20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Dr. Ercan Enç’in Durmuş Uyanık’ın mezarı başındaki konuşması

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Prof. Dr. Ercan Enç, 1968 Gençlik Hareketinin ODTÜ önderlerindendir. Köylü mücadelesindeki çalışmaları gençlik yıllarından başlar. Sinan Cemgillerle birlikte Antalya Elmalı köylülerinin mücadelesine önderlik etti. 12 Mart döneminde, Türkiye İşçi Köylü Partisi görevlisi olarak Ege’de Söke köylerinde çalıştı. Avşar, Sarıkemer, Serçin, Azap ve çevre köylerin emekçilerini örgütledi. Durmuş Uyanıklarla, Hüseyin Albaklarla, Mehmet Bakanlarla, Ahmet Uyanıklarla, Rüştü Karakaşlarla, Mehmet Günaylarla ve diğer köylü önderleriyle arkadaşlığı o yıllara uzanır. Bölge halkının elli yıldır unutmadığı, yediden yetmişe herkesin sevdiği Kemal’leridir. 1972-1974 yıllarında Mamak Cezaevi’nde hapis yattı ve yargılandı. 1974 Genel Affından sonra akademik çalışmalarda bulundu. En son Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanlığı yaptı. 1 Kasım seçimlerinde Vatan Partisi’nin Ankara 2. Bölge adayıdır. Prof. Dr. Ercan Enç, yarım yüzyıllık arkadaşımdır. Karakteri, bilgi ve birikimi, ahlâkı, kararlılığı, cesaretiyle örnek bir parti önderidir. Kendisinden Durmuş Uyanık’ın mezarı başında Vatan Partisi adına konuşma yapmasını rica ettim. Söke Avşar köyüne gitti ve hepimiz adına duygularımızı dile getirdi. Konuşmasını yayınlıyorum.
DURMUŞ UYANIK’IN AYAK İZLERİ BİZE REHBER OLSUNDurmuş Ece’nin Değerli Dostları;Öncelikle Başkanımız Sayın Dr. Doğu Perinçek’in bu toplantıya katılamamaktan duyduğu derin üzüntüyü belirtmek isterim. Son dakikada ortaya çıkan bir görüşme nedeniyle çok istediği bu toplantıya katılamadı. Taziyelerini, baş sağlığı dileklerini ve devrimci selamlarını iletmem için beni görevlendirdi.Durmuş Ece’miz, Aşılı Zeytin’imiz. Onun aşısı Parti idi. 1965’te TİP saflarında başlayan partili devrimciliği 1970’ten bu yana partimiz saflarında devam etti. Onun hayatı partili devrimcilik hayatıdır. Partiden öğrendi, partiye öğretti. Partinin askeriydi, partimizin önderlerinden biri oldu. Partisi kapandı, öncü partinin kurucularından oldu, MKK üyeliği yaptı. O fedakârdı, mücadeleci idi, zorluklar karşısında hiç yılmadı, umudunu hiç yitirmedi, eğilmedi, hep dimdik durdu. Çünkü o aşılı idi, Parti aşılı. Fedakârdı dedik, ama o hiç fedakâr olduğunu bilemedi. Çünkü o yaptığı hiçbir şeyi fedakârlık olarak görmedi. Bizim fedakârlık dediğimiz şey onun için yapması gereken sıradan bir işti. O iyi bir öğrenci idi, halktan öğrenirdi, partiden öğrenirdi, sürekli okurdu, anlamadığı ya da kafasına takılan her şeyi sorardı. O aynı zamanda iyi bir öğretmendi. Halkına öğretmenlik yaptı, partiye öğretmenlik yaptı. O bir önderdi ama mütevazı idi. Bağırıp çağırmazdı. Onu hiç öfkeli ve sinirli görmedim. Yüzü hep güleçti. Gördüğü yanlışlıklarda hiç öfkelenmez, sakin ve güleç yüzüyle, “Yoldaş onu şöyle yapsak daha iyi olmaz mıydı” diye hem yanlışlığa parmak basar, hem de doğruyu gösterirdi. O sadece iyi bir devrimci, iyi bir yurtsever değil aynı zamanda iyi bir eş ve iyi bir baba idi. Örnek bir eş ve örnek bir baba. Beraber olduğumuz süre içerisinde, eşine sert bir sözünü değil, sert bir bakışını dahi görmedim. Eşi de vefakâr ve cefakâr, eşinin yanında dimdik duran yiğit bir Türk kadınıydı. Söke’nin tüm ovalarında ve dağlarında Durmuş Ece’nin ayak izleri vardır. Onun ayak izleri bize rehber olsun, onun anısı bizlere rehber olsun!