29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Savaşan silah değil insandır

Mustafa Kemal Atatürk, 1915 Çanakkale ve Gelibolu Savaşlarında Haliç’e kapatılarak atıl bırakılan bir Donanmanın eksikliğini yürekten hissederek yaşamış bir komutandır.

Savaşan silah değil insandır

İlker Güven - Emekli Tuğamiral

Mustafa Kemal Atatürk, 1915 Çanakkale ve Gelibolu Savaşlarında Haliç’e kapatılarak atıl bırakılan bir Donanmanın eksikliğini yürekten hissederek yaşamış bir komutandır.

Donanmamızın olmayışı nedeni ile İtilaf Devletleri, Donanmalarını denizlerde bir engelle karşılaşmadan Çanakkale’ye kadar rahatça getirmiştir. Güçlü bir Donanmamız olsa ve denizlerde bulundursaydık, Çanakkale’yi 67 bin evladımıza mezar yapmayacaktık.

Türk Deniz Kuvvetlerinin Stratejisi, 20 Eylül 1924’te Ebedi Baş Komutan Atatürk tarafından Hamidiye Kruvazörü hatıra defterinde şöyle kayda geçirilmiştir: “Hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk devletinin, Donanmasının da mühim ve büyük olması gerekir. İşte o zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır. Mükemmel ve kadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir. Bunun başlangıç noktası, savaş gemisi tedarikinden evvel, onları muvaffakiyetle sevk ve idareye muktedir kumandanlara, zabitlere ve mütehassıslara malikiyettir.” Türkiye NATO’ya girdikten sonra ABD ve Atlantik ittifakının son savunma hattı olarak Varşova Paktı’na karşı özellikle, karasal olarak konuşlandırılmıştır. Türk Deniz Kuvvetleri üç tarafındaki denizlerde “pasif kıyı savunma gücü” şeklinde organize edilmiştir. Oysa Türkiye’nin ulusal çıkar ve hedefleri Akdeniz, Ege, Boğazlar ve Karadeniz’dedir. Küresel güçler kendi çıkarlarını esas aldıkları için gelişmekte olan ittifak ülkelerinin çıkarlarını göz ardı ederler. Deniz kuvvetleri stratejisini ve gücünü ulusal kaynaklara dayalı olarak oluşturmak zorundayız.

HALİ HAZIR DURUM

NATO Karadeniz’i kontrol etmek istemektedir. Deniz ticaret yolları olan Kızıl Deniz, Aden Körfezi ve Somali açıklarında deniz haydutluğu ve silahlı soygunlar başlamış, deniz ulaştırma güvenliği önem kazanmıştır. Denizlerimiz enerji, canlı ve cansız varlıklar ile ulusal çıkarlar ve ticaretimiz için daha cazip hale gelmiştir. Türk Deniz Kuvvetlerinin tarihi “Ana vatanı denizlerden savunmak, Türkiye’nin hükümranlık haklarını, deniz alaka ve menfaatlerini korumak” görevi gittikçe önem kazanmaktadır.

STRATEJİNİN ESASLARI

Askeri gücümüzün; ağırlıklı olarak deniz gücü şeklinde yapılandırılması jeopolitik bir zorunluluktur. Bu durumda; Deniz Kuvvetlerimiz, Rusya Federasyonu hariç, komşu deniz kuvvetlerinin asgari bir buçuk misli olacak şekilde bir kuvvet yapısına kavuşturulmalıdır. Uçak gemisi ile birlikte bünyesinde darbe uçak filosu da bulundurmak için hazırlıklara başlamalıdır. Jeopolitik gereksinmeler nedeniyle Kuzey, Güney Donanma Komutanlıkları ve Açık Deniz Görev Gurubu olarak yapılandırılarak güç oluşturulmaya başlanmalıdır. Deniz Kuvvetlerimizin tersane ve hastanelerinin tekrar geri alınması hayatidir. Hatta güneyde de bir tersanenin kurulması jeopolitik bir zorunluluktur. Unutulmaması gereken husus “savaşan silah değildir, savaşan insandır.” Bu nedenle, Askeri Okulların acilen açılarak Kuvvet Komutanlıkları bünyesine katılmaları gecikmeksizin sağlanmalıdır.

Son Dakika Haberleri