Sandıklı diktatörlük

Sol düşüncenin Türkiye’ye çok önemli katkıları olmuştur. Mesela emperyalizm kavramını bu ülkeye solcular öğretmiş, ABD askerini Beşiktaş’ta denize sürmek gibi ilk fiili direnişi onlar ortaya koymuştur.Ama heyhat o milli solun önemli bir kesimi kısa süre içinde emperyaller tarafından ehlileştirilmiştir.İşte bu ehlileştirme sonucudur ki, Türkiye, ABD ve benzer emperyaller tarafından yönetiliyor cümlesinin altı bir türlü doldurulamamıştır.
20 KANAL CANLI YAYINDA!Peki Türkiye ABD tarafından nasıl mı yönetilir?Hayır kastımız sadece partiler kurdurması ve NATO aracılığı ile TSK’yı kullanması değil aynı zamanda sansasyonel olaylara imza atılması ve de algı yönetimidir.CIA’nın Apo’yu Türkiye’ye teslim etmesi, yaşlı Ecevit’i yeniden Başbakanlığa taşıyan sansasyonel bir olay ve projeydi.Algı yönetimi ise kitle iletişim araçlarının ele geçirilip toplumun manipüle edilmesidir.İşte bugün patenti emperyalizme ait olan bu metot ülkemizde emperyal kukla olan siyasal İslamcı iktidar tarafından kendi çıkarları ekseninde uygulanıyor.Bir ülke düşünün...20 küsür televizyon kanalı nerede ise her gün iktidar sahibini saatlerce canlı yayınlarda ağırlasın!
TERÖR ÖRGÜTÜ VE VERGİ CEZASI Bir ülke düşünün...İktidar sahibini canlı yayınlarda ağırlayıp ona sınırsız destek olan medya ihaleler ve kamu ilanlarıyla abad edilsin!Bir ülke düşünün...Tersi hareket eden az sayıdaki medya kurumunun sahip ve yöneticileri terör örgütüne mensup olmakla itham edilip soruşturulsun ya da milyar dolarlık vergi cezalarına muhatap edilsin!Bir ülke düşünün...Siyaset mühendislikleri ile zaten cılız bırakılan muhalafet büsbütün gözlerden ırak tutulsun!Bir ülke düşünün...İdaresinden yargı ve kurumlarına kadar örtülü olarak parti devleti anlayışı topyekun egemen olsun!
MİLLİ İRADE VE DEMOKRASİ Mİ?Bir ülke düşünün, aleyhte yazı yazan gazetecilere işlerinden kovulması için baskılar yapılsın ve hapse atılsın!Söyleyin, öyle bir ülkede bırakın milli iradenin tecellisi, demokrasinin zerresinden söz edilebilir mi?Aynı yalan her gün on kere tekrar edilirse, tekrar eden bile üç gün sonra ona inanır realitesinden hareketle böyle bir kitle iletişim düzeninde seçim ya da sandık sadece ve sadece kandırmacadan ibaret olmaz mı?Evet bugün Türkiye’de olan budur.Sandıkla ambalajlanmış bir parti devleti anlayışı yani örtülü bir diktatörlük var.Rekabetin eşit şartlarda yapılmadığı bir rejime ise asla demokrasi denmez.