18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pusuda bekleyen Rus belgeleri!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Bir Rus uçağının Suriye sınırında düşürülmesinin ardından belki de Türkiye ile Rusya arasındaki gerginliğin karşılıklı protestolarla kısa süre sonra bitebileceği düşünüldü...Ne de olsa herhangi bir ülkede, “angajman” kuralları uğruna vurulan ilk uçak ve de artık sıradanlaşan ilk sınır ihlali de değildi yaşananlar...Ancak Akdeniz’de 1970’lerden bu yana sıcak tuttuğu “ileri karakol” stratejisini “Büyük Ortadoğu Projesi” (BOP) içinde kaybetmek istemeyen Rusya, Suriye’de çok kritik bir askeri müdahale içine girmişken, Türkiye’nin beklenmedik uçak saldırısını sineye çekmemekte kararlı olduğunu gösteriyor...Çünkü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in henüz düşürülen uçağın pilotu bile bulunamamışken, Türkiye’yi “arkadan vurmak”la suçlaması, Moskova’nın kapsamlı bir “intikam” dürtüsüyle hareket edeceğinin işareti olarak algılanmıştı...Ve çok geçmeden Rusya’nın Türkiye’ye karşı “ekonomik savaş”ı başladı... Olayı iç siyasette yapıldığı gibi basit bir limon-domates muhabbetine indirgemeyin, çünkü ortada milyarlarca dolarlık kayıp yaratacak büyük bir ekonomik risk var...Üstelik doğal gaz ambargosunu bir tehdit unsuru olarak masa üstünde tutan Rusya, kışın etkisini gösterdiği dönemde yalnızca Türkiye’yi değil, kendi yurttaşlarının beklentilerini vurmayı göze almaktan da çekinmiyor...Yani Rusya, uçak krizinin öfkesiyle gözünü kararttı ve iki ülke arasına adeta ekonomik duvar çekmekte gecikmedi... Örneğin Türk tarım ve sanayi ürünlerine ambargo konuldu, Türkiye’ye vize muafiyeti kaldırıldı, hatta spor karşılamaları bile ertelenerek Ankara ile sosyal, siyasal ve ekonomik ilişkiler bir çırpıda kesiliverdi... Gökyüzünden kıskaç!..Son günlerde yaşanan vahim olaylar da gösteriyor ki, Kremlin Ankara’yı ekonomik kıskaçla zor durumda bırakmakla yetinmeyecek...Baksanıza, IŞİD’e yönelik operasyonlar sırasında uzun süredir bölgeyi uydulardan izleyen Rusya anlaşılıyor ki, yalnızca şeriatçı örgütün hücreleri, karargahları, silah depoları ile barınma merkezlerini vurmamış, aynı zamanda dinci yapının kaçakçılık güzergahlarıyla ilgili de çok çarpıcı notlar tutmuş!.. Hem de Türkiye yönüne gittiği öne sürülen IŞİD’in yakıt tankerlerini vura vura!..Rusya Savunma Bakanlığı, önceki gün IŞİD petrollerinin ana güzergahının Türkiye olduğunu gösteren belge ve görüntüler yayımlayarak, Rus uçağının düşürülmesine yönelik tepkinin ekonomik ambargoyla sınırlı kalmayacağını bir kez daha gösterdi...Ancak AKP hükümetini uluslararası arenada zor durumda bırakmayı amaçlayan o belgeler bile Rusların öfkesini dindirmemiş olacak ki, Putin daha sert tepkilerin geleceğinin işaretlerini de verdi!.. Pişmanlık tehdidi!..Bakınız, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önceki gün Federal Meclis üyelerine yönelik yaptığı yıllık “Devletin Durumu” konuşmasında Türkiye’yi hedef alırken neler söyledi;- Rusya’nın terörizme karşı savaşı haklıdır. Teröristler için güvenli bölge olmamalıdır. Türkiye’de kimlerin terörden fayda sağladığını biliyoruz.- Türkiye’nin savaş uçağımızı düşürmesini unutmayacağız. Pilotlarımızı sırtından bıçaklayanları unutmayacağız. Uçağımızı neden düşürdüklerini anlamıyorum.- Pilotumuzun ölümünde Türkiye yönetimi sorumlu, bunu asla unutmayacağız... Türkiye’nin teröristlere yardım etmesini görmezden gelemeyiz... Türkiye yaptıklarından pişman olacak...- Türkiye’ye ekonomik yaptırımların sınırlı olacağını düşünenler derin yanılgı içindedir. Türkiye uçağımızı düşürdüğü için domates ambargosuyla kurtulamayacak. Onlara ne yaptıklarını hatırlatacağız.” Kirli çamaşır diplomasisi!..Peki, Rusya daha neler yapacak ve dahası bundan sonra ne yapabilir ki?.. Nereye kadar tepki gösterebilir Putin?..Putin, düşürülen uçağa karşılık Türkiye’ye askeri bir yanıt verilmeyeceğini söylediğine göre, Kremlin bundan sonra Ankara’yı daha hangi yöntemle ezmeye çalışacak acaba?..Sorunun yanıtını diplomasiyi yakından izleyenler bile verebilecek durumda değil... Çünkü zaten Suriye’de savaş halinde olan Rusya’nın anlık diplomatik ve askeri dengeleri kollamak zorundayken ne yapacağı da pek kestirilemiyor...Ancak belli ki Rusya, Ankara’yı ve Erdoğan’ı hem iç siyasetteki devinimle hem de giderek büyüyen IŞİD-Suriye çıkmazları üzerinden vurmaya devam edecek...Moskova; ekonomik yaptırımlar henüz etkisini göstermese de; ticaret, sanayi ve özellikle turizmdeki sorunlar büyümeye başladığında, kaos ekonomisinin Ankara’yı huzursuz edeceğinden kuşku duymuyor olmalı...Gelelim Rusya’nın dış politikadaki taarruzlarına... Rus Savunma Bakanlığı’nın IŞİD’in petrol ticaretiyle ilgili güzergahının Türkiye’ye ulaştığıyla ilgili iddiaları öne çıkarmakla yetinmeyeceği de anlaşılıyor...Zaten Rus medyasındaki haber ve analizlerde de Kremlin’in Türkiye’yi IŞİD üzerinden sıkıştırmak için pusuda olduğunun işaretleri veriliyor!..Peki, Rusya Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov’un, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın IŞİD’le bağlantısını gösteren kanıtlarımız yeterli gelmezse, yeni kanıtlar da sunarız” şeklindeki tehdidine ne demeli?..Uçak krizinin ardından dün Rusya ile ilk temas Sırbistan’ın Başkenti Belgrad’daki AGİT zirvesinde kurulurken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un buradaki görüşmesinden kimse pek umutlanmıyor...Evet, Türkiye ile Rusya arasında giderek büyüyen krizin kısa dönemde çözüleceğinin işaretleri görülmüyor ama önceki gün açıklanan IŞİD-Türkiye ilişkisiyle ilgili iddialara ve belgelere yenileri eklendiğine ortalığın karışacağından da kuşku duyulmuyor...Kan ve petrolü aynı hızla akıtan IŞİD adlı örgütün iki büyük devleti birbirine düşüren kirli çamaşırları bakalım kimi, nasıl ve daha ne kadar vuracak?..