28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pareira mı kazandı, Güneş mi yitirdi?

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

Fenerbahçe beklenmedik bir şekilde kolay ve hak ederek kazandı. 3 puan onlara anasının ak sütü gibi helaldir. Salt 2 takımın teknik direktörleri üzerinden yola çıkacak olursak denebilir ki Vitor Pareira rakibini çok iyi çözümlemiş, onların etkin pas trafiğine nasıl çomak sokacağını planlamış, Perşembe günü Avrupa Kupası maçı oynamasına karşın Beşiktaş’ı yenmenin yolunun onlardan daha fazla koşmaktan geçtiğine, mücadele etmek gerektiğine tüm takımı inandırmış. Takımın en çok gol atan oyuncusu Fernandao’yu yedeğe alıp yerine daha çabuk olan Van Persie’ye forma vererek Beşiktaş’ın savunma ortasını endişeye düşürmeyi planlamış. Eğer Fernandao’ya görev verse onun fizik yapısı Beşiktaş’ın stoperleriyle örtüşeceği için etkin olamayacağını saptamış Portekizli teknik adam. Yine takımın en yararlı ve yaratıcı oyuncusu olan Nani’nin hafta arası oynanan maçta yorgun olabileceğini, onun yerine iki çabuk futbolcu olan Alper Potuk ve Volkan Şen’i görevlendirerek orta alanı çabuk geçip Beşiktaş’ın ağır savunması üzerinde baskı kurmayı da planlamış. Bütün bunların hepsi futbol aklının bir üretimi...
Beşiktaş’ın bu denli etkisiz ve silik oynamasının Fenerbahçe ile ilişkisi olduğu kadar Şenol Güneş’in kadro seçimi ve oyun planı ile de bağlantısı vardır. Güneş, Quaresma’yı oynattığı sürece şampiyon olamayacağını bir türlü anlayamıyor. Bir oyuncu en önemli derbi maçında sadece bir orta yapmak için oynatılamaz. Üstelik daha önce oynadığı tüm maçlarda oyun açısından sorun yaratmıştır. Oynatılıyorsa ya o teknik direktör futboldan ve futbolcudan anlamıyor ya da kafasında bizim bilemediğimiz bazı hesaplar vardır.
Güneş’in, Quaresma ve İsmail Köybaşı’na ilişkin güven duymaktan öte bir düşüncesi var ama nedir onu da bilemiyoruz. Beşiktaş kötü oynadı ya da Fenerbahçe oynatmadı ancak siyah-beyazlıların teknik direktörünün maça ilişkin hiçbir planlaması olmadığı oynanan oyundan belli oldu. Çoğu kötü oynayan, savunmasının ortası yeni olmakla birlikte ağır oyunculardan kurulu olan bir takımın yenilgisindeki tüm olumsuzlukları Quaresma ve İsmail Köybaşı’nın sırtına yüklemek haksızlık olur. Ancak biraz da hakem Cüneyt çakır’ın faul yaratma isteği ile çaldığı düdükte olayın kahramanı İsmail, Volkan Şen’in vole ile attığı gol bölgesi de yine ona ait. Henüz oyunun başında böyle bir gol yenilmemiş olsa maçın nasıl devam edeceğini bilmek zor ama yine de Beşiktaş açısından yitirilmesi bu denli kolay bir karşılaşma olmazdı.
Bundan önceki yazılarımdan birinde “Quaresma ile Beşiktaş maç kazanıyor ama Atiba olağanüstü oynadığı için” şeklinde bir yorum yazmıştım. Atiba’nın kötü oynadığı maçlar da olacak elbette. İşte, Fenerbahçe maçı bunlardan biriydi. Kanadalı oyuncuyu Türkiye’de hiç bu denli yetersiz oyun yapısıyla izlememiştim. Aldığı bütün topları geri oynamak zorunda kaldı. Ayrıca bir konu daha dikkat çekiciydi. Türkiye’ye gelen yabancı oyuncular özellikle büyük ya da derbi maçların deplasman ayağında kendilerini zorlamıyorlar. Gomez gibi güçlü ve her durumda gol durumu yaratıp, goller atabilen bir santraforun sadece bir pozisyona girebilmesi ilginçtir.
Sonuçta 2 takımın oyuncuları alanda mücadele ettiler. Bu mücadelenin öncesinde ve içerisinde daha iyi planlama yapan, oyuncularına yardım etmeyi bir planlama sonucunda alana yansıtan hoca kazandı, maçı oluruna bırakan kenar yönetimi ise yitirdi. Kanımca Fenerbahçe şampiyonluk yolunda önemli bir rakibini yenmenin ötesinde çok şey kazanmadı. Ancak Beşiktaş şampiyonluk yarışında çok ama çok önemli bir üstünlüğü yitirdi...