24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Saldırılar aynı planın parçaları

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

İki yıl önce FETÖ operasyonları başladı. Emniyetten, yargıya doğru genişledi. Sıra TSK’nın FETÖ’den temizlenmesine gelmişti.

24 Temmuz 2015 tarihi itibariyle de PKK’ya karşı harekete geçildi. Havadan, karadan vuruldu. PKK sınır ötesinde de sınır içinde de önemli ölçüde çökertildi. Şehirlerde hendeğe gömüldü.

ABD açısından kırılma noktası oldu.

Ne de olsa biri “kara gücü”,biri “sivil gücü”.

DÜĞMEYE BASILDI

ABD, PKK ve FETÖ’ye karşı mücadeleyi “kendine karşı”mücadele olarak değerlendirdi.

Doğru tespit. Hemen harekete geçti.

15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunuldu. Darbe başarısız olunca, “kaos planı”uygulamaya kondu.

PKK, Van, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, ... gibi illerde tonlarca patlayıcıyla saldırdı. Dün de Cizre’de bombalı araçla boy gösterdi.

Artvin’de Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı.

Bu arada, Alevi-Sünni çatışmasını kışkırtmak için planlar yapıldığına ilişkin bilgiler gelmeye başladı.

“Üst akıl”,FETÖ, PKK, IŞİD’i koordineli bir şekilde yönetiyor. Türkiye’deki ajanları da fazla mesaide.

EKONOMİK KAOS” PLANI

FETÖ, PKK, IŞİD’le hedefine ulaşması zor görünüyor. Saldırılar toplumu ayrıştırmadı. Tam tersine birleştirdi. Bunu gördükleri için yeni hamleler gündemde.

Şimdi sırada “ekonomi”var. “Siyasi istikrarsızlık”başarılamayınca “ekonomik istikrasızlık”peşine düştüler.

ABD, provokasyon yapma konusunda uzmandır. Hangisinin başarılı olacağını, hangisinin olmayacağını iyi bilir. Türk ekonomisinde yapısal sıkıntılar olduğunun farkında. Hatta en sağlam veriler onun elinde. Ekonominin “Aşil topuğu”nu tespitte zorlanmaz.

Uluslararası derecelendirme kuruluşları üzerinden harekete geçmiş görünüyor. “Not”silahı, “Demokles’in kılıcı”gibi üzerimizde dolaştırılıyor.

Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarının zarar görmesi istenmediği için dikkatli davranılıyor. Uygun ortam yakalandığı anda harekete geçileceği ifade ediliyor.

SALDIRI MERKEZİ AYNI

Yaşananlara dikkatli bir gözle bakınca her şey net bir şekilde görülüyor. Irak ve Suriye’de yaşananlar şimdi Türkiye’de de yapılmaya çalışılıyor.

Hatta yöntem bile aynı.

Daha açık bir ifade ile “saldırıların hepsi aynı planın parçaları.”

Katil de belli!

***

TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTU KİM?

Türkiye’nin başında çok bela var. Birçok ülkeyle de sorunlu. İşin ilginci sorunlu olduğu ülkelerin tamamına yakını müttefiklerimiz.

Kıbrıs konusunda ABD ve AB ile sorun yaşıyoruz.

Ege’de sorun yaşadığımız ülkeler aynı.

PKK ile ilgili de müttefiklerimizle kapışıyoruz. ABD “kara gücü”olduğunu söylüyor. AB ülkeleri her türlü desteği veriyor.

“Büyük Kürdistan”sıkıntımızın kaynağı da Batı ülkeleri.

Suriye’de düştüğümüz durum da ABD ve AB ülkelerinin eseri.

“Ermeni soykırımı yalanı”nda karşımızda yer alan ülkeler de tanıdık. ABD, Almanya, Fransa, ... diye sıralanıyor. Dost bildiklerimizin hepsi karşımızda.

ASYA İLE SORUNUMUZ YOK!

Sorun yaşadığımız ülkelerin arasında hiç Asya ülkesi yok.

Uçak krizi dışında Rusya ile sıkıntı yaşamadık. O da kısa sürede çözüldü. Çin’le hiç karşı karşıya gelmedik. İran’la dostuz. Hindistan’la hiçbir sorun yaşamadık.

Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal da aynı konuya dikkat çekti. “Soğuk savaş bittikten sonra sürekli Batı ülkeleriyle sorun yaşıyoruz. Asya ülkeleriyle hiçbir sorun yaşamadık”dedi.

Dost dediklerimiz düşman, uzak durduklarımız dost!Artık dostumuzu düşmanımızı yeniden belirlememiz gerekmiyor mu?