Seçime 3 kala partilerin kulisi

Önce İstanbul seçimi.

Kimin projesi tutacak?

Erdoğan’ınki mi?

CHP-Cemaat-TÜSİAD ortak yapımı mı?

Kişisel görüşüm:

Kimse açık ara önde gözükmüyor.

***

Mustafa Sarıgül cenahıyla konuşuyorum.

Hemen yanındaki bir isimle.

Soruyorum: Durumunuz?

Cevap yerine soruyu tercih ediyor.

“Gazetecisiniz. Sizin duyumlarınız ne yönde?”

Sözü dolaştırmaya gerek yok.

Özetliyorum: Sarıgül kazanacak diyene rastlamadım.

***

Karşı çıkması gerekir değil mi?

Hayır, her zamanki gibi gerçekçi.

“Ben de kazanacağımızı sanmıyorum.”

“Bu binada benden başka böyle düşünen yok.”

Kastettiği Şişli belediye binası.

Demek: Anket aynasında görünenler keyifsiz.

Bir not:

Temmuzda da böyle konuşuyordu.

Anlayamıyorum: Nasıl bu kadar açık sözlü?

***

Fakat: Sarıgül kaybetse bile yine kârlı.

Yola çıktığında sadece Şişli elindeydi.

Şimdi: Şişli’ye Beşiktaş’ı eklediğini düşünüyor.

Artacak il meclisi üyelikleri cabası.

***

İstanbul bağlantılı devam edelim.

Orta sağdan eski bir bakanla sohbet.

Konu: Erdoğan’ın geleceği.

Bu çerçevede İstanbul’un sembol önemi.

İddia: AKP ile BDP takasta anlaştı.

“Ver Urfa’yı, al İstanbul’u.”

***

Nasıl?

Eski Bakan anlattı. Fakıbaba ile görüşmüş.

AKP’nin Urfa operasyonu:

Ahmet Eşref Fakıbaba’yı aday göstermedi.

Oysa: Fakıbaba bir siyaset jokeri.

2009’da AKP yine istemedi. Bağımsız girdi.

Sonuç: Fakıbaba % 44, AKP % 39.

BDP il genel meclisinde % 19.6.

Fakıbaba “başkan” olarak AKP’ye döndü.

Soru: AKP, banko kazanacak başkanını niye sildi?

***

BDP’nin İstanbul operasyonu:

Sırrı Süreyya Önder aday yapıldı.

Hesap: Önder, BDP oylarına 2 puan ekleyebilir.

Yani: CHP’ye gidebilecek oyları eksiltir.

İki tarafla da konuştum. Birinci elden biliyorum.

Sarıgül’ün BDP’ye önerileri reddedilemezdi.

4 belediye başkanlığı.

8 bin kadro .

Anlamlı miktarda para.

(Pazarlık: BDP baştan olmazlanıyordu.

Teklif daha da yükseltilmiş olabilir.

Öcalan, “10 bin kadro”dan söz etti.)

***

Kritik soru: BDP, İstanbul’da iktidar ortağı olacaktı.

Niye reddetti?

Urfa belediyesi tek başına izah etmiyor.

Asıl anlamlı cevap başka:

İstanbul sembol.

Türkiye’de iktidar olmanın anahtarı.

Erdoğan’ın liderliği de İstanbul’da başladı.

Daha önce de yazdım:

Öcalan, Erdoğan’ın kaybetmesini göze alamadı.

İki nedenle.

Genel neden: Özerklik projesinin yürümesi için.

Özel neden: İmralı’dan çıkabilmek için.

Dikkat: Öcalan “çıkma”ya programlandı.

Açıklamalarını biraz da böyle okuyalım.

***

Ara not:

Yalçın Akdoğan, 24 TV’ye çıktı (25 Mart 2014).

“Siyaset 24” programına.

Kabul etti:

İmralı ile Kandil arasında fark oluştu.

Dikkat: Bunu bir AKP milletvekili söyledi.

Üstelik de Erdoğan’ın başdanışmanı.

Yorum yapmıyordu. Bilgiye dayandığı kesin.

Araştırmalıyız: “Fark” ne kadar derin?

***

BDP cenahıyla devam edelim.

Oy artışından emin gözüküyorlar ama...

Dillendirilmiyor.

Bir büyük endişeleri var.

BDP belediyeleri başarısız.

Halk, belediyecilikten memnun değil.

Mart başında Diyarbakır’daydım.

“Oy vereceğim” diyenler bile rahatsızdı.

Üst düzey BDP kaynağı:

“Bazı yerleri kaybedebiliriz. Meselâ Batman.”

Öyle olursa:

PKK/BDP’nin özerklik planı zora girer

***

Seçime 3 gün kaldı.

Kime oy vereceğiz?

Önümüzde iki büyük kriz var.

Birincisi: Ekonomide.

Yıkıcı olması bekleniyor.

AKP: Krizin sebebi.

CHP, MHP ve BDP: Krizi konuşmuyorlar bile.

İkincisi: PKK, özerkliği uygulamaya başlayacağım diyor.

Proje: AKP-PKK ortak yapımı.

CHP: Konuşmuyor. İtiraz etmiyor.

Açıkladı: “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”na bütünüyle evet.

MHP: Ne dediğini, ne yapacağını biliyor musunuz?

Fırtına kopacak:

Şimdiden kuvvet biriktirmek zorundayız.