18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sayın Kılıçdaroğlu’na mektubum

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

1 Kasım 2015 seçiminden önce, 3 Eylül 2015 günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Beşiktaş’ta Renaissance Oteli’nde görüştük. Buluşmamızda CHP’nin o zamanki İl Başkanı Murat Karayalçın ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı E. Tümamiral Soner Polat da bulundular.

Konu seçim işbirliğiydi. Görüşlerimizi kendilerine yazılı olarak da verdik. Dün Habertürk televizyonunda Kübra Par’ın programında, CHP Milletvekili Dursun Çiçek’in gerçekle ilgisi olmayan bazı açıklamaları olmuş. Bu konuda Partimizin o zamanki Genel Sekreteri Serhan Bolluk bugün bir basın toplantısı yaparak kamuoyunu bilgilendirecek. Ayrıca Aydınlık’ta bir yazı dizisi yayımlanacak ve belgeler kamuoyuna sunulacak.
O zaman CHP ile yapılan görüşmeleri şöyle özetleyebiliriz:

CHP Genel Başkanına bölücü terörü etkisiz hale getirmeyi ve yurdun her köşesinde güvenliği sağlamayı birinci görev kabul eden bir hükümet için işbirliği önerdik. Bize Kemal Kılıçdaroğlu imzasıyla verilen yanıtta PKK’nın üzerine gidilmesi “toplumsal çatışmayı tahrik etmek ve fay hatlarını değiştirmek” olarak nitelendi. Anladık ki, Cumhuriyet Halk Partisi, PKK terör örgütünün üzerine gitmek bir yana, PKK’nın kolu olan HDP ile işbirliği peşindedir. Nitekim daha sonraki süreçte bu gerçek bütün çıplaklığıyla gözler önüne serilmiştir.

Kamuoyunun bilgilenmesi için 3 Eylül 2015 günü Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na elden verdiğim mektubu aynen bu köşeye alıyorum. Yarın da Kemal Kılıçdaroğlu’nun “fay hatlarını derinleştirme” kaygısı taşıyan yazılı yanıtını yine bu köşede bulacaksınız.

SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU CHP GENEL BAŞKANI

İstanbul’da vaktinizin sınırlı olduğu koşullarda görüşme olanağı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Görüşlerimi, yazılı olarak da sunuyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi, Seçim Hükümetine bakan vermeyerek, AKP’den kurtulmak isteyen kamuoyunda ümit uyandırdı.
Şimdi AKP, terör örgütü PKK’ya sırtını dayadığını ilan eden HDP ile hükümet kurmuş bulunmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 24 Temmuz’dan bu yana Bölücü Terör Örgütüne etkili bir harekât yürüttüğü koşullarda, PKK’dan güç alanların hükümet ortağı yapılması, kuşkusuz herkesin dikkatini çekti.
AKP, kendi kazdığı kuyuya düşmüştür.
Bu durumda Millet ve Cumhuriyet Güçleri açısından, AKP Saltanatına son vermek ve hükümet kurmak için daha elverişli bir ortam doğmuştur.
Sayın Kılıçdaroğlu,
Seçmen kitlesinin bugün iki büyük beklentisi var:
Birincisi, Bölücü Terörün etkisiz hale getirilmesi ve yurdun her köşesinde güvenliğin sağlanmasıdır.
İkincisi, ekonominin borç batağından kurtarılması ve halkın geçim talebinin karşılanmasıdır. Bugün ikincil gözüken ekonomi sorununun, zaman zaman öne geçme olasılığı ciddidir.
Bu koşullar, önümüzdeki dönemde iktidar olmanın anahtarını da belirliyor. Seçmenin gözünde vatan bütünlüğünü sağlayacak ve ekonomik bunalıma çare bulacak siyasal kuvvet, iktidar olacaktır. Bunun için gerçekçi bir programa ve yetenekli kadrolara sahip olmak yetmiyor. İktidar olabilecek bir kuvvetin toplanması da gerekiyor.

1 Kasım’a giden süreçte kuvvet toplamak için öncelikle, Bölücü Teröre karşı kararlı ve tutarlı duruşa sahip olmak gerektiği açıktır. Halk, bu vatanı bütünleştirecek bir hükümet arıyor. Bu arayışa cevap verenler, hükümet olacaktır.

Emin olun, kesin gözlemlerimize dayanarak vurguluyorum: Güneydoğu’daki Kürt yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu PKK teröründen bıkmıştır. Van’dan, Yüksekova’dan, Cizre’den, Şırnak’tan, Silopi’den, Varto’dan, Bismil’den, Diyarbakır’dan, Mardin’den, Şanlıurfa’dan, bölgenin her köşesinden yurttaşlarımız, “gelin bizi kurtarın” diyorlar. Vatanımızın Güneydoğu bölgesinde, 1 Kasım’a kadar örgütlenmek, kuvvet olmak, seçime iddialı girmek için koşullar çok elverişlidir. Vatan Partisi, bu konuda seçim işbirliğine önemli katkılarda bulunacak bir çalışmanın içindedir. Şunu kesinlikle bilmeliyiz: PKK ve HDP ile şu veya bu ölçüde yan yana gözükenler, Kürtlerimiz dahil, milletimizle birleşemez ve seçim kazanamaz.

Sayın Kılıçdaroğlu,

Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk önderliğinde bu toprakları vatan yapan ve Cumhuriyeti kuran devrimin öncü partisidir. Bu tarih, kuşkusuz her zaman büyük bir mirastır. CHP, bugün de Ana Muhalefet Partisi olarak, önemli bir kuvveti temsil ediyor ve iktidar mücadelesinde eksen olacak birikime sahiptir.

Vatan Partisi, Silivri duvarlarının yıkılışına önderliği, Türkiye’ye yönelik Ermeni soykırımı dayatmasını göğüsleyen uluslararası başarısı, Bölücü Teröre Karşı mücadeledeki kararlı duruşu, Cumhuriyet değerleri için verdiği mücadele, emek hareketi içindeki etkisi, yarattığı propaganda araçları, yetenekli kadroları ve gençliğiyle, toplumda belli bir ümit ve güven uyandırmıştır. Vatan Partisi, yüzde 10 barajı nedeniyle gerçek oyunu alamamıştır. Ancak CHP’nin yaptırdığı anketlerde de görülebileceği üzere, Vatan Partisi AKP dahil bütün partilerin tabanında vatansever ve çağdaş oyları etkileyen bir güven yaratmıştır. Ayrıca sandık başına gitmeyen seçmeni kazanmaya yönelik bir rüzgâr estirilmesinde Vatan Partisi’nin önemli katkısı olacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek başına iktidar olamayacağı CHP yöneticileri tarafından da saptanıyor. Ancak Türkiye’nin Millî Güçleri için, iktidar olma olanağı kesinlikle bulunmaktadır. Bütün mesele, o güçleri hükümet amacıyla birleştirmektir. Burada önderlik görevinin bugün CHP’ye düştüğü açıktır.

Biz Vatan Partisi olarak, Merkez Yürütme Kurulu’nda kararlaştırdığımız üzere, CHP ekseninde bir seçim işbirliğini, ülkemizin geleceğini aydınlatmak için gerçekçi bir olanak olarak görüyoruz. Bu seçeneği değerlendiremezsek, kuşkusuz başka çözümler de vardır. Türkiye’yi kurtaracak siyasal güçler, önümüzdeki süreçte kaçınılmaz olarak şu veya bu eksende birleşeceklerdir. Önderlik, birleştirmekle olur.

Sayın Genel Başkan,

Seçim işbirliğinin başarısı için birinci şart, hükümet olma kararlılığı ve iddiasıdır. Vatandaş, kurtarıcı arıyor, yoksa iyi muhalefet aramıyor. CHP, yeniden ana muhalefet olma iddiasıyla oylarını artıramaz, ama iktidar amacına yönelir ve bu konuda seçmene umut verirse, bambaşka bir durum ortaya çıkar. Bizler, birleşerek millete güven verebilir ve bir iktidar seçeneği oluşturabiliriz. Bunun koşulları fazlasıyla vardır ve önümüzdeki olanağı değerlendirmek, elimizdedir.

Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacak Millî Hükümetin programı, Türk Devriminin temel programını ifade eden Altı Ok’ta özetlenmiştir. Vatan Partisi, Tüzük ve Programında Altı Ok’u benimsemiştir. Bu açıdan Atatürk’ün 4 Eylül 1919 günü Sivas’ta kurduğu Devrimin Öncü Partisi, bizim de kökümüzdür. Türkiye’nin bütün Milliyetçi, Halkçı ve Devrimci güçleri, o kökten geliyor. Bu ortak miras, yalnız tarihte kalmış bir hatıra değil, 21. Yüzyıl koşullarında Cumhuriyetimizi yenileyecek güçlerin ortak zeminidir. Ekonominin borç batağında çırpındığı koşullarda, Karma Ekonomi, Türkiye’nin biricik ekonomik seçeneğidir.

Sayın Genel Başkan,

Seçim işbirliğinde Cumhuriyet Halk Partisi aday listelerinin nasıl oluşturulacağı kuşkusuz Partinizin yönetim kurullarının yetkisindedir.
Biz Vatan Partisi olarak, yalnızca başarı ilkesini öneriyoruz. Başarı ilkesinden kastımız, seçimde hükümet kuracak oyu almak ve Millî Hükümetin kuruluşuna önderlik etmektir. Buna hizmet eden her çözüme varız ve küçük hesapların dışındayız. Sizinle başka tecrübelerde görüldüğü üzere bir koltuk pazarlığı içinde olmayız. Milletin ve Cumhuriyetin hükümetini kurma amacına hizmet eden çözümlere hazırız.

Sayın Kılıçdaroğlu,

7 Haziran çözümsüzlüğü ülkemiz için kader değildir.
Bu çıkmazdan, Türkiyemiz yakın gelecekte çıkacaktır. Bunu başaracak güç ve yetenek, milletimizin bağrındadır. O birikimi seferber etmek şu anda bizlerin görevi ve sorumluluğudur.
1 Kasım 1922, saltanatın kaldırıldığı tarihtir.
1 Kasım 2015’te AKP saltanatına son verme olanağı ellerimizdedir.
Seçim, 29 Ekim’den üç gün sonra yapılacaktır. Bu süreçte Milletin ve Cumhuriyetin güçlerini ayağa kaldırarak seçime girebiliriz.
Vatan Partisi olarak seçimden Hükümet kurarak çıkmak için önemli katkılarda bulunacağımıza güveniyoruz.
Dostluk duyguları ve saygılarımla.

Doğu Perinçek
Vatan Partisi Genel Başkan

Yarın:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yazılı yanıtı