PKK, yeni bir cephe açamaz
Bir soruyla başlayalım: PKK’nın Türkiye’de tekrar silaha sarılacak hali var mı?
Dünkü yazıyı şöyle bağlamıştık: Seçime kadar hayır.
Nedenini anlatalım.
***
Önce genel durumu. Örgüt 4 ülkede faaliyette.
Türkiye’de: PKK.
İran’da: PJAK/Özgür Yaşam Partisi.
Irak’ta: PÇDK/Demokratik Çözüm Partisi.
Suriye’de: PYD/Demokratik Birlik Partisi.
İsimleri farklı olsa da aslında tek örgüt. Hepsinin lideri Öcalan.
Askeri ana karargâh: İran-Irak sınırındaki dağlık Kandil bölgesi.
***
İki ülkede “ateşkes” var: Türkiye’de 2, İran’da 3 yıldır.
Zaman zaman bozulsa da sürüyor.
Irak ve Suriye’de ise savaşta.
Düşmanı: IŞİD.
***
PKK’yı kimler destekliyor? En başa ABD’yi yazabiliriz.
Aslında ABD’yle askerî ilişkilerinin tarihi eski.
1991 Körfez Savaşına kadar uzanır. Fakat örtülüydü.
2014 ortalarından itibaren alenileşti.
Özellikle: IŞİD’in Musul ve Aynelarap (Kobani) saldırılarından sonra.
AB siyasi destekçi. Silah tedarikçisi.
PKK’daki Alman silahlarını Der Spiegel daha yeni yazdı.
***
PKK, Irak Bölgesel Kürt Yönetimiyle de ittifak konumunda.
Mahmur’da, Sincar’da, Aynelarap’ta birlikte savaşıyorlar.
Fakat sorunlu bir ittifak.
Sorunun kaynağı: Suriye Kürt bölgelerinde ve Sincar’daki rekabet.
Barzaniler, PKK’yı siyasi tekelcilikle suçluyor.
En son: PKK’nın Sincar’da da kanton ilanı Erbil’i öfklendirdi.
***
Üçüncü halkada: Bağdat ve Tahran bulunuyor.
PKK’ya bakışlarını IŞİD belirliyor. IŞİD’i acil ve yakın tehlike görüyorlar.
Temel endişeleri: Mezhepçi temelde bölgesel bir saflaşma.
Çünkü: Mezhepçi yarılma, Arap dünyasını IŞİD’ı desteklemeye zorlar.
Unutmayalım: IŞİD, bütün Şiileri “kafir” sayıyor.
Sonuç: IŞİD ile savaştığı için PKK’ya hayırhah bakıyorlar.
***
Şam, PKK için dördüncü halkada.
Esad yönetiminin tehdit değerlendirmesi de aynı.
Şam için öncelikli tehdit: IŞİD dahil silahlı muhalifler.
Çünkü bütün iktidarı, bütün Suriye’yi istiyorlar.
PKK/PYD’nin talepleri ise bölgesel. Uzlaşılabilir sayılıyor.
Esad, PYD’yle hesaplaşmayı erteledi.
Fakat uyarıcı işaretler belirdi: PYD, ABD’nin desteğini aldı. Silahını Şam’a da çevirmeye başladı.
***
Bu aşamada genel görüntü.
AKP hükümeti: PKK’nın faaliyet gösterdiği ülkelerle sorunlu.
Bölge ve dünya için IŞİD’i acil tehdit.
Tersine: Genel algı Türkiye IŞİD’e göz yumuyor.
AKP, teröre karşı kimseyle ortaklık kuramıyor.
Kendileri de kabul ediyor: Yalnız kaldılar.
***
PKK için bölgesel özet:
Bir: Batının askeri ve siyasi desteğini aldı.
İki: IŞİD’e karşı bütün bölge ülkeleriyle temas halinde.
Üç: AKP hükûmetiyle bile müzakerede.
Sonuç: Avantajlı gibi görünüyor.
***
Bütün avantajlarına rağmen:
PKK seçime kadar neden ciddi bir silahlı harekat yapamaz?
Bir: 7 Haziran seçiminde beklentileri yüksek.
Bir tür referanduma çevirmek niyetindeler.
Genel Kürt seçmen ise çatışma istemiyor. Sadece Batıda değil Güneydoğuda da.
“Hükûmet bizi oyalıyor” deyip silaha sarılmayı kabul ettiremezler.
Zaten: İmralı ve Kandil de gerginliği tırmandıramıyor.
***
İki: Seçimden sonra da bir ayaklanma/topyekûn harekât zor. Askeri zorunluluk: PKK üç cephede birden savaşamaz. Gücü yok. Suriye ve Irak’ta zaten çarpışıyor. Bir cephe de Türkiye’de açamaz. Bunu ölçecek kadar tecrübeleri var.
***
Üç: Batı, PKK’yı ayaklanmaya zorlayabilir mi?
Ayaklanmayı tehdit sopası olarak kullanırlar.
Fakat: Uygulayamazlar.
Yanılıp yaparlarsa: Bölgedeki bütün dengeler yerinden oynar.
***
Önce Türkiye değişir.
Bölge ülkeleriyle teröre karşı topyekûn ittifak yapar: Türkiye-İran-Irak-Suriye ittifakı.
Buna mümkün Kürt dinamikleri dahil edilir. Cephesini Batı’ya döner.
Sonuç: Bölgedeki bütün terör unsurları tasfiye edilir. IŞİD dahil.
Ankara’daki hükûmet buna yanaşmazsa?
Önemli değil. Yap(a)mayanlar gider, yapabilenler gelir.