet, Ali’yle birlikte mevzi kazıyordu Çanakkale’de. Mehmet, Ali’nin söylediklerini anlamıyordu, Ali de Mehmet’in. Fakat her ikisinin de ortak noktası Vatan’dı. Ülkeyi emperyalist saldırganlara karşı korumak için birbirlerini anlamalarına gerek de yoktu. Ali korkusuz bir yiğitti. Çatışmanın en şiddetli anlarında ara ara dönüp Mehmet’e gülümserdi. Mehmet, dilini anlamadığı bu mevzi arkadaşının gülüşünden, hedefi isabetle vurduğunu anlıyordu. Ali, dinine düşkündü, çatışma aralarında kendi kazdığı mevziinin toprağıyla abdest alıp namaz kılmayı da ihmal etmezdi. Şehadetini, bu inançla ve imanla bekliyordu.

Günün birinde yoğun bir bombardımana maruz kaldılar. Ali ağır yaralandı. Mehmet sürünerek Ali’nin yanına gitti ve başını kucağına aldı. Ali Kürtçe son sözlerini söyledi ama Mehmet bir türlü anlayamadı. Ali’nin kanı, Mehmet’in gözyaşlarıyla karışıp, omuz omuza kazdıkları, beraber savaştıkları mevziinin içine doluyordu. Mehmet, can dostunun son sözlerini anlayamamanın ıstırabını yaşıyordu, kahroluyordu. Sonra, Kürtçe söylenenleri, Türkçe not etmeyi, olmazsa ezberlemeyi akıl etti. “Belki tercüme ettirebilirim” diye düşündü. Ali şunları söylüyordu: “Dilemin di şewite. Bila dîya min û bawe min negirin, jîn û zaroke min spart we Gawiran nehîşt ez kalbim. Êmrê mine mayî Xwedê j imin bîgre bide te Mehmet” (Canım çok yanıyor, annem ve babam ağlamasın, eşim ve çocuğum size emanet. Gavurlar bırakmadı yaşlanayım, geriye kalan ömrümü Allah sana versin Mehmet).

Mehmet, teskeresinden sonra Alinin’in Diyarbakır’daki köyüne gider. Ali’nin oğlunun veremden küçük yaşta öldüğünü, eşinin de sisli ve karlı bir günde yakacak odun aramaya çıktığı sırada kurt saldırısına uğrayıp hayatını kaybettiğini öğrenir. Köylüler, Mehmet’i çok sever ve bağırlarına basarlar. Mehmet onların mezarını ziyaret eder. “Size Ali’nin kokusunu getirdim” der. Koynundan yıllardır yanında taşıdığı Ali’nin kanlı gömleğini çıkartır. Şimdi bu emaneti eşi ve çocuğuna teslim edecektir. Gömleği üçe böler, bir parçasını eşinin mezarına, bir parçasını çocuğunun mezarına ve diğer parçasını da yanına alır.

Mehmet sivil hayata döner, bir dükkân açar. Oğlu olur, adını da Alikoyar. O kanlı bezi çerçeveletir ve dükkânın başköşesine asar. İş yerine gelen Ali isimli Diyarbakırlılara ücretsiz hizmet verir. Gelen her müşterisine “Bu görmüş olduğunuz Kürt Ali’nin kanıdır. Biz birlikte gâvura karşı kan döktük. Bundan sonra asla birbirimizin kanını dökmeyelim” der.

Bugün hala Mehmet’in çocukları ve Ali’nin köylüleri aynı duygularla yaşamakta ve birbirine sımsıkı sarılmaktadır. Ve bu, ilelebet sürecektir.

Son Dakika Haberleri