Reno mücadelesinin haber verdiği süreç

Reno işçisinin şalter indirmesi, 1969 yılında Eyüp’te Demir Döküm işçilerinin mücadelesine benziyor. İşçi Köylü gazetesi olarak, o zaman “Demir Döküm işçisi demir gibi” başlığını atmıştık.
Benzerlik şurada: 1969 yazında Demir Döküm’de başlayan, arkasından Sungurlar’da devam eden mücadele, 1970 yılı 15-16 Haziranında Türkiye tarihinin en kitlesel ve en etkili işçi hareketiyle doruğa çıkmıştı.
Bunun nedenleri daha 1969 yılında belirmişti. Ekonomi bunalıma giriyordu ve zamanın iktidarı, işçi haklarını bastırma hazırlıklarına başlamıştı. Ekonomideki daralmanın dayattığı hakim sınıf siyasetleri ile 1960’lı yıllarda emekçilerin elde ettiği mevziler karşı karşıya gelmişti.

BİR TANE RENO YOK
Bugün de benzer bir durum var. Borçlanma ekonomisi çıkmazda. Ödemeler açığı kapıya dayanmış durumda. Dışalımda daralmalar, sanayide iflasları ve işten atmaları gündeme getiriyor.
Bu koşullarda AKP Hükümeti, kıdem tazminatı ve özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi konularındaki düzenlemeleriyle işçi sınıfını bütünüyle karşıya alan bir girişimin içindedir. Türk-İş, AKP Hükümetinin yeni yasayı Meclis Komisyonundan geçirmesi üzerine 81 ilde imza kampanyası başlattı.
Önümüze bakan herkes görür: Bir tane Reno yok. Bütün milletin ve özellikle de emekçi sınıfların AKP hükümetine karşı mücadelesinin yükseleceği bir sürece giriyoruz. Reno, bu sürecin haberini veriyor.

VATANSEVER İŞÇİ HAREKETİNİN GÜCÜ
Reno’daki mücadele sıradan bir işçi eylemi değil. Öyle olsaydı, Cumhurbaşkanı ve iki bakan doğrudan doğruya olayın içinde olmazlardı. Hükümet, Reno’da ateşlenen sürecin devamını herkesten iyi biliyor. Çünkü Borçlanma Ekonomisinin çıkmazını hiç kimse onlar kadar sıcak yaşamıyor.
Reno, bu hükümet için çetin cevizdir. Çünkü vatansever işçi hareketinin bayrağı durumundadır. Reno işçileri, DİSK içinde vatanseverlik cephesini tutan Birleşik Metal’de örgütlenmektedir ve daha geçen hafta fabrikanın önünde Türk bayraklarıyla Mehmetçiği destekleyen bir eylem yaptılar. Hükümet, yalnız işçi sınıfıyla değil, vatanseverlikle de karşı karşıya gelmiş durumdadır.

RENO İŞÇİSİ SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ İSTİYOR
Reno işçisi sendika seçme özgürlüğü için mücadele ediyor. İşçi çoğunluğu, Birleşik Metal Sendikası’nı istiyor. Şimdi gözaltılarla, işten atmalarla işçi baskı altına alınıyor. Sistemin sandık edebiyatını pek seven efendileri, işçi sınıfının önüne sendika seçme sandığının konmasını hiç istemiyorlar.
Önceki gün işçi şalteri indirdi. Bu, etkili bir uyarı ve kararlılık ilanıydı.
Bu satırları yazdığım sırada, fabrikada üretim başlamıştı. Ancak işten çıkartılan işçilerin sayısı hızla artıyor. Şu anda sayı vermek istemiyoruz. Çünkü telefonla yollanan mesajlarla yürütülen işten atma uygulamasının boyutları konusunda farklı haberler geliyor.

BORÇLANMA EKONOMİSİNİN ÇIKMAZI
Ancak şunu söyleyebiliriz: İşçiye yöneltilen tehdit ve baskılar, kapıya dayanan Türkiye ölçeğindeki işçi hareketinin önünü kesemeyecektir. Çünkü Reno’daki sendika özgürlüğü sorunu, bugün işçi sınıfının ağırlaşan diğer sorunlarıyla birlikte geniş bir mücadele zemini oluşturmaktadır. Çalışma hayatı, Borçlanma Ekonomisi içinde çözümü olmayan yakıcı sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar, işten atmalardan hükümetin kıdem tazminatına göz diken tutumuna ve özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisine yönelik düzenleme girişimlerine kadar ağırlaşarak yayılmaktadır. Sistemin içinde bu sorunlara çözüm bulma olanakları gözükmüyor.
Reno’daki işçi hareketi, Üretim Ekonomisine giden sürecin haberini veriyor.
Vatan bütünlüğü mücadelesi ile Üretim Ekonomisi, Reno işçilerinin eyleminde buluşmaktadır.

YARIN AKŞAM BURSA’DAYIZ
Cuma akşamı saat 19.30’da Bursa Almira Oteli’nde Vatan Partisi’nin yemeğinde Bursa emekçileri ve aydınlarıyla buluşuyoruz. Orada Reno işçilerinin önderleriyle de buluşacağız ve sıcak gelişmeleri onlardan öğreneceğiz. Vatan Partisi’nin Reno işçisiyle dayanışmasını ve çözümlerini de açıklayacağız. Vatan Partisi’nin yemeği, emekçilere ve aydınlara açıktır. Buluşmak üzere.