Prof. Bozkurt'un aynasındaki biz

Prof. Dr. Mehmet Fuat Bozkurt, bilim dağarcığımıza çok değerli katkıları olan bir dilbilimcimizdir. Türkçemizin verimli emekçilerindendir. Alevilik üzerine çalışmaları da aydınlatıcıdır. Dostluğu, bilgi ve mutluluk kaynağıdır.

YÜZÜMÜZE TUTULAN AYNA

Prof. Dr. Fuat Bozkurt'un son kitabı her daim güncel bir konuyu inceliyor: Türk İmgesi. Bozkurt, kitabın göbek adını şöyle belirlemiş: "Tuttum Aynıyı Yüzüme". Eser, toplumumuzun tarihsel birikiminden ve aynı zamanda Fuat Bozkurt arkadaşımın kendi hayat deneyimlerinden damıtılmış. Bir yönüyle bir kültürün yeniden keşfedilmesi, toprağın altından çıkartılması ve önümüze konması. Binlerce yıllık emeğimizin ürünü olan kültürümüz gün ışığına çıkarılıyor. Türk milletinin tarihsel birikimi, bir ayna gibi yüzümüze tutuluyor.

YEDİ İKLİMİN ERMİŞLERİYLE SÖYLEŞİ

Tuttuğu ayna, erenlerin aynasıdır. Bizi çağdaş vicdanla, insanlığın evrensel değerleriyle yüz yüze getiriyor. Bizi insanlıkla tanıştırıyor ve yedi iklimin ermişleriyle söyleşinin içine çekiyor. Kitap, bu açıdan bizim Türk milleti olarak insanlıkla söyleşimizdir.

Her aynaya bakış, aslında bir sorgulamadır. Fuat Bozkurt, bu kitabıyla bizim vicdanımıza dokunuyor, bilincimizi ateşliyor. Bizi kendimizi gözden geçirmeye çağırıyor. Edep erkân adına biriktirdiğimiz bütün varlığımızı ayağa kaldırıyor ve eyleme geçiriyor.

BİLİM İLE GÖNÜLÜN DERTLEŞMESİ

Bu kitap size ilk bakışta kalın gözükecektir. Ancak okumaya başlayınca su gibi akıp gidiyor. Kitap içerik olarak yüklüdür. Ancak bir dil ustasının elinden çıkmıştır ve okuması ağırlık değil ferahlık veriyor. Doğu kültürlerindeki hikâyelerle ve anılarla anlatım yöntemi, bizi her öğretinin kaynağındaki insan eylemiyle buluşturuyor.

Değerli arkadaşım Prof. Fuat Bozkurt'un bu eseri, deneme tadındadır. Çalışkan bir bilim insanımız bir ömür boyu çiçekten çiçeğe topladığı özü bizimle paylaşıyor. Bilim ile gönül bu kitapta buluşmaktadır. Belki de bu kitap bilim ile gönül arasındaki dertleşmelerdir, tartışmalardır.

Paylaşmak, elinizdeki kitabın anahtar kavramıdır. Aynaya hep ben olarak bakmışızdır. Şimdi biz olarak bakıyoruz. Ben, biz oluyor. Ayna artık hepimizindir. Bozkurt'un yüzümüze tuttuğu aynada kamuyu görüyoruz ve kamu oluyoruz.