28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Reza karapara aklayıcısı mı?

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

Türk ve İran vatandaşı olan Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasına neden olan iddialar dört temel noktada toplanıyor.
- ABD’ye karşı dolandırıcılık.
- Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı (International Emergency Economic Powers Act) ihlal etmek.
- Bankacılık sistemine karşı dolandırıcılık.
- Kara para aklama.
Bu suçlar nedir? Hangi işlemler olduğunda bu suçlar doğmaktadır? Bu soruların yanıtını bilmek Reza soruşturmasının sonuçlarını tahmin etmek için gereklidir.

KARAPARA AKLAMA
BM anlaşmasında kara para aklama şu şekilde tanımlanmıştır: “Yasa dışı kazançların yasal yollarla elde edilen kazançlar şeklinde gösterilmesi amacıyla, gerçek kaynağın, tasarrufların, illegal yollardan kazanılan kârların, sahiplik ve hareketlerinin, bu kârların elektronik transfer yoluyla hareket ve değişimleri de dahil olmak üzere gizlenmesi.”

AKLAMAYLA MÜCADELE
Karapara aklamayla mücadelenin uluslararası boyutunda Birleşmiş Milletler, İnterpol, Karaparanın Aklamanın Önlenmesine İlişkin Mali Eylem Grubu (FATF) var.
FATF (Financial Action Task Force) bu konuda önemli çalışmalar yapmaktadır. FATF’a Türkiye dahil 29 ülke ve Avrupa Komisyonu,Körfez İşbirliği Konseyi üyedir.
FATF karaparanın aklanması ile ilgili 40 tavsiye yayınlanmıştır. Üye ülkeler 1988 Viyana Sözleşmesi ve FATF tavsiye kararlarına uygun olarak iç mevzuatlarını düzenlemek durumundadırlar.

TÜRKİYE NERESİNDE?
Türkiye karapara aklamayla mücadelede önemli aşamalar kaydetmiştir.Gerekli yasal düzenlemeleri yapmıştır.55549 sayılı “Suç Gelirlerinin Önlenmesi Hakkında Kanun” yürürlüktedir.Bu kanunun gerekleri Mali Suçlar Araştırma Kurulu(MASAK) tarafından yürütülmektedir.
Bu kanun dışında başta Ceza Kanunu olmak üzere birçok kanunda gerekli uyumlaştırmalar yapılmıştır.

TÜRKİYE-ABD’NİN ORTAK MÜCADELESİ
Türkiye ile ABD arasında karapara aklamayla mücadele önemli anlaşmalar yapılmıştır.
MASAK ile ABD Finansal Suçlarla Mücadele Birimi (FINCEN) arasında Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı İle İlgili Bilgi Değişimi Anlaşması” yapılmıştır. Bu anlaşma Resmi Gazete’nin 4.5.2012 tarih ve 28282 sayılı nüshasında yayınlanmıştır.
Öte yandan ABD ile 29 Temmuz 2015’de “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Genişletilmiş Bilgi Değişimi Yoluyla Uluslararası Vergi Uyumunun Artırılması Anlaşması” ve eki “Mutabakat Zaptı” imzalandı. Bu anlaşma da 16.03.2016 tarih ve 29655 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6677 sayılı kanun ile onaylandı. Bu anlaşma ABD’nin FATCA Yasası çerçevesinde yapıldı.

FATCA NEDİR?
Vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınma sorunlarıyla mücadelede ülkelerin küresel anlamda işbirliği yapmaları açısından geliştirilen en önemli araçlardan biri vergi konularında şeffaflık sağlamak üzere vergi idareleri arasında bilgi değişiminin etkinleştirilmesi çabaları FATCA’yı doğurmuştur.
Bu çalışmaların temelini teşkil eden adımlardan biri olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), Yabancı Hesapların Vergi Uyumu Yasası (The Foreign Account Tax Compliance Act-FATCA), 18 Mart 2010 tarihinde kabul edilmiştir. Bu Yasa ile ABD’lilerin beyan dışı bıraktıkları gelirlerinin tespit edilebilmesi amacıyla ABD mukimi olmayan finansal kuruluşlara bir kısım yükümlülükler getirilmiş, bu yükümlülüklere uyulmaması durumunda ise uyumsuz sayılan finansal kuruluşlara Amerikan kaynaklı gelirlerden yapılan ödemelerden yüzde 30 oranında stopaj yapılması öngörülmüştür.
Bu yasal düzenlemelere ve anlaşmalara bakıldığında Reza Zarrab’ın işi çok zor. Ama olaya uluslararası siyaset girer de olay başka yerlere evrilirse buna da hiç şaşmamak lazım... Devam edeceğiz...