19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özgürlükler ve ters özgürlükler

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Çağdaş tarihte iki karşıt özgürlükler listesi var.Birincisi demokratik devrimlerin insan haklarıdır. 1776 Amerikan Bağımsızlık Bildirisi ve 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi bu özgürlükleri ilan etmiştir. 1948 yılında, Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği İnsan Hakları Bildirisi de, aynı çizgidedir. Demokrasi Cephesinin Faşizme karşı zaferinin ürünüdür.
DEMOKRATİK DEVRİMLERİN ÖZGÜRLÜKLERİDemokratik Devrimlerin özgürlük anlayışına göre, insanlar özgür ve eşit doğar, eşit yaşarlar. Egemenlik milletindir. Hiçbir kişi ve kuruluş milletten kaynaklanmayan bir iktidarı kullanamaz. Yaşam hakkı, kişi dokunulmazlığı, mülkiyet, düşünceyi açıklama, bilimsel araştırma, örgütlenme ve toplanma özgürlükleri, laiklik, mesken dokunulmazlığı, doğal yargıç hakkı, özgürlükler listesinin başında yer alır. Toplumların devrimle istedikleri yönetimi kurma ve zorbalığa karşı direnme hakları da güvence altındadır. Atatürk’ün “Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ülkesi olamaz” saptaması, demokratik devrim programının özüdür.
KÜRESELLEŞME SÜRECİNİN TERS ÖZGÜRLÜKLERİ1990 sonrasının küreselleşme sürecinde ilan edilen özgürlükler ise, özetle demokratik devrimlerin getirdiği millî egemenlik düzenini ve millî devletleri yıkma özgürlüğüdür. Etnik topluluklara, mezheplere, tarikatlara, cemaatlere, ağalığa, şeyhliğe, uyuşturucuya, eşcinselliğe ve eşcinsel evliliğe, ensest ilişkiye vb özgürlük, bu özgürlüklerin başında yer alıyor.Bu ters özgürlükler, başta ABD olmak üzere emperyalist merkezlerden yayılıyor. Emperyalizmin bütün propaganda araçları, bu ters özgürlükleri reklam ediyor. Mazlumlar Dünyasını ezenler, bu ters özgürlükleri insanlığa şırınga etme çabasındalar. Irak’ta, Suriye’de insana yaşama hakkı bile tanımayanlar, eşcinsel özgürlüğü için kampanyalar yürütüyorlar. Burada size garip gelen bir şey yok mu?
DEMOKRATİK DEVRİMLER VE YENİ ORTAÇAĞBu iki özgürlük listesi, iki ayrı sisteme denk düşüyor.1640 İngiliz Devrimi, 1776 Amerikan Bağımsızlık Devrimi, 1789 Fransız Devrimi, gelişmiş kapitalist ülkelerde demokrasileri kurdu. Arkasından 20. yüzyılda Rusya, Türkiye, İran ve Çin’in başını çektiği Asya Devrimleri geldi. Bu ikinci dalga devrimler, Mazlumlar Dünyasına demokrasi ve bağımsızlık getirdi. Demokratik devrimlerde, millî bağımsızlık ile yurttaşın özgürlüğü arasındaki bağı görüyoruz. Ortaçağdan kurtulan toplum millet oluyordu ve insanlar da o millet içinde eşitliğe ve özgürlüğe kavuşuyordu. 1990’da başlayan Küreselleşme süreci ise dünya ölçeğinde karşıdevrim sürecidir. ABD emperyalizmi, milleti koruyan siper olan millî devletleri yıkmak için Ortaçağ kuvvetlerini harekete geçirdi. O nedenle Küreselleşme sürecinde ortaya çıkan sisteme “Yeni Ortaçağ” deniyor. Yeni Ortaçağ, demokratik devrimlerin temizlediği eski baskı ve zorbalık sisteminin kurumlarını ve ilişkilerini hortlattı. Onlara ek olarak insanlık tarihinde sınıfsal tahakküm sistemlerinin çürüme dönemlerinde ortaya çıkan ilişkileri de özgürlük listesine aldı. Cemaatlere ve tarikatlara özgürlük ile eşcinselliğe, ana-baba ile çocukları arasında cinsel ilişkiye (ensest) özgürlük, böylece yeniden buluştular. İnsanlık bu anlamda Atina’nın ve Roma’nın kölelik dönemine dönüyordu.
ÖZGÜRLÜĞÜN TARİHSEL İÇERİĞİSınıfsal tahakküm sistemlerinde insan, kendisine, emeğine ve topluma yabancılaştı. Emperyalizmin küreselleşme denen çürüme döneminin kültürü, insanı kendi cinsiyetine de yabancılaştırıyor. İnsanlık, erkeği kadın, kadını erkek olmaya özendiren bir ideolojik saldırıyla karşı karşıyadır. Ortaçağ ilişkilerine ve cinsiyete yabancılaşmaya özgürlük, küreselleşme denen emperyalist çürüme döneminin özgürlüğüdür. Obama ile Fethullah Hoca ve Abdullah Öcalan/Selahattin Demirtaş, bu nedenle aynı sistemde buluşuyorlar. Onların özgürlük dediği şeylere bakınız, Cromwell’in, Washington’un, Robespierre’in, Lenin’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Gandi’nin, Mao’nun ve Nasır’ın önderliğinde kazanılan özgürlüklere benzeyen bir tarafları var mı?Özgürlük, insanın her şeyi yapma özgürlüğü değildir. Böyle alırsanız, beyin yanaşmasını kırbaçlama özgürlüğü de olur. Özgürlüğün tarihsel bir içeriği bulunuyor. İnsanlık, emperyalizmin küreselleşme döneminde bir kez daha Ortaçağdan kurtulma sorunuyla karşı karşıya gelmiştir. Yükselen kapitalizmle gelen demokratik devrimler ve özgürlükler, emperyalizmin saldırısıyla karşı karşıyadır. Özgürlükler ile ters özgürlükleri birbirine karıştırırsak, çürüyen emperyalizmin kölesi oluruz.