20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rüşvete bak rüşvete!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Adam devlete elektrik satıyor, maden arama izni talep ediyor yani bütün işi devlet ile.

Ve o adamın Habertürk ile Show TV diye iki büyük televizyon kanalı, Habertürk diye bir büyük gazetesi var.

İşi ve çıkarı gereği patronu olduğu gazete ve televizyonlarını iktidarın emrine veriyor.

Evet Turgay Ciner'den söz ediyorum...

İkinci isim Ferit Şahenk'tir.

Onun da NTV ile Star TV'si var.

Ciner misali işlerinin büyük kısmı devlet ile ve yüz milyonlarca dolarlık ihale aldı.

Öyle olduğu için de televizyonlarında AKP aleyhine tek bir haber duyulmuyor.

Evet adeta al gülüm ver gülüm durumu söz konusudur.

Soruyorum bunun adı dolaylı olarak rüşvet değil midir?

Hayır bu iki ismin AKP zihniyeti ile alakası yok, Şahenk'in hanımı hıristiyan, Ciner ise laik bir kimlik.

Devran döndüğünde bu iki isim gelecek yeni iktidara da aynı tavrı takınacaklar ki dün öyle idiler!

Söyleyin bu sistematik rüşvet yapısı ile medyamız ve hatta ülkemiz nereye gider?

Bu arada Tayyip Erdoğan yıllar yılı kartel medyası diyerek mağduriyet devşirirken Kılıçdaroğlu ile Bahçeli, Ciner ile Şahenk'i niye ağzına almıyor?

İŞTE EMİNE HANIMIN HEDEFİ

Emine Ülker Tarhan Hanımın vatanseverliğinden kuşkum yok.

Keza iyi niyetli ama attığı son adım yani alelacele tek başına parti kurması çocukça.

Bu işler öyle parti kurdum diyerek olsaydı Sadettin Tantan, Bedrettin Dalan, Abdüllatif Şener gibi toplumda akisleri olan isimler sonuç alırdı.

Peki Emine Hanım niye mi böyle davrandı?

Tıpkı Muharrem İnce'nin parti içi muhalefete danışmaksızın emrivaki ile kurultayda aday olması gibi kendince emrivaki yapıp ön almaya çalıştı...

Olmaz Emine Hanım zira ne örgütün ne de medyan var?

Kurucularına bakıyorum Türker Paşa'dan başka tanınan isim yok.

Yoksa bu parti İşçi Partisine gideceği kesin olan Atatürkçü oyları avlamak için mi kurduruldu?

BAYKAL VE KARAYALÇIN'IN HATALARI

Baykal'ın hatası kasete teslim olması ve bir kaset ile Türkiye'nin dönüştürülmesine izin vermesidir.

İstifa edip örgüt baskısı ile tekrar gelirim diye düşündü ama oyunu kuranlar ondan baskın çıktı.

Keza Tayyip'in önünü açması hataydı zira onu yapmasa AKP 2003'de ikiye bölünecekti.

Bugünlerdeki suskun ve fırsat kollayan tavrı da doğru değil.

CHP ve Türkiye tasfiye edilirken ortaya çıkıp önderlik etmeliydi ki bu onu büyütürdü.

Gelelim Karayalçın'a...

İyi yetişmiş bir isim ama lider değil.

Genel başkanlık yapmış iddia sahibi biri önce Ankara akabinde İstanbul il başkanlığı için niye kulis yapar?..

Ondan önemlisi yakın geçmişte Fikri Sağlar'a kanıp PKK'nın ardına niye takılır?

Adıyaman'dan milletvekili seçilme uğruna SHP genel başkanlığını altın tabakta sunması bir başka acemiliği değil mi?

TAYYİP, ATATÜRK GİBİ YAPSANA!

Haber dünyaca ünlü Independent'tan ki bu haberi yandaş Haber7 portalı bile manşet yaptı:

-"Hazreti Muhammed'in evi yıkılıp AVM yapılacak."

Bakıyorum ne Tayyip Erdoğan ne de Davutların Ahmed'inden tık yok.

Oysa ikisi birkaç gün önce Mescid-i Aksa için ne istismarlar yapmışlardı.

Ama iki mekan farklı demeyin.

İslam Peygamberinin evi önemsiz görülemez.

Büyük Atatürk, Suudiler vahhabi inançları gereği Hazreti Muhammed'in mezarını kaldırmaya kalkışınca aynen şu ültimatomu vermişti:

-"Peygamberimizin mezarına dokunduğunuz an ordumu alıp aşağı inerim."

Söyleyin Peygambere bağlılık Atatürk'ün yaptığı mı yoksa bugünkü susarak kabullenme mi?

Gıkını çıkaramazlar zira TÜRGEV'e Suudi Arabistan'dan gönderilen 99 milyon doların niçin ve kim tarafından gönderildiği afişe olur ve daha onun gibi nice ilişkiler ortaya saçılır!..