25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Perde gerisindeki seçim sonuçları

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

A+ A-

AKP 7 Haziran seçimlerinde ağır bir darbe almıştı... Oyu yaklaşık 10 puan azalmıştı! Tek başına iktidar olma şansını kaybetmişti. İpin üzerinde güçlükle yürüyen cambaza benziyordu. Değil itmek, üflesen yıkılacaktı... AKP NEDEN KAN KAYBETTİHer şeyden önce ekonomi kötü sinyaller veriyordu... Dolar bir türlü kontrol altına alınamıyordu! Yılbaşından itibaren tedrici olarak yapılan kur ayarlamalarının oranı yüzde 30’ları bulmuştu! Siyasi tarihimiz devalüasyonların iktidar değişikliği ile sonuçlandığını hafızamıza kazımıştı!Parti içindeki çatışmalar giderek hız kazanıyordu. Cemaat’e yakın, emperyalizm güdümündeki bir kesim atağa kalkmış ve oyun kurmaya başlamıştı... AKP’den kopmalarla kurulacak beşinci parti kulaklara fısıldanıyordu... Açılım, Habur, Oslo, Gezi, tertip davalar AKP’yi yıpratmıştı... Peki, bu olumsuz koşullar altında AKP nasıl oldu da  4-5 ay içinde oyunu bu oranda artırabildi? GERÇEK KAZANAN KİM?AKP’nin son seçim başarısını muhalefetin bilinen yetersizliği ile açıklayamayız. Vatansız ve liberal solcular, Cemaat sevdalıları, Ermeni soykırım yalanı savunucuları, Atatürk düşmanları ile mezhep ve etnisiteye dayanarak siyaset yapanların ittifakı olan bir parti ile sözde milliyetçi bir partiden kimse mucize beklemiyordu... Ama yine de AKP’nin kısa süredeki bu hızlı yükselişi sadece bu faktöre bağlanamazdı! Ülkedeki diğer olumsuz koşulların hiçbiri AKP lehine bir gelişme göstermemişti! Peki, her şeyi değiştiren, fark yaratan neydi?AKP, doğrudan PKK, dolaylı olarak Batı ile müzakereyi bırakıp, mücadeleye başlayınca ülkedeki siyasi ortam hızla değişti... Türk milleti, tarihi sağduyusu ile PKK ile mücadelenin ekonomiden daha büyük bir önem ve öncelik taşıdığını gördü... Ülkenin birlik ve bütünlüğü yönünde tavır koydu. Ve kayıtsız koşulsuz olarak TSK’nın Vatan Savaşı’na destek verdi... TSK olağanüstü bir başarı kazanıp, PKK’nın belini kırarak emperyalist çeteyi dağıtınca bu destek daha da arttı...Kısaca, bu seçimin sonucunu belirleyen TSK’nın tarihi başarısı oldu... Diğer bir ifade ile bu seçimin gerçek galibi TSK ve Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’dır! TSK öylesine güçlü bir milli rüzgâr estirdi ki bu rüzgârı arkasına alanlar kanatlanıp uçtu... Bu rüzgârın önüne set çekmeye çalışanlar dağılıp perişan oldu! AKP’NİN YOLUNA KIRMIZI HALI SERENLERSözde Cumhuriyetçi basın, holding basını, Cemaat basını, bilinen haber kanalları ve hatta milliyetçi yayın yaptığını iddia eden kuruluşlar Mehmetçiğin kutsal Vatan Savaşı’nı “Saray Savaşı” olarak Türk kamuoyuna pompaladı... Emperyalist ülkelerin başlattığı “Savaşa Hayır!” lobisinin kurşun askerleri oldu... Ayrıca FETÖ ile bağlantılı olduğu ileri sürülen kurum ve kuruluşlara kayıtsız koşulsuz destek verdi!Bu basın ve yayın organları başta yeni CHP olmak üzere HDP (PKK) ve Cemaat’in arkasında kapı gibi durdu... Atatürkçü olduğunu ileri süren ünlü bir yazar, “Şimdi Cemaati savunma zamanı!” başlıklı yazı bile yazdı! Bu yayınlar Türk milletinin çoğunluğunda büyük bir öfke ve tepki doğurdu. Sağduyusu ile emperyalist merkezlerin kurduğu tuzakları sezen Türk seçmeni pusudan kurtulmak için sandığı bekledi... Böylece kitleler yeni CHP, HDP ve MHP’den uzaklaştı! AKP hiç de hak etmediği ve kendisinin zerre kadar payı olmadığı bir başarı kazandı!Kişisel düşünceme göre AKP yönetimi bu basın ve yayın kuruluşlarına bir teşekkür mektubu göndermelidir. Doğrudan AKP’yi destekleselerdi, bu ölçüde büyük bir etki yaratamazlardı! Olay biraz da kılavuz ve karga hikâyesine benziyor!Eğer bu kuruluşlar aynı rotada ilerler ve politikalarını gözden geçirmezlerse, sadece AKP’nin ekmeğine yağ sürerler... Uğur Dündar’ın belirgin bir değişim gerçekleşene kadar Halk TV’deki programına ara vermesi son kerte olumlu bir gelişmedir. Çünkü tepeden tırnağa çamura batmış yeni CHP’yi desteklemek, AKP’yi daha da güçlendirmekten başka bir işe yaramaz... Bu işe soyunanlara da itibar kaybı olarak geri döner! AKP ile mücadelenin başlangıç noktası öncelikle doğru bir mevzide sipere girmektir... Ya da güvenilen bir sipere sızmış emperyalist ajanları, gerçek yüzlerini topluma göstererek yaka paça alaşağı etmektir! KAYBEDENLER KULÜBÜKafa üstü yere çakılanların başında ABD ve AB geliyor... Artık Türkiye’de güdümlü muhalefeti organize etme görevi onlara düşüyor! PKK kolay kolay belini doğrultamaz! Terör örgütü gerilediği ölçüde HDP de kan kaybedecektir. Devletin en önemli kitabı olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne tehdit olan giren FETÖ, ABD’nin desteğine rağmen savunmada kalacaktır!  Hizmet (!) hareketine yeni CHP ve MHP’den gelen desteğin tedricen azalacağını şimdiden söyleyebiliriz... Öfkeli seçmen yanlış yapanları tükürüğü ile boğar! TEHLİKE NEREDE?TSK’nın arkasına gizlenerek seçimi kazanan AKP, terör ile mücadeleyi yürütebilecek milli niteliklere sahip değildir. Kafasında milletten ziyade ümmet fikri yer almaktadır. PKK, emperyalist merkezler tarafından Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasını değiştirmek için kurdurulmuştur. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ulus devletlerle hesaplaşma vakti geldi!” diyen bir kişidir. TSK, şer cephesine ve PKK’ya dünyayı zindan ederken, “AKP ve CHP” anayasayı Türkler aleyhine değiştirmek için fırsat kollamaktadır. CHP, her Allah’ın günü AKP’ye, “Gelin, anayasayı değiştirelim!” teklifi yapmaktadır... Bunun en kısa tanımı, cephede kazanırken, masada kaybetmektir!Doğru soru şudur? Mademki Batı’nın dikte ettiği bir anayasayı kabul edecektiniz, niçin TSK ABD’nin kara gücü ile göğüs göğüse mücadele ediyor, niçin Mehmetçik şehit oluyor?İsterseniz biraz geriye gidelim... Rakamlar asla yanılmaz! Balyoz, Ergenekon ve diğer sahte davalar iki kurumu ve seçilen yurtseverleri hedef almıştı: TSK ve İşçi (Vatan) Partisi. Demek ki T.C Anayasası’nı sözde değil özde koruyan ve kollayan, büyük Türk milleti ile birlikte bu iki kurumdur...Kimse heveslenmesin! Oylar anayasamıza saldıran PKK kıyafeti giymiş emperyalistlere hadlerinin bildirilmesi için verildi! Aslında oyların gerçek sahibi TSK’dır! Eğer, Mehmetçiğin ayaklarının altına alarak ezdiği kesimlerin siyasi projesini Türk milletine zorla dayatacağınızı düşünüyorsanız, bu büyük milletin bütün dinamik kuvvetleri karşınıza dikilecektir...Yanlış hesap Bağdat’tan döner!