26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rusya Çalıştayı yeni ufuklar açtı

Boğaziçi Üniversitesi’nde 10-11 Ekim tarihlerinde Atatürkçü Düşünce Kulübü evsahipliğinde düzenlenen Rusya Araştırmaları 1. Çalıştayı’nda, belki de ilk kez yakın tarihteki Türk-Rus ilişkileri Batılı değil de kendi kaynaklarından ele alındı.

Rusya Çalıştayı yeni ufuklar açtı
A+ A-
FÜSUN İKİKARDEŞ

Rusya’dan Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nden 9, St Petersburg Üniversitesi’nden 1 akademisyenin katıldığı Rusya Çalıştayı 2 gün sürdü, 12 oturumda dersler verildi, canlı tartışmalar yapıldı. Çalıştaya Türkiye’den katılan konuşmacılar arasında ise Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Asım Karaömerlioğlu, Prof. Faruk Birtek, Doç. Serap Demirci, Türk Tarih Kurumu Başkanı Dr. Refik Turan, Yar. Doç. Onur İşçi ve Dr. Mehmet Perinçek gibi isimler vardı. İki gün süren Çalıştaya öğretim üyeleri ve öğrenciler ilgi gösterdi. Oturumların sonundaki tartışmalar öylesine canlı ve ilginçti ki, 17.00 sularında tamamlanması planlanan konuşmalar, saat 21.00’lere kadar sürdü.

‘ RUSYA’YI HİÇBİR ŞEKİLDE ANLAYAMAZSINIZ’

Çalıştayın birinci gününde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, II. Abdülhamid ile III. Aleksandr karşılaştırması yaptığı sunumunda, eğitim, kültür ve baskılar yönünden iki ülke arasındaki benzerlikleri ve çatışmaları ele aldı. Ortaylı, her zamanki esprili ve özgün tarzıyla yaptığı sunumun sonunda “Rusya’yı hiçbir şekilde anlayamazsınız, sadece iman edersiniz” dedi.
Rusya’dan gelen konuk akademisyenlerin sunumlarında, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında iki ülkenin Doğu sorununa yaklaşımı, Karadeniz ve Balkanlar, Boğazlar gibi temel konularda askeri ve siyasi ortam masaya yatırıldı. Sunumlarda, devrim öncesi ve sonrası iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimi, Rusya’da 1905 ve 1917 Devrimlerini doğuran sosyal gelişmelerden sanayideki ilerleme ve tıkanıklıklara, Almanya, Avusturya ve Avrupa’nın etkilerine kadar çeşitli yönleriyle ele alındı.
Ardından gelen Türk Kurtuluş Savaşı’nın değerlendirilmesindeyse, iki ülke arasındaki ittifakın karşılıklı çıkarlara dayandığı ve birbirlerine ihtiyaç duydukları vurgulandı.

RUSYA RUSLARDAN ÖĞRENİLMELİ

Çalıştayı Aydınlık’a değerlendiren Dr. Mehmet Perinçek, Soğuk Savaş dönemiyle günümüzü karşılaştırdı ve Çalıştayın bir ihtiyaca cevap verdiğini vurguladı. Perinçek, şunları söyledi: “Şimdiye kadar Türkiye, Rusya’ya çoğunlukla Batının gözüyle baktı. Batı kaynaklarından yararlanarak Rusya’yı anlamaya çalıştı. Soğuk Savaş dönemi bu durumda çok büyük rol oynadı. Rusça öğrenmek bile komünistlik olarak nitelendirildi. Türk bilim hayatında, Rusya ile ciddi bir mesafe vardı. Oysa Rusya, bilim adamları için çok büyük alanlar açıyor. Rus arşivleri, engin belgelerle dolu. Bu bakımdan Çalıştay, Rusya’yı Rus kaynaklarından okumak, dinlemek bakımından çok önemli. Etkinlik, Batı’nın değil, bizzat Rusların ne anlattığını dinlemek için yapıldı. Bugüne kadar Rusya’dan profesörler geliyordu, ama I. Dünya Savaşı vs. gibi başka konulardaki konferans ve çalışmalara katılmak üzere geliyorlardı. Rusya Çalıştayı olarak ilk kez yapılıyor. Dolayısıyla etkinlik amacına hizmet etti.”

‘REKABET OLUNCA ZARARLI ÇIKTIK’

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve halen Moskova Devlet Üniversitesi Konuk Öğretim Görevlisi olarak çalışmalarını sürdüren Dr. Mehmet Perinçek, sunumunda “Kurtuluş Savaşı’nın Doğu Cephesinde Türk-Sovyet askeri işbirliği” konusunu ele aldı. “Türkiye ve Rusya tarihine baktığımızda, bir değişmezle karşılaşıyoruz. Ne zaman Türkiye ve Rusya rekabet halinde olsalar ya da savaşsalar her iki ülke de bu durumdan zararlı çıkmıştır” temasını vurgulayan Perinçek, şu ifadelere yer verdi: “Türk-Rus rekabetinin savaşının galibi her zaman Batılı ülkeler olmuştur. Hatta Batı’nın, Osmanlı dönemi de dahil olmak üzere, bölgedeki planlarını gerçekleştirmede temel stratejisi Türkiye ve Rusya’yı savaştırmaktır. Bu savaşlar iki ülkenin de zararına olmuştur. İki ülkenin işbirliği yaptığı durumlarda da Ekim Devrimi ve İstiklal Savaşı başarıya ulaşmıştır.”

Rusya Çalıştayı yeni ufuklar açtı - Resim : 1
Son Dakika Haberleri