25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Rüştünü ispatlayan’ gazeteciler kim?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

AKP iktidarı sayesinde yeni bir kavramla daha tanıştık. “Rüştünü ispatlamışgazeteci.”

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan geçtiğimiz günlerde fiilen darmadağın olan “açılım” sürecine hayat öpücüğü için mesaideydi. HDP’li İdris Balüken, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’le bir araya geldi. Görüşmede, Öcalan’ın istediği “Açılım İzleme Komitesi” için karar verildi.

Kulislere yansıyanlara göre Akdoğan, heyette yer alması gereken kişilerle ilgili olarak HDP’lilere,”Geçtiğimiz süreçte ‘rüştünü ispatlamış gazeteci’ ve akademisyenler var. Bu kişileri size de danışıp İzleme Heyetine almak istiyoruz. Yararlı olacaklarına inanıyoruz” demiş.

AKP’NİN DOLMUŞUNA BİNENLER

Irak işgali sırasında ABD tanklarına binip gazetecilik yapanlar vardı. Onlara “embedded journalist” yani “iliştirilmiş gazeteci” adı takıldı. Şimdi de “rüştünü ispatlamış gazeteciler” ortaya çıktı. 2003’de ABD’nin tankına binenler vardı, şimdi AKP’nin dolmuşuna binenler var. “Rüştünü ispatlamış gazeteciler” AKP’nin dolmuşuna binenler.

Akdoğan’ın açıklamalarını duyulunca gazeteciler arasında, “Rüştünü ispatlamış gazeteciler kim?” tartışması başladı. Tahmin genellikle ortak. AKP’nin televizyonlara ve gazetelere “atadığı” isimler. Erdoğan ve Davutoğlunun uçağına bindirdikleri. Bir de kaderini AKP ile birleştiren, “kraldan çok kralcı”lar.

Düğmeyle hareket ediyorlar. AKP’den düğmeye basılınca hepsi aynı şeyleri söyleyip yazmaya başlıyorlar. Söylediklerinin doğru olup olmaması önemli değil. Önemli olan “rüştün ispatlanması..!”

GUANTANAMO VE ‘GUANTANAMOLU KIZ’

Bizler Guantanamo’yu Küba şarkısından tanıdık. Eskiden “Guantanamo” deyince aklımıza hemen “Guantanamera” şarkısı gelirdi. Küba’nın dünya çapında ünlü üç şarkısından biri. “Chan Chan”, “Hasta Siempre”, “Guantanamera”. “Guantanamera”, “Guantanamolu kız” demek. Herkesin zevkle dinlediği bir şarkı.

Şimdi Guantanamo deyince başka şeyler aklımıza gelir oldu. “ABD ve işkence” ile özdeş. Burada yapılan işkenceler ABD halkı dahil tüm dünyayı ayağa kaldıran cinsten. ABD’nin en sıkı korunan hapishanesi burada. “Değeri en yüksek tutukluları” burada ağırlıyor.

DEVŞİRİLMİŞ TERÖRİSTLER

Guantanamo’da her şey gizli yapılıyor. Ama sızan bilgiler de var. CIA’nın “devşirme”merkezi olarak da çalışıyor. Burada ağırlanan kişilerin daha sonra terör örgütü elebaşısı olarak Afganistan’da, Irak’ta karşımıza çıkması dikkat çekici.

İşte böyle! Eskiden Guantanamo, “Guantanamolu kız” ile tanınırdı. Şimdi işkencesi ve “devşirilmiş teröristleri” ile tanıyor.

***

TGB, ÇUVAL VE ARINÇ’A SUİKAST!

TGB, ABD askerlerinin başına çuval geçirince, ABD’nin Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirme olayını yeniden hatırladık. Başlıkta “Arınç’a suikast” sözcüklerini görünce hemen, “Türk askerinin başına çuval geçirme olayı ile Arınç’a suikast olayı arasında ne alâka var” demeyin.

İkisinde de taktik aynı. Amerikalılar Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirip tüm arşivlere el koyarken, “Kerkük Valisine suikast yapılacağı ihbarı aldıklarını” gerekçe göstermişlerdi. Arınç olayında da aynı taktik izlendi. Arınç Manisa’daydı ama suikastçıları(!) Ankara Çukurambar semtinde “suçüstü” (!) yakalandı.

KROKİLİ GÜNLER!

O günler “kroki” odası vardı. Herkes evinde, bürosunda, cebinde mutlaka bir “kroki”taşıyordu. Arınç suikastçılarının cebinde de “kroki”bulundu(!)

İnsan aklıyla alay eder bir durum olsa da olay aynen böyle oldu. Sonra da Genelkurmay başkanlığının “kozmik odası”na girildi. Zaten amaç da buydu.

Süleymaniye’de gerekçe Kerkük Valisine suikasttı, Ankara’da Arınç’a suikast. İkisinde de faili meçhul bir “ihbar” devredeydi.

Tertipçiler aynı olunca, yöntem de aynı oldu.