20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pervin Par’ın ardından...

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçen hafta 76 yaşındayken hayata veda eden Pervin Par, sinema tarihimizde iz bırakan oyunculardan biriydi ve tıpkı aynı dönemin bir başka tanınmış sanatçısı, aynı soyadını kullandığı Tijen Par gibi kariyerini hayli erken noktalamak zorunda kalmıştı.

Tijen Par, 1959-1966 arasında pek çok filmde rol aldıktan sonra tümüyle seslendirme sanatçılığına geçti ve bugüne dek gerek beyazperdede gerekse küçük ekranda çok sayıda karaktere sesini verdi. Son yıllarda “Kurt Seyit ve Şura” gibi bazı televizyon dizilerinde de tekrar kamera karşısında gördük kendisini.

Gerçek soyadı “Doyum” olan Pervin Par ise ilk olarak 1956’da Tevhit Bilge Opereti’nde sahne aldı, 1957’de Osman Seden’in yönettiği “Bir Avuç Toprak” filmiyle başladığı oyunculuk kariyerini Yeşilçam’da seks filmleri furyasının başladığı 1977’de sonlandırdı ve köşesine çekilerek İzmir’de çiçekçilik yapmaya başladı. 20 yıla sığdırdığı 79 sinema filminde çoğunlukla “ikinci kadın” rollerindeki başarısıyla dikkat çeken Pervin Par, özellikle Halit Refiğ’in “Gurbet Kuşları” (1964), Lütfü Akad’ın “Hudutların Kanunu” (1966) gibi klasikleşen yapımlarla da unutulmazlık kazanmıştı.

“Hudutların Kanunu”nun Öğretmen Ayşe’si Pervin Par, “Gurbet Kuşları”nda İstanbul’a göç eden Maraşlı ailenin üstüne titrenen genç kızı Fatma’yı canlandırmıştı. Büyük kente uyum sağlayamayan aile yavaş yavaş dağılırken gözbebekleri Fatma da “elin heriflerinin hususisinde fink atmaya” başlayacak, kandırılıp iğfal edilecek ve kısa sürede kötü yola düşüp intihara sürüklenecektir. Fatma’nın süslenmiş püslenmiş halde sokağa çıkarken, “Orhan’ı bir daha görmeyeceğim konusunda ağabeyime söz vermiştim ama ne yapayım Orhan’a daha önce söz vermiştim” demesi, filmin unutulmaz sahnelerinden birini oluşturuyordu.

AGAH ÖZGÜÇ ANLATIYOR

Duayen sinema yazarı ve sinema tarihçisi Agah Özgüç, geçtiğimiz günlerde okurlarla buluşan son kitabı “Türk Sineması’nda Yeşilçam Aşkları” kitabında, “Muhterem Nur gibi, Türk Sineması’nın en güzel burunlu yıldızlarından biriydi Pervin Par. Bıçaksız, tamiratsız doğallığıyla ve nereden, hangi yönden bakarsanız bakın, estetik bir görüntü içeren zarif bir burun...” olarak tanımlıyor sanatçıyı ve kariyerini, aşklarını, hayal kırıklıklarını, sinemayı küskün biçimde bırakışını ayrıntılarıyla ele alıyor.

Onlarca ciltlik çalışmalarıyla sinema tarihimizin dökümünü tutup Yeşilçam’ın girdisini çıktısını kayıt altına alan Özgüç’ün “Yeşilçam Üçlemesi”nin önceki halkalarını oluşturan “Türk Sineması’nda İstanbul” ve “Türk Sineması’nın MarjiNalleri ve OrjiNalleri” gibi gene Horizon Yayıncılık’ın kuşe kağıda basılmış ve bol fotoğraflı olarak sunduğu bir kitap “...Yeşilçam Aşkları”. Özgüç, bir derginin düzenlediği artist yarışmasına katılıp Sirkeci’deki otele gelen İzmirli manikürcü kız Pervin Doyum’un “Pygmalion’vari” öyküsünü “büyük aşk” çerçevesinde anlatıyor ki, o aşkın da adı Mahir Özerdem...

Kitapta, Muhterem Nur-Müslüm Gürses, Suzan Avcı-Metin Erksan, Suna Pekuysal-Ergun Köknar, Belgin Doruk-Özdemir Birsel, Çolpan İlhan-Sadri Alışık, Leyla Sayar-Muzaffer Tema, Neriman Köksal-Nevzat Pesen, Gülsüm Kamu-Yusuf Tuna, Sevda Ferdağ-Tamer Yiğit, Perihan Savaş-Yılmaz Zafer, Gönül Yazar-Beyrutlu Maruf Bektaş, Cüneyt Arkın-Betül Işıl, Türkan Şoray-Rüçhan Adlı, Nebahat Çehre-Yılmaz Güney, Fatma Girik-Memduh Ün aşklarını da yazarak Yeşilçam’ın derinliklerine dalıp ilginç bilgiler aktaran Agah Özgüç’ün şu satırlarıyla koyalım noktayı ve Pervin Par’ın huzur içinde yatmasını dileyelim:

“Sıradışı yönetmenlerle çalışmasına ve iddialı filmlerde oynamasına karşın bir ‘yıldız’ olarak yerine oturamayan Pervin Par ‘ortalarda’ kalmıştır ne yazık ki. Bir eksiklik vardır, ama nedir? Gerçek tanımıyla ‘star sistemi’nin dışında kalmasının nedeni, yerli film seyircisine yeteri kadar yansıyamamasından mı kaynaklanmaktadır? Kimbilir... İnişli çıkışlı sinema yaşamında her şey bir yana. O gençlik yıllarının heyecanları, düşleri ve her birlikteliğin sonucunda yaşadığı o yalnızlık korkusu...”