29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

PKK bölemez, ezan provokasyonu böler

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

Kadın yürüyüşünde ezan ıslıklanmış!
Öyle bir şey yok da, diyelim oldu. Bunun üzerinden istismar ve siyaset olabilir mi?
Ezan Türklerde kimlik ve hatta namus gibidir.
Böylesine bir kutsalı sırf kendi kızgın seçmenini konsolide etmek için kullanmak aslında panik halinin resmidir.
Bu ülkeyi ne PKK, ne FETÖ ne de onun efendisi ABD bölemez.
Bu ülkeyi bölecek şey, “Din elden gidiyor” diyerek insanları birbirine düşürecek ortamlar hazırlamaktır.
Bir de beka diyorlar...
Toplumu inanç üzerinden birbirine düşürmek midir Türkiye’nin bekasını sahiplenmek?
AKP’ye oy veren mahşerde kurtulur mesajı tutmayınca bu sefer ezan provokasyonu.
Pardon önce Türkiye mi, iktidarı korumak mı?

Türkiye slumpflasyona girdi
Ne midir slumpflasyon?
Hem yüksek enflasyon, hem küçülmedir.
Bu sürecin sonu da Arjantin ile Yunanistan misali iflas etmektir.
Rakamlar ortada.
Enflasyon yüzde 20’nin üstünde iken ekonomi yüzde 3’e yakın küçülmüştür ki bu iflas işareti veren ekonomik bünyelere has bir göstergedir.
Üretim olmaksızın ithalat ile tüketime dayalı ekonomilerin çöküş öncesi son durağı bu süreç yani slump-flasyondur.

Pusu kuran Abdullah ile Davutoğlu!
Hem Abdullah Gül hem Ahmet Davutoğlu risk alıp meydan okuyacak karakterler değildir.
Tersi olsaydı kapalı kapılar arkasında en ağır sözlerle eleştirdikleri Tayyip Erdoğan’ı basın önünde sorgularlardı.
Bu iki isim sinsi ve pusucudur, yani açıktan oynamaz.
Armut piş ağzıma düş hesabındadırlar.
Domates, biber, patlıcan Tayyip’i alaşağı edince, risksiz zahmetsiz bir şekilde hazıra, yani parti kurup güya muhafazakar seçmen pastasına konacaklar.
Açık söyleyeyim Gül ile Davutoğlu olacağına, Tayyip bin kere kalsın derim. Zira o isimler siyaseten karanlık.
Peki çıkış yolu mu?
Ne Tayyip, ne Gül, ne Davutoğlu, ne Kılıçdaroğlu, ne Bahçeli, ne Akşener!
Türkiye seçim sonrası yeni bir sürece yani milli bir siyasi yapılanmaya yelken açmak zorunda.

Mal varlığını niye gizliyorlar?
Onlarca yıldır bu ülkede bir gelenek var.
Siyasete soyunan ama özellikle de belediye başkan adayı olanlar mutlaka mal varlığını açıklar.
Ama heyhat AKP geldiğinde beri bu gelenek ortadan kalktı.
Sahi Binali Yıldırım kendisi ile ailesinin mal varlığını niye açıklamaz.
Keza Mehmet Özhaseki neyi bekler?
Yoksa iddia edildiği gibi özellikle Özhaseki’nin izah edemeyeceği bir serveti mi var?
Yalansa verin bir dilekse açıklayın mal varlığınızı ki işte Mansur Yavaş yaptı bunu.