28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

PKK 2015 seçimlerinde ne yapacak?

Mehmet Bedri Gültekin

Mehmet Bedri Gültekin

Eski Yazar

HDP yöneticileri ısrarla 2015 Haziran seçimlerine Parti olarak katılacaklarını söylemektedirler.

PKK, son yerel seçimlere; BDP, HDP ve bir bağımsız adayla katıldı. Oy oranı toplam olarak yüzde 6.5.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Demirtaş’ın aldığı yüzde 9.7 oy oranı kimseyi yanıltmasın. Ekmeleddin’in adaylığına tepki gösteren çok sayıda seçmen Demirtaş’a oy verdi. Ama bu oylar BDP’nin oyları değildir.

Nitekim, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında HDP (BDP)’nin oy oranı yüzde 6’larda görünmektedir. Gerçek de budur.

O halde HDP yöneticileri neden seçimlere parti olarak girmekten bahsetmektedirler?

CHP, “SOSYALİSTLER”, HDP İTTİFAKI

Bu sorunun cevabını ÖDP Genel başkanı Alper Taş vermektedir. Alper Taş son günlerde çeşitli gazetelere yaptığı açıklamalarda, CHP’nin önümüzdeki seçimlerde “sosyalistlerle” ve Kürt Siyasi Hareketi’yle ittifak yapması gerektiğini söylemektedir.

Bir çok CHP yetkilisi de HDP ile ittifak yapmaya niyetli olduklarını çeşitli defalar açıkladı. Kemal Kılıçdaroğlu da Diyarbakır’da gazetecilerin “HDP ile ittifak görüşmeleriniz var mı” sorusuna, “Böyle bir şey yok ama siyasette 24 saat çok uzun süredir” diyerek kapının açık olduğunu itiraf etmişti.

                Aslında CHP’nin, Türkiye’nin Kobani’de PKK’nın yanında savaşa girmesi gerektiğini söyleyerek böyle bir ittifaka hazır olduğunu daha önce beyan etmiş bulunuyordu. Hırant Dink’in ölüm yıldönümünde CHP milletvekillerinin HDP yöneticileri ile birlikte “soykırım” pankartı arkasında yürümeleri de bir başka irade beyanıdır.

HDP yetkilileri verilen mesajı almışlardır. CHP’nin tarihi köklerini terk etmesi durumunda ittifak yapılabileceğini söylemeleri, kendilerine yapılan teklife sıcak baktıklarını gösteriyor.

Kılıçdaroğlu’nun; YCHP’nin Atatürk’ün CHP’sinden farklı olduğu yolundaki açıklamasını da, PKK cenahından gelen bu talep ile ilişkilendirmek çok yanlış olmayacaktır.

Bütün bunlar göz önüne alındığında, HDP yetkilileri tarafından yapılan “seçimlere tek başımıza gireceğiz” açıklamalarının tek bir anlamı kalmaktadır.

PKK, ittifak için kapılarını açan CHP karşısında elini güçlü tutmak istemektedir. “Seçimlere bağımsız olarak girerim” açıklaması bu durumda, milletvekili pazarlığında elini güçlendirmek isteğinden başka bir anlama gelmiyor.

SEÇİME “PARTİ” OLARAK GİRMENİN ANLAMI

Peki CHP ile herhangi bir ittifak olmaz ve HDP buna rağmen bağımsız adaylarla değil de Parti olarak seçimlere girerse, bu durumu nasıl yorumlamak gerekir?

HDP, seçimlere Parti olarak girerse baraj altında kalacağı kesindir. Bu durumda Güneydoğu’da ve Doğu Anadolu’nun bir çok ilinde milletvekilliklerinin tümü AKP^ye gidecektir.

Ama bu çok önemli değildir.

PKK eğer böyle bir seçim politikası izlerse bunun tek bir açıklaması, “ABD böyle istediği için” olacaktır. Ve kesinlikle bu davranış, Türkiye’ye yönelik bir kalkışmayı öngören planın parçası olacaktır.

PKK bu durumda giriştiği maceranın bedelini ödeyecektir. Kobani’de IŞİD karşısında perişan olan PKK’nın Türk ordusu ile karşı karşıya geldiğinde sonucun ne olacağını kestirmek için kahin olmak gerekmiyor.

30 yılı aşkın süredir silahlı bir mücadele yürüten PKK’nın bu gerçeği görmemesine olanak yoktur.

Ama PKK, izlediği mücadele çizgisinden dolayı ABD’ye mahkûmdur. ABD ise PKK’yı, Türkiye’ye bazı taleplerini kabul ettirmek için bir piyon olarak kullanmak istiyor. İstenen tavizlerin alınması durumunda piyon her zaman feda edilir.

HDP’nin yedi  Haziran seçimlerine Parti olarak katılma kararı eğer ciddiyse, bu karar, ABD’nin “piyon feda etme” politikasının bir sonucuymuş gibi görünüyor.