25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rusya’nın hedefi Türkiye değil

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Amerika tarafından güdülen Batı dünyasında medya, Rusya’nın yeniden ortaya çıkarak ABD’ye kafa tutmasını, felaket senaryosu gibi göstermeye başladı. Ortadoğu uzmanı gazeteci Robert Fisk, bunları “korku korosu” olarak adlandırdı.Aynı korku korosunun Türkiye ayağını Fethullahçı örgütün televizyonları ve gazeteleri oluşturuyor. Türkiye’ye karşı Amerika adına kirli propaganda yürüten bu örgüte; merkez medya denilen gruplar da yardımcı oluyor. Bunların yayınlarına baktığınızda Rusya, Türkiye’ye savaş açmış gibi bir duyguya kapılıyorsunuz.Suriye’deki teröristleri bombalayan bir Rus uçağının Türkiye hava sahasına 4-5 saniye girmiş olmasını, sanki Türkiye bombalanmış gibi veriyorlar.Halbuki Rusya, bu işin istenmeden olduğunu açıkladı. Yani ortada Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavır yok. Ama bunu fırsat bilen Amerikan Dışişleri Bakanı kışkırtıyor: Türkiye hakkını kullanarak Rus uçağını vurabilirdi.NATO Genel Sekreteri, Rusya’nın yaptığı işin tesadüfen olmuş gibi görünmediğini söylüyor.***Eğer Rus uçağı hava sahamızı 1 saniye bile ihlal etmişse bu ülkenin uyarılması hakkımızdır. Zaten Türkiye bunu yapmış.Ama Amerika açısından bu kadarı yetmez. Türkiye, Rus uçağını vurmalıdır.Rusya ile kapışmalıdır...Devreye NATO girmelidir.Ortadoğu iyice karıştırılmalıdır.Bu arada dış baskılardan kurtulan İsrail, bölgede yayılmasını sürdürmelidir.Bunu isteyen ABD’dir...
PKK DA İSTEMİYORŞimdi size asıl gerçeği gösterelim. Ulusal Kanal’ın internet sitesinde dün yer alan çok önemli bir haber vardı. Haberde deniliyor ki: “PKK yöneticilerinden Duran Kalkan, PKK’ya yakın bir televizyon kanalında Rusya’nın operasyonlarını değerlendirdi.Rusya ve İran’ın, rol çalma çabasında olduğunu savunan Kalkan, Türkiye’nin de 20 Temmuz’dan bu yana aynı çaba içinde olduğunu iddia etti.Amerika ile aynı dili kullanan Duran Kalkan, Rusya’nın IŞİD’le mücadele etmediğini öne sürdü.Kalkan, ‘Kim ki YPG-YPJ ile ittifak yapıyorsa o gerçekten DAİŞ’e karşı savaşıyor. Fakat YPG ve YPJ ile ittifak yapmadan DAİŞ’e karşı savaşıyorum diyenin sözü yalandır, hiledir. Amacı DAİŞ ile savaşmak değil, rol çalmadır. Rusya’nın da yaptığı budur. Kendisinin dayandığı Esad yönetimini tekrar hakim kılmak istiyor’ dedi.Duran Kalkan, Rusya’nın kanton yönetimlerini tanımamasını da eleştirdi.”
DAVUTOĞLU PKK’YA KARŞI MI?Görüldüğü gibi, terör örgütü yöneticisi Duran Kalkan, Rusya’ya şiddetle karşı... Çünkü, Rusya; PKK’nın Suriye’nin kuzeyini ele geçirerek orada kantonlar adı altında bir kukla Kürt devleti oluşturulmasını istemiyor. Buradan Başbakan Davutoğlu’nu uyaralım, Eğer sen PKK terörüne karşı isen; bu teröristleri kendisinin kara gücü (ordusu) ilan eden ABD’nin politikasına da açıklıkla karşı çıkacaksın.Suriye’de Amerika ile çatışmaya giren Rusya’yı kötülemeyi bırakacak; ABD’yi PKK’dan uzak durmaya davet edeceksin...Eğer Davutoğlu, Ortadoğu’daki Amerikan politikalarına destek verirse PKK’nın bölgede kuvvetlenmesine de destek vermiş olacaktır...
KİM DOST KİM DÜŞMAN?Rusya’nın derdi Türkiye değil, Amerikan hoyratlığıdır.O Amerika ki küreselleşme adı altında dünyanın tek efendisi benim havasına girip 25 yıldır dünyayı ezmiyor mu?Ortadoğu’da mikrodincilik (mezhepçi Sünnilik) ve mikromilliyetçilik (şoven Kürtçülük) politikalarını geliştirerek bölgemizi kanlı çatışmalara salmadı mı?Türkiye’nin güçlenmesini engellemek için gerektiğinde açık açık bizi tehdit etmedi mi?Hatırlayın: - Kıbrıs’ta EOKA’cı Rumlar Türkleri katlederken İsmet İnönü başkanlığındaki hükümet Kıbrıs’a müdahale etmek istemişti. Amerikan Başkanı Lyndon B. Johnson, Başbakan İsmet İnönü’ye 5 Haziran 1964 tarihinde kaba bir mektup gönderip bu müdahaleye karşı çıkmış ve engellemişti. - Aynı Amerikalı yöneticiler 1970’in sonuna doğru haşhaş ekimini yasaklatmak için İstanbul’u bombalamaktan söz etmişlerdi. - 1974 Kıbrıs çıkarmamızı engellemek için de 6. Filo ile Türkiye’yi bombalamayı konuşmuşlardı ve Türkiye’ye çok ağır bir ambargo başlatmışlardı.- 1992 yılında Ege Denizi’nde Muavenet isimli zırhlı gemimizi de gözdağı vermek için vurmuşlardı. - Türk ordusunun yöneticileri, ABD’nin PKK’ya mühimmat ve eğitim desteği verdiğini tespit ettikleri için yeni bir seçenek üzerinde çalışmaya başlamışlar ve böylece Avrasya seçeneğinden söz etmişlerdi. Bu yüzden de 2003 yılının 4 Temmuz günü, yani Amerikan Bağımsızlık Günü’nde, Irak’ın Süleymaniye şehrindeki özel birliğimizi Peşmerge eşliğinde basmışlar, askerimizin başına çuval geçirip esir ederek götürmüşlerdi.- Yetmemiş; Ergenekon adı altında, Balyoz adı altında, Poyrazköy adı altında, Askeri Casusluk davası adı altında Türkiye’yi koruyacak bütün dinamik güçleri tutuklatıp esir yargılar gibi yargılatmışlardı.- Şimdi daha çılgınlaştılar... On binlerce insanımızın canını alan PKK’yı açıkça korumaya aldılar, onları Suriye üstünden kendi askerleri ilan ettiler...İşte Amerika budur...Şimdi bu “dost ve müttefik (!)” Amerika’nın yaptıkları ile Rusya’nın yaptıklarını bir kıyaslayın...Kim dosttur, kim düşmandır daha iyi anlarsınız. Türkiye düşmanı bu hoyrat, bu haydut devlete, birisi karşı çıkıyorsa buna en çok sevinmesi gereken ülke Türkiye’dir.