28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sahte kahramanlık yapmayın

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

Cuma sabahından beri Karadeniz bölgesindeyim. İnsanlarla konuşarak dolaşıyorum.
Milletimiz, geleneksel iyimserlik içinde ya...
Nasılsınız diye sorduğunuzda mutlaka “İyiyiz!” cevabı alıyorsunuz.
Ama konuşma ilerleyince hiç de iyi olmadıklarını anlıyorsunuz.
Niksar Ovası’ndaki çiftçiler perişan. Patates para etmeyince tarlada çürümeye bırakmışlar... Çoğu küçük üretici olduğundan meteliğe kurşun atar hale gelmişler... Bir de dağ köylerindekileri düşünün...
***
Peki iyi olanlar yok mu?
Var elbette...
Kim bunlar?
AKP ile bir biçimde ilişkileri bulunanlar rahat gözüküyorlar. Geçimleri iyi...
Neden?
Devletin olanaklarını şu veya bu araç/aracı üstünden bunlara aktarmanın yolunu bulmuş AKP...
14 yıllık süreçte Türkiye’nin borcu üç katına çıkmış ya...
İşte o gelen paralar bu kesime aktarılmış. Bunlar, hükümet Türkiye’yi satsa bile “İyi olur!” diyecek durumdalar.
Toplumsal kamplaşma derin...

SURİYELİLER İSTENMİYOR
AKP kurmayları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen emir gereği, Suriyeli kaçkınları Türk vatandaşı yapmak peşindeler. Suriye’nin en süfli insanlarını, en yobaz, en cahil, en antisosyal yığınlarını vatandaş yapma projesi, geleceğimize yönelik büyük bir tehdittir.
Başbakan Binali Yıldırım, bu yanlış projeyi, Türk ve Müslüman ahlakının gereği gibi göstermeye çalışıyor.
Bu yalancı kahramanlık, bize bir iki gömlek büyük gelir.
Düşünün ki milli geliri bizim üç -dört katımız olan Avrupa ülkeleri, en çok 20 bin mülteci alabilirim, diyor.
Başbakan Binali Yıldırım ise, “Bunlar perişan insanlar!” diyerek acıma duygumuzu istismar edip tümüne bizim paramızla bir gelecek inşa etmeye çalışıyor.
Binali Bey kardeşim! Dünyada, bunlardan daha perişan yüz milyondan fazla insan var. Onlara da sahip çık o zaman!
Hem de açlıktan ölüyorlar...
Demek ki gerekçeniz doğru değil. Bizim de sizin de boyumuzu aşar, güç durumdaki milyonlara sahip çıkıp onlara ev vermek...
Twitter’de yazdım:
Suriye’den gelen, kendi devletine, vatanına düşman bu kaçkınlara TOKİ evleri verilecekmiş.
Veremezsiniz.
O evler AKP’lilerin bağışlarıyla yapılmadı; devletin kaynakları kullanılarak inşa edildi.
O kaynaklarda benden aldığınız vergilerin payı da var.
Vermiyorum ben hakkımı Binali Bey, vermiyorum...
Zorla verir iseniz, haram olur...
Suç işlemiş sayılırsınız...
Sayın Başbakan!
Şu Karadeniz’in dağ köylerine bir git de manzaraya bak. Doğru dürüst yol yok... Evler yıkıldı yıkılacak...
Konuştuğum bir vatandaş aynen şunu dedi: Hatırlayın bir şehidimizi getirdiler, köyüne götürecekler... Doğru dürüst yolu yoktu. Evini gösterdiler... Adamcağız cam taktıramamış... Pencerelerine naylon germiş... Bizim birçok şehidimizin ailesi bu Suriyeli kaçkınlardan daha fakir. Yardım edecekse önce bunlara yardım etsin devlet...
Haksız mı Sayın Başbakan?
Biliyorum ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez karar verdi mi gözü başka bir şey görmez... Kafasına koyduğunu yapar. Duvara toslayınca da “Bizi kandırmışlar!” der çıkar işin içinden.
Bu Suriyeli işi de işte o bile bile yapılan büyük yanlışlardan birisidir.
Bu iş, Kürt açılımı, Çözüm Süreci gibi adlar verilen büyük yıkım projesi kadar tehlikeli bir iştir.

İŞTE SİZE ÇÖZÜM YOLU
Sayın Başbakan!
İlla da bunları Türkiye’de tutacaksanız...
TOKİ’nin hazır konutları olmaz.
Onları götürün Hakkari, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Ağrı, Van hattına yerleştirin. Büyük köyler veya ilçeler oluşturun. Yahut ilçelerin çevresine yerleştirin. Konut, tarım ve hayvancılık açısından kuvvetli destek verin.
Böylece oralarda nüfus dengesini sağlamış olursunuz.
Seçimlerden PKK lehine çıkacak yüzde 80’lik dengede kırılmış olur.
Bunun dışındaki her seçenek Türkiye’yi felakete sürükleyecektir.

FAŞİST AVRUPA’YI LANETLİYORUM
Avrupa’nın damarlarında Türk düşmanlığı akar. Genetiği Türk fobisi ile örülüdür. Bin yıla yakındır Türklere saldırırlar ama milletimizden dayak yer geri çekilirler.
Avrupa’lının son Haçlı saldırısını Mustafa Kemal Paşa durdurup bozdu ya... Bunlar 24 Temmuz 1923’te Lozan’ı imzalamış olsalar bile fitneyi sürdürdüler. ASALA’yı, PKK’yı başımıza bela ettiler.
Batı sömürgeciliğinin Türklere olan tarihsel oyunlarını “Yabancı Kaynaklara Göre Türk Kimliği” isimli eserimde gösterdim.
Son düşmanlıklarına bakar mısınız? Avrupa Parlamentosu, PKK’nın Suriye kolunun sergi açmasına izin vermiş.
Teröre bu kadar açık açık arka çıkan Avrupa’lıyı lanetliyorum.
Milletimizin bunu görüp arasındaki derin çatlakları hemen onarması gerekiyor. Bu konuda ilk adımı da siyasetçiler atmalı...
Elbette ki ilk önce Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Sayın Cumhurbaşkanı bilmeli ki, üst kimliğin Türk kimliği olduğunu kabul etmeden etnik PKK terörünü yenmek mümkün değildir.