29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Podolski’nin tekmesi...

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

Bu dönem üniversitelerdeki ders izlencemin yoğunluğu nedeniyle gazeteleri okumaya bile çoğunlukla zaman bulamıyorum. Böylece spor dünyasında yaşanan bazı ayrıntılar da aradan kaçıp gidiyor. Neyse ki birbirinden değerli okuyucularım uyarıda bulunup anımsatıyorlar. “Podolski’nin tekmesi” de bunlardan biridir. İzmir’in yetiştirdiği çok yönlü sporcularından, Aydınlık okuru değerli Ağabey’im Hamdi Erişici konuya ilişkin görüşlerimi merak eden bir ileti gönderdi. Böylece Podolsi’nin, Güneş gazetesi muhabirine salladığı tekmeden haberdar oldum.Lukas Podolski 2006 Dünya Kupası’nın en değerli ileri uç oyuncularından biriydi. Kendisini beğenerek izlerdim. Hatta Türkiye’ye böyle oyuncuların neden transfer edilmediğine ilişkin de yorumlar yapardım. Türkiye’ye geldi ama 10 yıl sonra. 10 yıl gecikmeyle ve yaşının ilerlemesi sonucunda Türkiye’de gerekli verim alınamayacağını savlamıştım. Ne var ki Podolski beni yanılttı. Bundan önceki yıllarda oynadığı takımlarda attığı gol sayısına bizim ligimizin üçte birinde ulaştı. Bu da Türkiye Ligi’nin ne denli sıradan olduğunun bir göstergesi olsa gerek.Neyse, konumuz bu değil, Podolski’nin tekmesidir. Polonya asıllı olmasına karşın Alman kültürü ile büyümüş olan Podolski’nin raydan çıkmasının nedeni biziz. Çünkü İstanbul’daki yaşam, gece hayatı Avrupa’nın hiçbir yerinde yok. Bu bağlamda futbol yaşamlarının sonuna gelmiş artık tatlı hayatın peşinde olanların ilk durağı İstanbul oluyor. 10 yılı aşkın bir zaman diliminde profesyonelce yaşamış, mesleğine saygı duyarak antrenman ve maç izlencesinin pek dışına çıkamamış oyuncular Türkiye’de vidaları gevşetiyorlar. Nasılsa gol atmakta kolay... Alman, İngiliz ya da İspanya, Fransa liglerindeki gibi savunma oyuncuları burada yok. Sonuçta Podolski’de bir insan. Golleri sıraladıkça her şeyi yapmayı kendinde hak görüyor. Hele bir de yöneticiler tarafından koruma altına alınıyorsanız tekme nedir ki kurşun da atabilirsiniz! Bir medya görevlisi işini yapıyor, Podolski ona saldırıyor ama Galatasaraylı yöneticilerden en küçük bir açıklama yok. Podolski bu hareketi Bayern Münih’te yapabilir mi? Yapmaz, yapamaz. Yaparsa başına nelerin geleceğini bilir. Bu ülkenin yazgısı böyle ne yazık ki... Yapanın yaptıkları yanına kaldığı sürece Podolski’nin tekmesi az bile!