24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Seçim barajı paniği!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Anayasa Mahkemesi’nin “seçim barajı” konusunu ele alacağını açıklaması panik yarattı. AKP CHP, MHP telaşa kapıldı. Anayasa Mahkemesi’ne karşı topyekün bir saldırı başlatıldı. “Sen bu işe nasıl karışırsın!”, “Bu konu senin işin değil, Meclis’in işi...” saldırıları yapıldı.

Erdoğan, Milli Eğitim Şurası’nda kendinden geçti. Adeta köpürdü, “Egemenlik Anayasa Mahkemesi’nin de değildir. Egemenlik milletindir. Kimse şahsi hırslarına yenik düşerek, millete istikamet çizemez. Peyami Safa’nın güzel bir sözü var. Kitap yüklü merkeplere değil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyacımız var” dedi.

‘KONU HAYATİ ÖNEMDE’

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,”konunun hayati önemde” olduğunu bildirdi. “Akademik görüşleri” ile “siyasi görüşleri” zaman zaman farklılık gösteren Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesi’nin alacağı kararı şimdiden “yok hükmünde” saydı. Hatta daha da ileri giderek Anayasa Mahkemesi’nin “varlığını” tartışmaya açtı.

“Efendilerinden daha zalim olan”, “rüştünü ispatlamış” gazeteci ve akademisyenler anında topa girdi. Düne kadar Haşim Kılıç’a övgü düzenler, birden Kılıç’a karşı saldırıya geçti.

KILIÇ YALDIZLARI SİLDİ

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın seçim barajı konusundaki açıklamaları TBMM’de temsil edilen iktidar ve muhalefet partilerinin yüzündeki demokrasi yaldızını siliverdi.

Bugüne kadar seçim barajı nedeniyle rahat olan partiler huzursuz oldu. “Demokrasi kahramanı” AKP, seçim barajının düşürülmesine açıkça karşı. CHP ve MHP ise ortalığa dökülmese de ne yapacağını şaşırmış durumda. Dışarıda ayrı, odalarda(!) ayrı konuşuyorlar. Anayasa Mahkemesi barajı sıfırlarsa takke düşecek kel görünecek.

YA KERHEN OYLAR GİDERSE

Yapılan bütün anketlerde en dikkat çeken konu şu: Seçmen inandığı partiye oy veremiyor. “Oyum boşa mı gider?” endişesiyle bir başka partiye oy veriyor. Yani “kerhen” oy kullanıyor. “Kerhen” oyların oranı normal oyları geçse de psikolojik baskıyla “kerhen” oyun “gönül oyuna” dönüşmesi engelleniyor

Bu nedenle anketlerde bazı partilerin oyları seçime bir yıl kala yüksek olmasına rağmen, seçim yaklaştıkça düşüyor. Seçmen gönlünün istediğine oy veremiyor. 12 Eylül’den beri durum böyle. AKP, CHP, MHP yüzde 10 barajının ekmeğini yiyor.

Telaş da bundan. “Ya baraj kalkar da herkes inandığı partiye oy verirse” diye sıkıntılılar...

12 EYLÜL KOALİSYONU VAR

Meclis’te temsil edilen partilerin hepsi lafa geldiğinde “12 Eylül Darbesi”ne ateş püskürüyor. AKP, 2010 referandumunda “12 Eylül Anayasası’na karşı bayrak açtığını” söyleyerek halkı kandırdı. Erdoğan “Özal’ın devamıyız” demesine rağmen 12 Eylül karşıtı bir hava vermeye çalıştı. CHP ve MHP genel başkanları da benzer söylemleri dile getirdi.

12 Eylül’e karşılar(!) Ama 12 Eylül yasaları ile ayakta duruyorlar. 12 Eylül’ün Siyasi Partiler Yasası’nın değiştirilmesi için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Zaman zaman tirübüne oynasalar da 12 Eylül’ün seçim barajı ile oynatmıyorlar. Bu yasalar değişirse saltanatlarının sona ereceğinin farkındalar... Bu nedenle AKP, CHP ve MHP yöneticileri arasında yıkılmaz bir “12 Eylül koalisyonu”, bir “Baraj koalisyonu” var.

‘SUSTURMA’ PARTİLERİ

AKP, CHP, MHP yönetimleri şu aralar çok çalışıyor. İzledikleri politikalara parti içinden gelen tepkileri “susturmakla” meşguller... Susmayanlara “2015 adaylık sopası” gösteriyorlar.

AKP yönetimi, itiraz eden milletvekillerini, parti yöneticilerini ve il başkanlarını bizzat arayarak uyarıyor. Çekmecedeki dosyalar hatırlatılıyor. Aba altından sopa gösteriliyor. MHP’de karar daha kesin. İhraç mekanizması hazırda bekletiliyor. CHP’de kontrol etmek daha zor. Ama Kılıçdaroğlu kılıcı eline almış durumda... Hem ihraç, hem tehdit, hem uyarı devrede...

Hatta iş daha da ileri gitmiş. Kılıçdaroğlu İzmir bölge toplantısında partilileri susturmak için AKP yöntemini seçmiş. Partililere, “partiyi eleştirmemeleri için” söz verdirmiş, yemin ettirmiş. Hem de üç kere!

Yorum yok! Takdir sizin!